Dışarı Çıkma Evde Kal : Hikayenin devamını getir

Dışarı Çıkma Evde Kal : Hikayenin devamını getir

Üçüncü hikayeye hoş geldiniz! Önceki hikayeye buradan ulaşabilirsiniz.  Karantina günlerinde sıkılan, iki günlük sokağa çıkma yasağı boyunca evde ne yapacağını bilemeyen herkes toplaşsın! Hep birlikte hikaye oyunu oynuyoruz. Oyunun tek bir kuralı var: Yapacağınız yorumlar 350 kelime ile sınırlı olmalı. Yorumunuzu bir word dosyasında ya da Google’da kontrol ederek kaç kelime olduğunu kolayca öğrenebilirsiniz. Yorumların sonuna Instagram hesabınızı yazmayı lütfen unutmayın. Hikayenin devamını en yaratıcı şekilde getiren üç kişi 50 TL değerinde hediye kitap çeki kazanacak. Eğer hikayeyi paylaştıktan sonra hediye sponsorları bulabilirsek daha fazla arkadaşımıza hediye verebiliriz. Üçüncü hikayemiz Dışarı Çıkma Evde Kal sizlerle!

Dışarı Çıkma Evde Kal

Arkama dönüp baktığımda hiçbir şey göremedim. Oysa az evvel bir taşa takılıp düştüğüme yemin edebilirim. Düz bir yolda yürürken düşmüş olmayı kendime yediremediğim için zihnim bana bir oyun oynuyor olabilir mi? Belki de. Ona da tam olarak güvenemeyeceğimi bilecek yaştayım. Zaman zaman zihnimde canlanan olayların beni yanılttığını fark ediyorum. Bunu nereden bildiğimi soracaksınız öyle değil mi? Şaşıracaksınız ama son birkaç aydır kendimi devamlı kontrol ederek yaşadığımı itiraf etmeliyim. Bunu yapmaya özellikle Mani’den ayrıldıktan sonra başladım. Ayrılmamıza neden olan hadise neydi hatırlamıyorum. Sanırım yine basit bir yanlış anlaşılma yüzünden tartışmıştık. Birbirimizi yanlış anladığımızda ikimiz de bambaşka karakterlere bürünüyoruz.

dışarı çıkma evde kal

Bunu kavgalarımızın, hayal ettiğimiz kavgalardan daha farklı yaşanmasına bağlıyorum ben. Kavga ederken hışımla gelip bana sarılmasını ve beni çok sevdiğini söylemesini beklediğim bir sırada canımı sıkacak bir şey söylüyor örneğin. Ve bu bende müthiş bir hayal kırıklığı yaratıyor. Ona sarılmaya niyetlenmişken birden bire hırçınlaşıyorum. Belki o da benim her şeyi geride bırakıp pizza yemeye gitmeyi teklif etmemi bekliyordur, kim bilir?

En son kavgamızda ne olduğunu hatırlamıyorum. Ama elbette tümüyle unutmuş da değilim. Hatırımda kalan bazı şeyler var. Örneğin bana söylediği kırıcı şeyleri ve bunları söylerkenki bakışlarını hala hatırlıyorum. Hatırladığım şeylerin bunlarla sınırlı olması da beni müthiş derecede sinirlendirerek kavgayı onun çıkardığına ve haksız olanın o olduğuna dair inancımı körüklüyor. Geçtiğimiz gün bunu düşünerek çok sinirlendiğim bir esnada tam olarak ne olduğunu öğrenmek için o gün yazdığım günlüğümü çıkarmıştım. Günlüğü elime aldığımda Mani’yi aramamamı destekleyecek kanıtlar bulmayı ummuştum. Öyle ya, bana bunca hakareti eden, egomu kasten inciten ve kavga çıkaran birini neden arayacaktım ki?

dışarı çıkma evde kal

Fakat günlüğüm beni yanıltmıştı. Kavgayı çıkaran o değildi. İşin ilginci kavgayı çıkaran ben de değildim. Ama ufak bir yanlış anlaşılma büyüyüp bu noktaya kadar gelmişti. O an, kavga ettiğimiz günü her düşündüğümde içimde büyüyen öfke birden bire yok olmuştu. Bana söylediği şeyleri düşünerek büyüttüğüm kin, benim ona söylediğim ağıza alınmayacak şeyleri okumamla birlikte yerini pişmanlığa bırakmıştı. Mani’nin yanına gitmek istemiştim fakat dışarıya çıkma yasağı tam olarak o gün başlamıştı.

Ben az önce düştüğüm yerde oturmuş bunları düşünürken arkamdan bir sesin bana doğru yaklaştığını işittim: “İyi misiniz? Bir şeyiniz yoktur umarım?” Dönüp baktığımda genç adam bana elini uzattı. Uzaktan gelen siren seslerini duyduğumuzda irkilerek birbirimize baktık. Adam “Hadi kalkın” dedi. “Şu karşı binaya gitmenize yardım etmeme izin verin, geliyorlar. Biliyorsunuz, bizi görmemeliler.” Hikayenin devamını getir…

Yorumunuz önce onaya düşeceği için yaptığınız anda görünmeyecek. Paniğe hiç gerek yok, her şey kontrol altında. Kimse birbirinden kopya çekmesin diye yorumlar biriktikten sonra birkaç gün içinde yayınlayacağım.

