Dünya üzerindeki yaşamımızın büyük bir kısmı hayatlarımızı kolaylaştırmak için yapabileceklerimizi keşfetmeye çalışarak geçiyor. Gerçekten hayatlarımızın yüzlerce yıl öncesiyle kıyaslandığında çok daha kolay geçtiğini, günlük ihtiyaçlarımızı daha kolay karşılayabildiğimizi görüyoruz. Doymamız için gereken yiyecek üretimini bizim için başkaları gerçekleştiriyor. Tabağımıza gelen hazır yiyeceklerimiz var. Bizim için çamaşırlarımızı yıkayan makineler icat ediyoruz. Peki tüm bunlar bizim için gerçekten faydalı mı? Örneğin bugün kanseri iyileştirebiliyor olmakla gurur duyuyoruz. Ancak bugün kanser vakalarının bu kadar sık görülmesinin sebebini hiç düşünüyor muyuz? dünyamızı korumak

İnsanoğlu dünyadaki yaşamını rahatlatmaya çalışırken dünyayı tahrip etmeye devam ediyor. Sebep olduğumuz çevre kirliliğinin bugün bizi etkilemediğini düşünebiliriz. Ama gerçek şöyle; sebep olduğumuz tüm tahribatlar hayat kalitemizi doğrudan etkiliyor. Her gün, güne başlarken sonraki yılların suyu ile yüzümüzü yıkıyor, önümüzdeki yılların enerjisini harcıyoruz. Kızılderililerin bir sözü vardır. Mutlaka duymuşsunuzdur.  “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.” İşte o son ırmak kurumadan önce hepimiz bir şeyler yapmalıyız. Dünyamızı korumak için yapabileceğimiz yüzlerce şey var. Günlük koşuşturmamızı etkilemeden hayatlarımızda yapabileceğimiz, bize zararı olmayan bazı ufak değişikliklerle dünyaya çok büyük bir fayda sağlayabiliriz. Nasıl mı?

Dünyamızı Korumak İçin Neler Yapabiliriz?

İhtiyaç fazlası tüketimi azaltmak

İhtiyaçlarınızı belirleyin ve ne olursa olsun ihtiyacınızdan fazlasını tüketmeyin. Su, elektrik, ev eşyası, giyecek, yiyecek aklınıza her ne geliyorsa ihtiyacınız kadar tüketin. İhtiyacınızdan fazlasını ise değerlendirecek bir şey bulun.

• Çürümüş sebze, meyvelerinizi atmak yerine bahçenizde veya evinizde kompost yaparak değerlendirin.
• Fazla kıyafetlerinizi ihtiyacı olan bir arkadaşınıza, komşularınıza veya bu eşyaları toplayan kuruluşlara verin.
• Tüketemediğiniz meyvelerden komposto, reçel gibi ürünler yapın.
• Enerji sarfiyatını önlemek için önlemler alın. Özellikle sabahları lambaları kapatmak, dişlerinizi fırçalarken suyu kapatmak, duşta daha kısa süre kalmak, fazla enerji harcamayan beyaz eşyalar almak gibi ufak önlemler alabilirsiniz.

Üretmek

Mümkün olan, evinizde yapabileceğiniz her şeyi kendiniz yapmaya çalışın.

• Kozmetik malzemelerinizi kendiniz yapın.
• Bahçenizde, balkonlarınızda veya evlerinizde saksılarda ufak tefek şeyler yetiştirmeye başlayın. En azından kendi tüketiminizi karşılayacak şeyleri bu şekilde yetiştirebilirsiniz.
• Eskilerinizi atmak yerine değerlendirerek yeni şeyler üretin.

Geri dönüşüm yapmak

Kıyafetlerinizi, eski eşyalarınızı, kısacası evde kullanmadığınız her ne varsa dönüştürün. Böylece hem hobi edinmiş olursunuz, hem evdekilerle kaliteli vakit geçirmek için güzel bir aktivite edinmiş olursunuz hem de ihtiyaç fazlası tüketim yapmamış olursunuz.

• Plastik, cam, kağıt gibi geri dönüştürülebilen atıkları ayırarak biriktirin ve geri dönüşüm kutularına atın.
• Pantolonunuz yırtıldıysa yama yaptırın, olmuyorsa şort yapıp kullanın. Size büyük gelenleri daralttırın. Geri dönüşümün milyonlarca yolu ve yöntemi var.
• Elektronik cihazlarınızı geri dönüştürün.
• Pil atıklarınızı bunun için ayrılmış alanlarda toplayın.
• Yağ atıklarınızı lavabolardan dökmek yerine geri dönüşüm yapılmak üzere ayırın.

ATIKSIZ YAŞAM LİSTEMİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN.

Tek kullanımlık plastik tüketimini azaltmak

• Plastik poşetleri hayatınızdan çıkarın. Bunlar yerinde file ve bez çanta gibi alternatifler kullanın. Özellikle bez çantaların hem maliyetleri oldukça düşük hem de dilediğiniz gibi boyayıp, kendi tarzınızı yansıtarak kullanabilirsiniz.
• Ambalajlı gıda almak yerine markete kendi poşetlerinizle gidip açık gıda alın.
• Kendinize bir su şişesi edinin. Artık çok kolay taşınabilen şişeler ve mataralar var. Üstelik bu mataraların üzerine kendi isminizi veya istediğiniz başka bir şeyi yazdırabilirsiniz.
• Kendi termos veya bardağınızı taşıyın ve çay, kahve gibi içecekler almak istediğiniz zaman bunların içine doldurtun.
• Arıtma cihazları kullanarak suyu çeşmeden içebilir böylece plastik kullanımını en aza indirebilirsiniz.
• Pipet kullanmayın. (Zaten neden pipet kullanılır ki?)
• Plastik çatal, bıçak, kaşık, bardak kullanmamaya özen gösterin. Kullanıyorsanız da kullanıp atmak yerine temizleyerek tekrar kullanmaya çalışın.
• Meyve sebze vb şeyleri plastik kutularda almayın.
• Çoğu kozmetik üründe kullanılan mikro tanecikler de masum değil. Satın almadan önce ürünlerin etiketlerini kontrol ederek içeriğinde polietilen (PE), polipropilen (PP), polietilen tereftalat (PET), polimetil metakrilat (PMMA), politeirafloroetilen (PTFE) ve naylon içeren ürünleri almaktan kaçının.

