Kaçkar Büyük Buzul Tırmanışı, Mezovit Yaylası

Kaçkar Büyük Buzul Tırmanışı, Mezovit Yaylası

Outside Division ekibi olarak doğanın dönüşümünün izlerini Doğu Karadeniz’in yükseklerinde aramaya gittik. Hedefimiz Kaçkar büyük buzulunda oluşan yarıklara tırmanarak binlerce yıldır orada duran buz kütlesinin nasıl yok olduğunu belgeleyebilmekti. Kaçkar büyük buzul tırmanışı projesinin bizde önemli bir yeri var. Küresel ısınma aslında uzun zamandır bireysel olarak dikkat çektiğimiz konulardan biriydi. Buna bir de ortak bir çalışmayla dikkat çekmek istedik. O nedenle gün geçtikçe eriyen Kaçkar büyük buzulunda oluşan buzul çatlaklarına tırmanıp bunu filmleştirmek ve bölgedeki insanlarla konuşmak için bir proje yapmaya karar verdik. Bu proje kapsamında Toyota’nın sağlamış olduğu araçlarla İstanbul’dan yola çıkıp yollarda uyuyarak geçen uzun bir yolculuğun ardından Rize’ye gittik.

Projeyi Toyota Türkiye’nin araç desteği ile gerçekleştirmenin bizim için ayrı bir önemi vardı. Toyota, devamlı geliştirdikleri teknolojileri sayesinde kaynakları daha az tüketen ve karbon ayak izinin azaltılmasında önemli rol oynayan araçlar üretiyor. Şirketin 2050 hedeflerinin arasında havayı daha az kirletmek bir yana dursun havayı temizleyen araçlar üretmek var. Bu nedenle böyle bir projede onlarla çalışabilmek bizim için son derece önemliydi.

Kaçkar büyük buzul tırmanışı

Fotoğraf: Ertuğrul Kulaksızoğlu

Kaçkar Büyük Buzul Tırmanışı

Rize’ye vardığımızda önce Yukarı Kavron Yaylası’nda Yalçın abinin yerinin bahçesinde bir gecelik kamp kurup mola verdik. Ardından Kaçkar büyük buzuluna doğru yürüyüşe başladık. Her birimizin yükü oldukça ağırdı. Çünkü kamp malzemelerimizin yanında tırmanış malzemelerimizi ve çekimde kullanacağımız elektronik ekipmanlarımızı da taşıyorduk. Ağırlığı azaltmak için aslında çok fazla şey yapmıştık. Örneğin yanımıza yiyecek olarak sadece Tada Outdoor’un rasyon paketlerini almıştık. Bunun ağırlığı azaltmanın yanında bir diğer faydası da yemek hazırlama derdinden kurtulmak yönünde oldu. İlk başta yemeklerin tadı ile ilgili ciddi endişelerimiz olsa da tatlarda herhangi bir yapaylığa rastlamadık. Aksine yemekler oldukça lezzetliydi.

Kaçkar büyük buzul tırmanışı

Rasyon paketler 1 kişilik sabah, öğle ve akşam yemeklerini içeriyor. İçlerinde çay, kahve, ısıtıcı, çatal, kaşık, tuz gerekli her şey var. Fotoğraftakiler de tek öğün yemekler.

Yolun eğimi, engebeli oluşu, sıcaklığın devamlı artması ve oksijenin gittikçe azalması da yürüyüşü zorlu kılan etkenlerden bir diğeriydi. Neyse ki yol boyunca dağın tepelerinden aşağıya doğru akan su sayesinde ekstra bir ağırlık taşımamız gerekmiyordu. Her zaman buz gibi suya erişebiliyorduk. Hazır yemeklerimizin oluşu da yorulup acıktığımızda hemen bir şeyler atıştırmamızı kolaylaştırıyordu. 5 saat süren bir yürüyüşün arından Mezovit Yaylası’na ulaştık. Kampımızı kurup gece saatlerinde tırmanmak üzere dinlenmeye koyulduk.

Tırmanmak için gece saatlerini özellikle seçtik. Çünkü gün doğduktan sonra buzulun bulunduğu bölgede tepelerden yoğun bir şekilde taş yuvarlanıyordu. O yüzden tırmanmak için en ideal saatler gece 03:00 ile sabah 09:00 arasındaydı. İlk gece 02:00’de uyanıp Tada Outdoor’dan aldığımız rasyon paketlerle hızlıca kahvaltımızı yaptık ve buzula doğru yürüyüşe geçtik. Kamp yaptığımız yerden buzula ulaşmak neredeyse 1,5-2 saat sürüyordu. İlk gün tırmanabileceğimiz yerlerin keşfini yapmakla geçti. Tırmanışı ve çekimleri de ertesi gün gerçekleştirdik. İşimiz bittikten sonra da artık inişe geçtik.