İlgini Çekebilir

Yorum Bırak

E-posta adresiniz kimseyle paylaşılmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

53 Yorum

  • Sevgi
    11 Nisan 2020, 19:15

    Ne gerek vardi ki buna, kim gormeyecekti bizi, nereye gidecektik, evim o binada degildi ki..Aniden peyda olan bu insan irisi de kimdi? Offf Allah’ım, 30 yillik hayatimda kendimi bildim bileli ruhumda bir”evhamyayici” ile yaşarken olacak iş miydi bu..

    Dusunceler denizinde bogulurken elini uzatmis hala bana merakli gozlerle bakan adamin cekistirmesiyle kendime geldim..” Hadi diyorum sana , çabuk ol yoksa oyun başlamadan biter” ..Daldigim derin dusunce denizinde bogulmak uzereyken adini dahi bilmedim genc beni coktan cekistirmeye baslamisti.. Mecburen icimde bas bas bagiran evhamyayiciyi bir sure askiya alip binanin merdivenlerini cikmaya basladim.. İsin garibi ben bu sokagi bile hatirlamiyordum ki..Az once dustugumu sandigim zemin ise dumduzdu.. Tam nefesim artik yetmez , ayaklarim gitmez olmusken ” geldik iste ” dedi zihnimde adina ” Yani ” dedigim genc adam..Tedirgin bir sekilde girdim iceriye ve gordum ki burasi dis dunyadan tamamen izole bir odaydi.. Alttan kulagima calinan Radio Tarifa” dan Sin Palabras” i duydugum an ise zaman durdu adeta.. Olamazdi, bunu biliyor olmasi mumkun degildi fakat goz goze geldigimizde bir cevap vermesine gerek yoktu , anlamistim.. ” Biliyordum bildigimi bilecegini” gibi sacma bir cumle de kurmamisti ustelik.. Yine o ugursuz baş agrim baslamisti, nefesim daraliyordu..

    ” Sevgili gunluk, bugun ansizin ne dusundum soyleyeyim mi sana ? Olur da bir gun hayatinin son saatlerini yasiyorsun ve bu durumda seni hayata baglayacak bir sarki seç deseler bana, hic dusunmem Sin Palabras derim.. Bana umut olsun, aşk olsun , saglik olsun diye..Sebebi yok, muzik ruhun gidasi madem, bilsem ki gunun birinde ac susuz kalacagim , bu sarki yeter bana.. Varsin sayili saatlerim kalmis olsun .. Unutma bunu tamam mi, unutturma bana… Sevgilerimle, 2012 yazı/ Gelibolu”

    Bir sure sonra gozlerimi actigimda karsimda Mani duruyordu..Ustunde garip kiyafetler, gozlerini zar zor gorsem de nemliydi, aglamisti.. O anda farkettim ki evimde degildim, Yani” nin zorlamasiyla gittigimiz oda da degildi burasi.. Neden sonra duydum saklamaya calistigi telefondan yayilan o aşina melodiyi.. Elimi sımsıkı tutmasina izin verdim.. Hemsire Hanim muhtemel ki mujdeyi verirdi disarida bilmem kac gundur bekleyen aileme.. Zihnim dingin bir denizdi şimdi, o cok ozledigim derin nefesimi de alabildiysem demek, bitmisti kesin.. Ne diyordu en son kendimi kaybetmeden once televizyondaki spiker “EvdekalTurkiye”… @sevgii__yildiz

    CEVAPLA
  • Şeyh
    11 Nisan 2020, 20:19

    Hayatta herkesin birbirine karıştığı, kıvranıp kapana kıstırıldığı bir kutuda kalakalmış; Baştan sona afallamıştım. Bir kavganın içindeyken, kafamda sorunlarla birlikte hayatta kalmak, yorucu ve katlanması zor bir hale dönüşüyordu. Bir yanda siren sesleri etrafımı sararken sürekli artan gürültüler çetrefilli bir sessizlikle sarıyordu. Gitmek için vaktim azalırken hala düşünüyordum. Hayatta herkesin kötü kahramanlara ihtiyacı var mıydı? Şimdi getto sorunlarını bir yana bırakarak koşmak zorundaydım. Eşyaları toparla ve koş durmadan koş! Sessizce koş! Özleyerek koş! Üzülürek koş! Ama yeter ki koş! Hep bir yol seni bekliyor olacak! @seyhzadebilgin