Zehirli gaz salınımını azaltın

• Alacağınız parfümlerin, spreylerin ozon tabakasına vereceği zararı unutmayın. Ozon tabakasına zarar vermediği belirtilen ürünler kullanın. (Hatta bana soracak olursanız bu ürünleri cilt ve solunum sağlığınız açısından hiç kullanmayın. İlle de kullanacaksanız evinizde kendiniz yapın.)
• Mümkün olduğunca toplu taşıma kullanmaya gayret edin.
• Bisiklet kullanmayı alışkanlık haline getirmek de hem zehirli gaz salınımını azaltmak hem de sağlık açısından faydalı olabilir.
• Bol bol ağaç dikin. Ağaç dikemiyorsanız da bulduğunuz tohumları, yediğiniz bitkilerin tohumlarını ve çekirdeklerini toprağa gömmekten çekinmeyin.

Doğada çözünebilen doğa dostu temizlik malzemeleri edinin

Evlerimizde kullandığımız temizlik malzemelerinin çoğu doğada çözülemiyor. Atık sulara karışan zararlı kimyasallar hem su kaynaklarını kirletiyorlar hem de doğaya zarar veriyorlar. Kullandığımız bulaşık deterjanları, cam siliciler, yüzey temizleyiciler, çamaşır deterjanları… Evlerimizin tamamında devamlı kullandığımız, hem bizimle temas eden ve etkilerini bize yansıtan hem de doğaya zarar veren unsurların başında geliyorlar. Temizlik malzemelerimizi değiştirerek dünyamızı korumak için son derece büyük bir adım atabiliriz.

• Doğada çözünebilen temizlik malzemeleri kullanın. Doğada çözülebilen birçok temizlik maddesinin üzerinde biyolojik olarak parçalanabildiğini gösteren ibareler bulunmaktadır. Bu malzemeler hem sağlığınız için, hem sevdikleriniz için hem de doğa için diğerlerine nazaran çok daha sağlıklıdır.

Vegan & Vejetaryen Olun

Vegan ya da vejetaryen olmanın dünyayı kurtarmakla ne alakası var diyorsanız hemen açıklayayım. Hayvanların endüstriyel amaçla kullanılmasının çevre açısından aslında oldukça zararlı olduğu konusunda yapılan onlarca araştırma var. Bu araştırmaların tamamı hayvancılığın iklim değişiminde doğrudan etkili olduğunu gösteriyor. Hatta öyle ki, yapılan araştırmalar hayvancılık sektörünün çevre kirliliğinde sanayiden daha etkili olduğunu doğruluyor. Nasıl mı? Kısaca, hayvanların bir alanda bulundurulması, onları beslemek için tarım arazilerinin işlenmesi ve sulanması, hayvanların dışkıları, et için harcanan enerji küresel ısınma üzerinde sandığımızdan daha fazla etkili. Örneğin, dört kişilik bir ailenin tükettiği etten dolayı oluşan sera gazı, iki otomobilin çıkardığı gazdan daha fazla. Oxford Üniversitesi’nden araştırmacı Marco Springmann 2050’de herkesin vejetaryen olması halinde, gıda bağlantılı sera gazı salınımının % 60 oranında; herkesin vegan olması halinde ise bu azalmanın %70’e kadar çıkabileceğini modelledi.

Yapılan bu araştırmaların çoğuna İngilizce kaynaklardan ulaşabilirsiniz. Ne yazık ki kendi dilimizdeki kaynaklar bu konuda yetersiz kalıyor. Ama bu araştırmaları okumak size zor geliyorsa ya da okumuş olmanıza rağmen aradaki bağlantıyı tam olarak kuramıyorsanız bence Türkçe dilinde yazılmış en iyi kaynak olan Oğuzcan Kınıkoğlu’nun Veganlığın Çevreye Etkileri yazısını okumalısınız. Kendisi son derece basit ve anlaşılır bir anlatımla hayvansal ürün tüketiminin çevreye olan olumsuz etkilerini özetlemiş.

Bahsettiğim araştırmaların özeti olarak, küresel ısınmanın etkilerini en aza indirebilmek için vegan & vejetaryen olmayı veya bunları yapamıyorsanız en azından haftada 1 kez küçük bir parça et tüketmeyi öneriyorlar. Bu arada veganlığın abartı bir yaklaşım olduğunu düşünüyorsanız “Vejetaryenliği Anlıyorum ama Veganlığı Anlamıyorum” yazımı okumanızı tavsiye ederim.

Nereden başlayacağınızı bilmiyor musunuz?

Tüm bunların öneminin farkındasınız ama nereden başlayacağınızı mı bilmiyorsunuz? Sizin için özel olarak hazırladığım “Doğa Dostu Yaşam ve Sıfır Atık Başlangıç Rehberi“ni mutlaka okuyun!

Güncel paylaşımlardan, seyahatlerden ve etkinliklerden anında haberdar olmak için beni Instagramdan takip etmeyi unutmayın! https://instagram.com/melkeontheroad