
Hollanda denildiğinde çoğu kişinin aklına Amsterdam’ın hareketli sokakları geliyor ancak ülke sadece popüler destinasyonlardan ibaret değil. Daha sakin, özgün ve unutulmaz deneyimler yaşamak isteyenler için keşfedilecek sayısız alternatif var. İşte bu alternatiflerden biri de Dordrecht’te bulunan bir yer: Villa Augustus. Burası sadece bir restoran değil; aynı zamanda tarihi, doğayı ve lezzeti bir arada sunan eşsiz bir mekan ve bir otel.

Villa Augustus Dordrecht Nerede?
Villa Augustus, Hollanda’nın en eski şehirlerinden biri olan Dordrecht’te yer alıyor. Rotterdam’a sadece 15–20 dakika uzaklıkta olan bu şehir, Hollanda’nın tarihini ve kültürünü keşfetmek için harika bir durak. Eski bir su kulesinden dönüştürülen Villa Augustus, şehrin merkezine oldukça yakın bir noktada bulunuyor: Villa Agustus Konumu
Hem trenle hem de arabayla kolayca ulaşabileceğiniz bu mekan, farklı bir Hollanda deneyimi yaşamak isteyenler için adeta biçilmiş kaftan. Toplu taşımayla ulaşmak için Amsterdam ya da Rotterdam’dan direkt Intercity tren bağlantısıyla Dordrecht’e gelebilir ve buradan da otobüsle 3 durak sonra Noordendijk durağında inerek Villa Agustus’a ulaşabilirsiniz. Bisikletle gelmek isteyenler içinse Rotterdam’dan sadece 1,5 saat uzaklıkta.
Bir Restorandan Daha Fazlası
Villa Augustus’u özel kılan şey sadece yemekleri değil. Burası aynı zamanda bir otel, bir bahçe ve bir yaşam alanı. Restoran, mevsimsel ve taze ürünleriyle ünlü. Hatta kullandıkları sebze ve meyvelerin büyük bir kısmı kendi bahçelerinden geliyor. Bu da hem sürdürülebilirlik açısından hem de tat açısından ziyaretçilerine büyük bir artı sunuyor.

Buraya girdiğinizde, sanki şehirden kopup bambaşka bir dünyaya adım atmış gibi hissediyorsunuz. Geniş bahçeleri, göletleri, seraları ve özenle düzenlenmiş ortamıyla Villa Augustus sadece bir yemek yeme alanı değil, aynı zamanda doğayla iç içe huzur bulabileceğiniz bir yer.

Neden Villa Augustus’a Gitmeli?
- Tarihi bir atmosferde yemek deneyimi: Eski bir su kulesinden dönüştürülmüş bu restoran, size sıradan bir yemek yerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.
- Doğal ve taze ürünler: Kendi bahçelerinde yetiştirdikleri ürünlerle hazırlanan yemekler, Hollanda’da kolay kolay başka yerde bulamayacağınız bir tat sunuyor.
- Sanatsal detaylar: İç mekan tasarımı, dekorasyon ve bahçeler bir sanat eseri gibi. Her köşesinde fotoğraf çekmek isteyeceğiniz bir detay bulmanız mümkün.
- Otel imkanı: Eğer Dordrecht’te daha uzun kalmak isterseniz Villa Augustus’un otel kısmında konaklayarak bu büyülü atmosferi birkaç gün boyunca deneyimleyebilirsiniz.

Villa Augustus ile Biesbosch Milli Parkı’nı Birleştirin
Eğer Hollanda’ya gelip sadece büyük şehirleri gezmek yerine daha özgün bir deneyim yaşamak istiyorsanız, size bir günlük harika bir plan önerim var: Biesbosch Milli Parkı’nda tekne turu yaptıktan sonra Villa Augustus’ta yemek yemek.
Biesbosch Milli Parkı, Dordrecht’in hemen yakınında yer alıyor ve Avrupa’nın en büyük tatlı su deltalarından biri olarak biliniyor. Burada yapacağınız bir tekne turuyla sazlıkların arasında dolaşabilir, kuşları gözlemleyebilir ve Hollanda’nın doğal güzelliklerini yakından keşfedebilirsiniz. Ayrıntılı yazı burada: Biesbosch Milli Parkı’nda Tekne Turu Doğanın içinde geçirdiğiniz huzurlu saatlerin ardından Villa Augustus’a gidip hem karnınızı doyurabilir hem de estetik bir atmosferde günü sonlandırabilirsiniz.
Bu kombinasyon, Hollanda gezinizde popüler aktivitelerin dışında farklı bir deneyim arayanlar için mükemmel bir seçenek.


Kimler İçin Uygun?
- Romantik bir akşam yemeği arayan çiftler için Villa Augustus ideal bir seçenek.
- Doğayla iç içe bir gün geçirmek isteyen aileler içinse Biesbosch + Villa Augustus planı tam anlamıyla keyifli bir rota sunuyor.
- Fotoğraf ve sanat severler mekanın atmosferinden büyülenecek.
- Lezzet düşkünleri ise bahçeden sofraya konseptinin tadını çıkaracak.
Hollanda Seyahatinize Özgünlük Katın
Hollanda seyahati planlıyorsanız, Amsterdam’ın hareketli sokaklarını ve Rotterdam’ın modern mimarisini gezdikten sonra mutlaka biraz da farklı rotalara zaman ayırın. Dordrecht, Villa Augustus ve Biesbosch Milli Parkı üçlüsü, size Hollanda’nın hiç bilmediğiniz bir yüzünü gösterecek. Hem doğa hem tarih hem de gastronomiyi bir arada bulabileceğiniz bu deneyim, seyahatinizi unutulmaz kılacak.
