Doğal Katı Şampuan: Tanışmamız ve Vazgeçemeyişim

İlk bakışta sabuna benzeyen ama saçlarımı dönüştüren o minicik katı şampuan, uzun süredir bakım rutinimin yıldızı. Şu an kullandığım doğal katı şampuan içeriği tertemiz, sabun bazlı olmadığı için saçı kurutmuyor ve saç derisine nazik davranıyor. Bildiğimiz sıvı şampuanların, sadece daha sade, katı ve temiz içerikli hali gibi düşünebilirsiniz. Katı şampuan önerisi arayanlar okumaya devam etsin.
İlk aldığımda “bu kadar küçük bir şey ne kadar dayanabilir ki?” demiştim. Ama bizzat test ettim, tam 30 yıkamaya kadar dayanıyor. Köpürmesini bile beklemiyordum ama gayet güzel köpürüyor çünkü hindistan cevizinden elde edilen doğal köpürtücüler içeriyor. Üstelik seyahatlerde taşıması da çok kolay: Islak değilse kese kâğıdına koy, çantana at, hop yola devam! En son Avrupa’da trenle 6 ülke gezerken de hep yanımdaydı, öyle düşünün.
Ürün içeriğine göz atmak isteyenler için önce bir link paylaşayım: Katı şampuan (İçerikler oldukça şeffaf, ne varsa tek tek yazılmış. Ayrıca kullanıcı yorumlarına da mutlaka göz atın derim. Herkesin saç hikayesi farklı ama çoğu kişi benim yaşadığıma benzer değişimler yaşamış.) Ve neden doğal katı şampuan kullanmaya başladığımı, olayların nasıl bu noktaya geldiğini anlatmaya başlayayım.

Hassas Cilt Alarmı ve Gerçeklerle İlk Yüzleşme
25 yaşlarındayken cildimde kızarıklıklar oluştuğunu fark etmeye başladım. Kızarıklıklar zaman zaman artıyor, çoğunlukla kaşınıyor ve bir türlü geçmiyordu. Önce mevsimsel olduğunu düşündüm, sonra stresle ilişkilendirdim ve çok önemsemedim. Birkaç yıl içinde çevrem de “Yüzüne ne oldu?” sorularına başlayınca dermatoloğa gitmeye karar verdim. Gittiğim ilk doktor bana kızarıklıkları önlemek için bb krem vermek isteyince doktorumu değiştirdim. İkinci doktor kapsamlı bir muayene yaptıktan sonra bana sorunun ne olduğunu ve neler yapılması gerektiğini söyledi.
Kısa süreli ve geçici olduğunu zannettiğim bu cilt hassasiyetine neyin sebep olduğu konusunda hiçbir fikrim yokken kullandığım deterjanların, yumuşatıcıların, parfümlerin ne kadar sakıncalı olduğunu işte böyle öğrendim. Ama aramızda geçen bir diyalog beni daha çok şaşırttı:
“Cildin hassas. Özellikle parfümler, tahriş edici ürünler kullanmamalısın.“
“Ben parfüm kullanmıyorum, makyaj bile yapmıyorum, cildime hiçbir şey sürmüyorum.“
“Şampuan kullanmıyor musun?“
“Kullanıyorum?”
“Tamam işte, değiştireceksin.”
Ben sadece cildime sürdüğüm nemlendirici kremleri ve nadiren kullandığım makyaj malzemelerini suçlu zannederken, asıl hikâye saç diplerimde başlıyormuş meğer.
O gün eve gidip banyo rafıma şöyle bir baktım. Marketten ya da bakım ürünleri satan yerlerden aldığım güzel renkli şişelerin üzerindeki içerik listelerinin uzunluğunu da işte o zaman fark ettim. Hormon dengesini bozan, alerji ve cilt hassasiyetine yol açan, vücutta birikim yapan, cilt bariyerini zayıflatıp tahrişe sebebiyet veren, potansiyel kanserojen kabul edilen onlarca maddeyi tek bir şişeye sığdırmış olmaları bir skandal ama bunları bize yıllarca saçları güçlendirir, uzamaya yardımcı olur, kepeği önler diye satmış olmaları daha büyük skandal.
Katı şampuan önerisi arayanlar mutlaka denesin!
Alternatif ürünler ararken, o zamanlar yeni tanıştığım, doğal ürünler üreten bir arkadaşımın el yapımı doğal katı şampuan yapacağını öğrendim. Bildiğimiz sıvı şampuanların, içeriği temiz ve katı formda olanıymış. Yaptığı ilk deneme ürünlerinden aldım, “ver,” dedim “deneyeyim.”
Bu arada itiraf edeyim, ilk başta epey garipsemiştim çünkü görünümü bildiğimiz sabun gibiydi. Yine de ürünlerini zaten uzun zamandır kullanıyordum ve hepsinden memnundum. O yüzden bunu da denemeye karar verdim. İyi ki de denemişim. O zamandan beri bu katı şampuanı kullanıyorum ve çok da memnunum.
Katı şampuan kullanmaya başladıktan sonra hayatımda neler değişti?

En başta saç derimde saçımı yıkadığım andan itibaren başlayan kepek yok oldu. Bu şampuanı şimdi herhalde 3-4 yıldır kullanıyorum ve artık sadece saçlarım kirlenmeye başladığında (yıkamadan dört beş gün sonra) tek tük kepek benzeri şeyler görüyorum. Eskiden saçım iki gün sonra yağlı his vermeye başlardı. şimdi bu süre 4-5 güne kadar çıktı. Ayrıca saçımdaki dökülmeler de bence azaldı.
Cildimdeki kızarlıklar tamamen geçmedi (sonuçta tedavi edici bir şey değil şampuan) ama kızarıklıklardaki kaşınmalar eskiye kıyasla yavaş yavaş azalmaya başladı. Tabii sadece şampuanımı değil; saç bakımında ve diğer bakımlarda kullandığım birçok şeyi de değiştirdim.
Tüm bunların katı şampuan mucizesi olmaktan çok zarar veren diğer şampuanları kullanmayı bırakıp doğal içerikler kullanmaya başlamamla ilgisi olduğunu düşünüyorum. O yüzden katı şampuan alacağınız zaman da içerik çok önemli. Her katı şampuan doğal içerikli olmuyor, dikkat edin. Marketteki zararlı şampuanı katı formda saçınıza sürmeye devam etmenin hiçbir anlamı yok.
Doğal Katı Şampuan + Saç Kremi = Ahenkle halay çeken yumuşacık saçlarım
Şu an kullandığım doğal katı şampuanla birlikte bir de aynı markanın doğal saç kremini kullanıyorum. (O da katı eheh) İkisi birlikte saçlarımda harika bir denge sağladı. Ürünün içeriğini merak edenler, yazının başında verdiğim linke göz atabilirler.
Katı şampuan kullanmaya başlamak benim açımdan saç kalitemi değiştiren başlıca şey oldu. Şu an marketteki o dev kokulu şişelere baktığımda tüylerim diken diken oluyor. Artık kesinlikle kullanmıyorum. Çevremde kime katı şampuan önerisi yaptıysam çok memnun kaldı. Herkese bir kez daha şunu söylemek isterim:
👉 En azından bir kez deneyin.
👉 Mümkünse saç kremiyle birlikte kullanın.
Herkese sağlıklı, yumuşacık, ahenkle dans eden saçlar diliyorum. 🌿
Not: Bu yazıda verdiğim linkler tamamen kullanıp memnun kaldığım bir ürünü öneri amaçlıdır. Link tıklamasından veya ürün satışından gelir elde etmiyorum.