Mumbai gezi rehberi deyince sanki böyle en başından en sonuna kadar keyifli zaman geçirmişim de bu rehberi hazırlamışım gibi görünüyor olabilir ama Mumbai’ye pek hoş gelmedik ne yazık ki. Ülkeye girdik, uçaktan indik, havaalanında beklemekle geçen bir günün ardından mücadelemize online devam etme kararı alarak havaalanından ayrıldık. Peki havaalanında neden bir gün kaldık? Başımıza neler geldi? Bunlar hep cevaplanması gereken sorular ama bu yazının konusu değiller. Siz yaşadığımız aksilikleri buradan okuyadurun ben yazıya devam ediyorum.
Havaalanının klimalı salonunda kaldığımız bir gün boyunca camlı duvarlardan izlediğimiz caddeye çıkışımız ve sıcak havayla ilk karşılaşmamız biraz trajik oldu. Yanımdaki arkadaşım da ben de havaalanından çıktığımız gibi “Geri dönelim, burası çok sıcak!” diye ver yansın ettik. İlk saatlerimiz bisikletin taşınırken kaybolan parçalarını bulmak için bisikletçi aramakla geçti. Bisikletçiyi bulduktan sonra hemen gidip bir Hindistan hattı aldık. Mumbai’de havalanının bulunduğu bölge çok merkezi bir yer olmadığı için yapacak çok bir şey de yoktu.
Mumbai’de Konaklama
Biraz bisikletle dolaşıp yemek yedikten sonra kalacak bir yer aramaya başladık. Ne yazık ki o gece için Couchsurfing ve Warmshowers çaresiz kaldı. Ama yine de bölgedeki en ucuz oteli bulmayı başardık. (O zamanlar en düşük bütçeli turu biz yapacağız tribindeydik sanırım asjkdn) Aklınızda bulunsun havaalanının orada kalacak yere ihtiyacınız olursa Skywave Otel’den daha ucuz bir otel yok. Bir gece için iki kişi 1200 Rupi yani yaklaşık 65 lira ödedik ve içinde kliması, duşu, tuvaleti, televizyonu olan bir odada kaldık. Hindistan’da havaların sıcaklığı nedeniyle odalar klimalı ve klimasız olmak üzere ikiye ayrılıyor. Klimasız odalar klimalı odalardan kaldığınız yere göre ortalama 500 Rupi kadar daha ucuz oluyor. Klimasız odalarda da tavanda fan var ama tabi klima kadar etkili değil.
Bu arada 65 lira verip kaldığımız oda son derece kötüydü ve konforsuzdu. Şimdiki aklım olsa hiç buralarda kalmakla vakit kaybetmez direkt iyi bir otelde ya da Airbnb evinde kalırdım. Eğer siz Airbnb kullanmak isterseniz aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.
Mumbai İlk Misfirliğimiz
Otelde kaldıktan sonra ertesi gün şehrin bir diğer ucunda Warmshowers’tan bulduğumuz arkadaşımızın evine gitmek için yaklaşık 25 kilometre bisiklet sürdük. Yoldayken bir Hint düğününe denk gelince hemen durup içeriye bakmak istedik. Düğün sahipleri de bizi buyur edince koşa koşa girdik içeri. Hint düğünleri daha önce hiç görmediğimiz bir kültüre ait gelenekler içerdiği için ilgimizi çok çekti. Ama açıkçası bir yerden sonra biraz sıkıcı olmaya başlıyorlar çünkü bitmek bilmeyen ritüelleri var. Yeni evli genç sahnede oturuyor, onu alıyorlar, buraya sürüyorlar, şuradan geçiriyorlar, şunları yiyorlar falan derken insan sıkılıyor tabii. Özellikle bizim bol halaylı düğünleri düşününce Hintliler oturmaya gelmiş gibi görünüyor.
Bu düğünde durmak bize güzel insanlar kazandırdı yine de. Biz düğünü izlemek için durunca arabasıyla oradan geçen, kendisi de bisikletçi olan Ashish de bisikletlerimizi görüp durmuş. Biraz muhabbet ettikten sonra bizi öğle yemeğine davet etti. Biz de Hindistan’ı tanımaya çok hızlı başlamış olmanın verdiği mutlulukla kabul ettik bu teklifi. Ashish’le yemek yedikten sonra bizi misafir edecek arkadaşımız Anmol’ün evine gittik. Anmol, annesi Salma, babası Rajesh ve köpekleri Holmes’un yanında geçen yaklaşık bir haftalık ziyaretimiz de böylece başlamış oldu. Onlar sayesinde birçok güzel insanla tanışma, bir çok yeni yer görme ve birbirinden leziz yemekler yeme fırsatı bulduk.