Kaçkar büyük buzul tırmanışı

Fotoğraf: Selçuk Örgen

İniş sırasında yolculuğumuzun tamamı bulutların arasında geçti. Yukarıdan aşağıya inene kadar yoğun bir sisin içindeydik. 2-2,5 saatlik bir yürüyüş ile tekrar Yukarı Kavron Yaylası’na indik ve karnımızı doyurduktan sonra Artvin’e doğru yola koyulduk. Artvin Karagöl’de çıktığımız yolların bizi Heba Yayla Evi‘ne getirmesiyle üzerimizdeki yorgunluğu attık.

Kaçkar Büyük Buzul Tırmanışı ve Küresel Isınma

Kaçkar büyük buzul tırmanışı

Fotoğraf: Selçuk Örgen

Yüzyıllardır yerinde duran bir buzulun erimesine şahitlik ediyor olmak aslında sonuçlarını şu anda kavrayamadığımız derecede büyük bir olay. Sadece Kaçkar büyük buzulu erimiyor. Dünyanın her yerindeki tüm buzullar hızla eriyor. Biz şehir insanları olarak son yıllarda yaşadığımız bu hızlı değişikliklerin etkilerini fark etmiyoruz. Yaşadığımız olağan dışı sıcaklıkların ve dolu yağışlarının da durumun ciddiyetini anlamamız açısından bize yardımı olduğunu söyleyemeyiz. Her gün koşturarak gitmek zorunda olduğumuz işlerimiz ve hayat mücadelemiz bazı şeyleri görmemizi zorlaştırıyor olabilir. Ama bu değişikliklerin yoğun bir şekilde yaşandığı yerler ve bunlardan doğrudan etkilenen insanlar var. Bu insanlar plansız veya yanlış planlama ile yapılan hidroelektrik santrallerin ekosistemi değiştiriyor oluşunun etkilerini bizzat yaşıyorlar. Bizse içine hapsolduğumuz gökdelenlerin, beton binaların oluşturduğu sıcaklıklardan her gün açtığımız klimalarla kaçmaya çalışıyoruz.

Sorun sadece kullandığımız araçlar, fosil yakıt, karbon salınımı da değil. Elektrik ve sudan tasarruf etmenin çok daha ötesinde yapılması gereken başka şeyler var. Pet şişeler, plastikler, naylon poşetler, evlerimizde kullandığımız atık sulara karışan zararlı kimyasallar içeren temizlik maddeleri…. Hepsi günlük hayatımızı kolaylaştırıp doğanın yoluna taş koyan şeyler.

Kaçkar büyük buzul tırmanışı

Kavron Yaylası, Rize
Fotoğraf: Selçuk Örgen

İçinde bulunduğumuz şartlarda küresel ısınmayı durdurmak artık mümkün değil. Ama yarından çalmadan yaşamak, belki etkilerini en aza indirmek her zaman mümkün. Ve bunu alışkanlıklarımızı biraz olsun değiştirerek yapabiliriz. Pet şişe yerine matara, plastik poşetler yerine bez çanta kullanarak; zararlı kimyasal içeren temizlik maddelerini doğa dostu temizlik maddeleri ile değiştirerek; daha az bireysel araç daha çok toplu taşıma kullanarak, yapabileceğimiz basit değişikliklerle bunları yapmamız mümkün. Ancak birlikte çalışarak, daha az tüketerek, daha çok üreterek bunu başarabiliriz.

 


Güncel paylaşımlardan, seyahatlerden ve etkinliklerden anında haberdar olmak için beni Instagramdan takip etmeyi unutmayın! https://instagram.com/melkeontheroad

İlgini Çekebilir

Yorum Bırak

E-posta adresiniz kimseyle paylaşılmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

1 Yorum

  • Dursun Demircan
    26 Ağustos 2018, 20:25

    Tırmanışın detaylarını bilerek mi anlatmadınız yoksa kısa kesmek mi istediniz, yapmış olduğunuz işe duyduğum saygıya istinaden daha detaylıca okumak isterim, fragman heycan verici belgesel büyük merak konusu. 🙂

    CEVAPLA

Yeni Yazılar