Aslında bu yazıyı kadınlar gününde yayınlamak istiyorduk ama bazı teknik aksaklıklar nedeniyle bugüne kaldı. İran’da kaldığımız süre boyunca birbirinden güzel insanlar tanıdık. Bu insanlar arasında dünyayı değiştirmeye çalışan, kendine duyduğu inançla kimseye minnet etmeden fark yaratanlardan birini tanıma fırsatımız oldu. Size attığı adımlarla dünyanın daha güzel bir yer olmasına katkıda bulunan bir kadından bahsetmek istiyoruz.
DEVAMI...İran’ın öve öve bitirilemeyen şehirlerinden biri olan Şiraz’da şehre şöyle bir göz atmak ve Galat köyünde bisikletlerimizi önümüzdeki Hindistan uçuşuna hazırlamak dışında pek bir şey yapamadık. Zamanımızın çok büyük bir kısmı yaklaşan Hindistan uçuşumuz için hazırlanmakla geçti. Bisikleti olanlar bisikletlerin hava yoluyla taşınması söz konusu olduğunda ne kadar titiz davranılması gerektiğini bilirler. İlk günlerimizde bisikletlerimiz
DEVAMI...İran‘da seyahat ettiğimiz ilk sahil kenti olan Bandar Abbas ’a vardığımızda saat sabaha karşı 5’e geliyordu. Yazd’da bizi alıp bütün yolu getiren tırcı abiyle vedalaştıktan sonra bir yandan yağmurdan saklanmaya uğraşırken diğer yandan nereye gideceğimize karar vermeye çalışıyorduk. İlk günümüzde hiç vakit kaybetmeden direk Hürmüz’e geçmeye karar verdik. iran’ın adaları en az diğer turistik ve tarihi
DEVAMI...İran’da şimdiye kadar gezdiğimiz yerler arasında İsfahan hem sakinliğiyle hem de mimarisiyle bizi kendine aşık bırakan şehirlerden ilki olma özelliğini taşıyor. Özellikle Tahran gibi büyük bir şehirden çıkıp buraya geliyorsanız huzurun ne demek olduğunu göreceksiniz. İsfahan ’a gittiğinizde gezeceğiniz her yer sizi kendine hayran bırakacak, biz buna neredeyse eminiz. Biz İsfahan ’a geldiğimiz ikinci günde Sioeseh
DEVAMI...Yezd, İran‘da dört tarafı çöllerle çevrili küçük bir şehir. Dar sokaklarının yanında yükselen avluların duvarlarıyla birlikte insana sanki kocaman bir labirentin içinde yürüyormuş izlenimi veriyor. Sokaklarda yürürken şimdiye kadar büyük şehirlerde tatma fırsatı bulamadığınız birbirinden ilginç duygu hissedeceğinizi garanti edebiliriz. Şehirdeki evlerin hemen hepsi kerpiçten yapılmış. Bütün evlerin etrafı yüksek duvarlarla çevrili ve genelde ortalarında
DEVAMI...Tahran ’da geçirdiğimiz 20’den fazla günün ardından görülecek yerlerin hemen hepsini görmüş olmanın haklı gururunu ve sevincini yaşıyoruz. Dolayısıyla bir Tahran gezi rehberi hazırlamayı kendimize bir görev bildik. Tahran’a ilk geldiğimizde biraz hayal kırıklığına uğramış oldığumuzu itiraf etmeliyiz. Burası bizim İstanbul’dan alışık olduğumuz gibi tarihi binaların bir arada toplandığı, hemen her bölgede gezilecek çarşıların olduğu bir
DEVAMI...İran‘dan Hindistan vizesi almak sandığımdan daha kolay oldu. Özellikle çok sancılı geçeceğini zannettiğim Hindistan vize başvuru süreci oldukça kolay ve zahmetsizdi. Ama her şeyden önce kendim aynı yanılgıya düştüğüm için hemen söyleyeyim, Tahran’da Hindistan vize başvuru su Hindistan Konsolosluğu’ndan değil Indian Visa Center’dan yapılıyor. Burayı Tahran metrosundaki açık mavi renkli hat üzerindeki Sohrevardi durağında indiğinizde kolayca
DEVAMI...Kars’tan sonra Gürcistan’a gidip yolculuğumuza oradan devam etmeye karar verdikten sonra karın bastırması yüzünden en baştaki plana sadık kalıp, Doğubeyazıt’tan geçmek üzere tekrar Kars’a hareket ettik. Kars’ta bir iki gün geçirdikten sonra yola koyulduk. Kars-Doğubeyazıt yolu hepinizin tahmin edeceği sebeplerden dolayı bize bisikletle geçilmesi çok da mantıklı olmayan bir yol olarak anlatılmıştı. Otobüsle gitmeyi düşündük fakat Iğdır’a giden otobüsler küçük olduğu için bisikletlerimiz ve çantalarımızın sığması mümkün değildi. O yüzden belki sınıra giden bir tır buluruz düşüncesiyle otostop çekmeye karar verdik. Şansımız yaver gitti ve 2-3 saat içinde Doğubeyazıt’a gidecek olan bir tıra denk geldik. Iğdır’a geç vardığımız için geceyi orada geçirdik. Ertesi gün o kadar şanslıydık ki Iğdır’da uyandığımız günü İran, Tebriz’de sonlandırdık. Iğdır’da bizi alan tır şoförü İrfan abi ile sabah 09:00’da yola çıktık ve Doğu Beyazıt’a gittik. İrfan abi bizi 12:30’da Doğu Beyazıt’ta bıraktı. Yolun buradan sonraki kısmını sınıra kadar kendimiz devam edecektik. Yola çıktık ve Ağrı Dağı’nın eşsiz manzarası eşliğinde rüzgarın da yardımıyla saat 14:30 gibi Gürbulak Gümrük Kapısı’na ulaştık.
DEVAMI...