    CEVAPLA
  • Zeynep İmamoğlu
    12 Nisan 2020, 01:10

    Haklıydı derin bakışları olan genç adam.Dediği gibi karşı binaya yöneldik birlikte.Tam içeri girdiğimizde polis arabası binanın önünden geçti.Neyse ki bizi görmemişlerdi.İnşaatı yarım kaldığı belli olan bu bina çok eskimiş görünüyordu.Sanki tüm emekler boşa gitmiş gibiydi.Bir an kendime benzettim bu binayı.”Hanımefendi beni duyuyor musunuz?” Beni derin düşüncelerimden çıkaran ses deminki genç adamın sesiydi.Derin bakışlı genç adam…”Pardon düşüncelere dalmışım yine,bir teşekkür de edemedim size.” O kadar derin bakıyordu ki bana,korkmuştum ondan.Sanki beni asırlardır tanıyormuş gibiydi.Yoksa bu olanlar bana zihnimin tekrarlayan oyunlarından mıydı? ”Önemli değil,ben Mani bu arada ya siz?” İşte şimdi emin olmuştum zihnimin oyunundan.Böyle bir tesadüf olamazdı çünkü.Aslında hoşuma gitmişti bir yandan da.Ayak uydurdum ben de oyuna. ”Ben de Meyla,memnun oldum.Merak ettiğim bir şey var,bana neden yardım ettiniz?” Sanki bu söylediğime kızmış gibi bakıyordu.Gerçekten garip bir adamdı. ”Hiçbir şey göründüğü gibi değildir Meyla,inan bana!” Bu da ne demekti şimdi.Zihnim beni şaşırtmaya devam ediyordu.Bu sırada Mani cebinden bir şey çıkardı.Bu bir bıçaktı! ”Unutma Meyla! Kimseye güvenmeyecek,kimseyi tanıdığını zannetmeyeceksin.Yaşadığın süre boyunca inandığın tek bir şey olacak,o da her şeyin yalan olduğu!” Mani bunları söyledikten sonra bana doğru bir hamle yaptı ve ben de kalbimde çok derin bir acı hissettim.Beni kalbimden bıçaklamıştı!..
    Bağırarak uyandım.Yanımda uyuyan Mani sesime uyandı ve ”Meyla,bebeğim ne oldu?” ”Çok kötü bir rüya gördüm Mani!Dünyayı bir virüs sarmıştı.Ölümcül bir virüs.Biz de senle o sıra ayrılmıştık.Ben de tam dışardayken sokağa çıkma yasağı olduk ve adının Mani olduğunu söyleyen bir adamla bir binaya sığındık.O sonra beni bıçakladı!
    ”Bebeğim sakin ol sadece kötü bir rüya görmüşsün!” Rüya olduğunun ben de bilincinde olsam da yine de etkisinden çıkamıyordum.Bir süre sonra geri uyuyabildik.
    Sanki hemen sabah olmuştu.Ben uyandığımda Mani daha uyanmamıştı.İçimden bir ses televizyonu aç dedi.Salona gittim ve televizyonu açtım.Bir tane haber kanalı çıktı karşıma.Son dakika haberini veriyordu.:Çin’de ölümcül bir virüs insanları öldürmeye başladı.Adı CORONAVİRÜS…

    CEVAPLA
  • Hülya
    12 Nisan 2020, 01:38

    Çünkü sen değerlisin…

    CEVAPLA
  • İzel Selin Dalka
    12 Nisan 2020, 10:24

    Bayılmışım. Sara hastalığım olduğu için alışılmış bir durumdu benim için.Olanları hatırlayamıyordum. Hatta seslenen bu adam kim? diye düşündüm. Zihnim bana oyun oynuyordu? Neden bana yardım etmek istiyordu? O an aklımda olan tek kişi Mani idi. Kapıyı açıp dışarıya gidebilir miyim diye düşünürken kapının önüne yığılınca, o sırada işten gelen hemşire komşum beni öyle görünce yardım etmek istemiş. Beni ve Maniyi , tartışmalarımızı ve ayrıldığımızı biliyordu. Ama tüm yaptıklarına rağmen ben Maniyi görmek istiyordum. Evden çıkma yasağı şu an için 15 gün olarak belirlenmişti ve uzatılabilirdi. Maniyi görmeliydim. Polis sokakta kol geziyordu. Hemşire komşum istersen seni sağlık çalışanı olduğunu ispatlayıp polisten o şekilde kurtulabiliriz dedi. Komşum bu arada beni öyle görünce ilk Mani yi aramış baygın halde bulduğunu söylemiş. Mani çok konuşmamış. Komşumun yardımıyla sokakta polisin olmadığı anda hızlı bir şekilde karşı binaya koşarak geçtim. Mani’nin dairesinin zilini çaldım. Evden kadın gülme sesi geliyordu. Kapı açıldı. Mani ve en yakın arkadaşım Bahar karşımdaydı. Bahar ayrıldığımızı öğrenince Mani ile yakınlaşmaya başlamış oysaki ben bilmiyordum. Bütün bu olanların rüya olmasını dilediğimde, sara nöbeti geçirip, tekrar bayılmışım gözümü açtığımda hastanedeydim. Yanımda hemşire komşum vardı. Bana her zaman yardım edeceğini söyleyerek gülümsedi. İçime doğan huzur ve mutlulukla gülümseyip camdan dışarıya baktım. Artık her şey farklı olacaktı.

    CEVAPLA

Yeni Yazılar