Bu arada ilk deneyimlerimize göre şunu söyleyebilirim ki; Hint yemekleri lezzetli olmasına lezzetli ama çok acı. Hani normalde acı yiyebilen insanlara bile acı gelecek kadar acı, öyle düşünün. Biz gittiğimiz her yerde acı koyma kardeş diyorduk ama yine de önümüze gelen yemekte acı oluyordu. Öyle acı.
MUMBAİ’DE ULAŞIM
Mumbai’de hesaplı ulaşım için üç yöntem var: Otobüs, tren ve otorikshaw yani bizim bildiğimiz adıyla tuk tuk. Otorikshawlar kısa mesafeler için oldukça uygun seçenekler. 2-3 kilometrelik bir yolu yaklaşık 30 Rupi’ye yani 2 Lira’ya gidebiliyorsunuz. Ama bizim gibi kısıtlı bütçeyle seyahat edenler için toplu taşıma kullanmak çok daha mantıklı. Otobüsler gerçekten çok ucuz. 20 kilometrelik mesafeyi kişi başı 20 Rupi’ye yani yaklaşık 1 Lira’ya gidebiliyorsunuz. Hiçbir işiniz yoksa bile otobüse bir kere de olsa binmenizi tavsiye ediyorum.
Hindistan’ın ilginç trenlerine gelince, bazen otobüsten bile daha ucuza gelebiliyor. Arabayla gitseniz 20 km sürecek bir yolu normal bir vagonda kişi başı 10 Rupi’ye yani 55 kuruşa gidebilirsiniz. Normal bir vagonda diyorum çünkü aynı zamanda birinci sınıf vagonlar da var. Ama aklınızda lüks bir görüntü canlanmasın. Bunlar da diğer vagonların aynısı -sadece daha az insan oluyor. Bu arada şehir içi trenlerde bilet almak çok gerekli mi emin değilim. Çünkü trenler kalabalık ve kontrol eden kimseye rastlamadık.
Mumbai Gezi Rehberi
Güney Mumbai
Güney Mumbai, Mumbai gezi rehberi için en önemli yerlerden biri sanırım. İngiliz mimarisiyle, Hindistan’dan çok daha farklı bir yer olma özelliği taşıyor. Bana soracak olursanız Hindistan’ı tanımak için mutlaka gidip görmek gerekmiyor ama gördüğünüz çoğu şeyin ilginizi çekeceğine eminim. Ben Mumbai’de çok fazla tarihi yer gezmedim. Daha çok arkadaşlarımızla sokaklarda dolandım veya bisikletle turladım ama gezdiğim bir iki tarihi yeri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hindistan’ın Giriş Kapısı
İngilizler tarafından yapılmış bir mimari eser Hindistan’ın giriş kapısı. Zamanında şehre giriş kapısı olarak kullanılmış. Burada çok fazla yerli ve yabancı turist ve onların fotoğraflarını çekmek isteyen fotoğrafçılar var. Hemen karşısında da Mumbai’nin simgelerinden biri olan Taj Mahal Otel yer alıyor.
Taj Mahal Oteli
Söylemeye gerek var mı bilmiyorum, burası oldukça pahalı bir otel. Göz kamaştıran mimarisi yüzünden oldukça ünlü. Otelin içine göz atmanıza, giriş kısmını gezmenize izin veriyorlar. Eğer vaktiniz olursa mutlaka içinde ufak bir tura çıkın.
Kraliçe’nin Kolyesi
Burası sahilde yürüyüş yolu olan bir koy. Kuşbakışı bakıldığında inci bir kolyeye benzediği için Kraliçe’nin Kolyesi anlamına gelen Queen’s Necklace ismini vermişler. İnsanlar akşamları burada oturup çekirdek çıtlıyor, sütlü çaylarını yudumluyorlar. Yürümek veya bisiklete binmek için keyifli bir yer.
Güncel paylaşımlardan, seyahatlerden ve etkinliklerden anında haberdar olmak için beni Instagramdan takip etmeyi unutmayın! https://instagram.com/melkeontheroad
Yorum Bırak
E-posta adresiniz kimseyle paylaşılmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.