7 Unutulmaz Film Temalı Seyahat Rotası: Set-Jetting Ne Demek?

Hiç izlediğiniz bir filmi ya da diziyi, kendinizi bir anda o sahnelerin geçtiği yerde hayal edecek kadar sevdiğiniz oldu mu? Ben böyle bir arzuyu ilk defa Into the Wild filminde duyduğumu ve Christopher’ın gittiği yerlere seyahat etmeyi hayal ettiğimi hatırlıyorum. Benzer duyguları genelde Eric Rohmer’in Fransa’nın büyüleyici sokaklarında geçen filmlerini izlerken de hissediyorum. Barcelona Barcelona filmini ilk izlediğimde de İspanya‘nın o sakin kasabalarında, taş yollarında yürümek istemiştim. Peki set jetting ne demek, hiç bu kavramı duymuş muydunuz?

İşte tam da bu deneyime “set jetting” deniyor. Sevdiğiniz filmlerin çekildiği yerlere seyahat etmek anlamına geliyor. Ya da durun, bir dakika. Set-jetting kavramını daha ayrıntılı bir şekilde anlatmaya çalışayım.

Set Jetting Nedir? Buna Ne Diyor Biz Türkler?

Set-jetting nedir sorusuna basitçe aslında film ya da dizi çekimlerinin yapıldığı yerlere seyahat etme akımı diyebiliriz. Türkçede tam karşılığı oturmuş değil ama “film/dizi temalı seyahat” ya da “film rotası gezisi” gibi açıklayıcı ifadelerle tanımlayabiliriz. İngilizce hâliyle kullanımı daha yaygın, özellikle sosyal medyada #setjetting etiketi altında birçok paylaşım görebilirsiniz.

Aslında setleri ziyaret etmek, sinema ve dizi dünyasında yeni bir şey değil. Özellikle ABD’de The Big Bang Theory ya da Friends gibi bazı diziler canlı seyirciyle çekilecekleri özel bölümlerde izleyiciler stüdyoya davet edilirdi. Yani bir bölümü yerinde izlemek bile başlı başına bir deneyimdi. Ama artık bu ilgi stüdyo duvarlarını da aştı. Filmlerin ve dizilerin geçtiği gerçek lokasyonlar, sadece izlenen değil yaşanmak istenen yerler haline geldi. Ve işte bu yeni akım, set-jetting!

Neden Bu Kadar Popüler Oldu?

Bir zamanlar sadece sıkı hayranların yaptığı bu geziler, artık büyük bir turizm trendine dönüştü. Özellikle Netflix’in global içerikleri, TikTok videoları ve sinema kültürünün yeniden yükselişiyle birlikte insanlar ekranlarda gördükleri yerleri deneyimlemek istiyor. Üstelik bu rotalar artık klasik turistik destinasyonlardan çok daha farklı bir motivasyon sunuyor: “Ben burayı sadece gezmedim, yaşadım.” demek.

Son Zamanların En Popüler Set-Jetting Rotaları

1. Game of Thrones – Dubrovnik, Hırvatistan

Burası dizide King’s Landing olarak karşımıza çıkıyor ama gerçek dünyada Dubrovnik’in Orta Çağ’dan kalma taş sokakları, surları ve Akdeniz kıyısındaki muhteşem manzaralarıyla nefes kesici. Eğer diziyi izlediyseniz, kale surlarında yürürken bir anlığına kendinizi krallığın içinde hissedebilirsiniz.

📌 Ziyaret İpucu: Yazın çok kalabalık olabiliyor, bahar aylarında gitmek daha keyifli.

2. Yüzüklerin Efendisi – Yeni Zelanda

Eğer siz de benim gibi Yüzüklerin Efendisi hayranıysanız, Yeni Zelanda mutlaka gidilmesi gereken bir coğrafya. Set-jetting turizmi için en önemli filmlerden biri olan Yüzüklerin Efendisi’nin büyük kısmı bu doğa harikası ülkede çekildi ve hâlâ birçok lokasyon ziyarete açık. Dağlar, ormanlar ve tepeler sizi Orta Dünya’ya ışınlıyor resmen. (Orklar yok çok şükür)

📸 Yanınıza ne alınmalı? Bu coğrafyada yağmurluk ve rahat yürüyüş ayakkabısı şart!

3. Emily in Paris – Paris, Fransa

Evet evet, o klişe ama büyüleyici Paris sahnelerinin geçtiği Emily in Paris de birçok insan için bir hayli popüler bir set-jetting rotası. Ben bir Paris hayranı sayılmam ama, şehri gördüğümde gerçekten Paris hayali kuran insanların gerekçelerini net olarak anladım. Küçük kafeler, Seine Nehri kıyısında masalar, her köşeden fırlayan hayranlık verici bir mimari, balkon çiçekleriyle dolu dar sokaklar, devasa merdivenler…

👜 Öneri: Eğer Paris’e yakın zamanda bir seyahat planlıyorsanız biraz Fransız esintili kıyafetlerle çok güzel fotoğraflar çıkarabilirsiniz.

4. The Crown – İngiltere Şatoları

Kraliyet ailesinin hayatını anlatan bu dizi sayesinde hepimiz İngiltere’nin ihtişamlı şatolarını keşfetmeye başladık ve gördükçe “vay be” dedik “millet (kraliyet ailesi) nasıl hayatlar yaşıyor”. Windsor, Lancaster, Balmoral… Hepsi ayrı bir dönemin izlerini taşıyan büyüleyici yerler gerçekten. Bazılarına insan bakmaya doyamıyor. Bu dizi sayesinde buralar son derece popüler turist destinasyonları arasına girdi ve set-jetting turizmi için önemli hale geldi.

🎟️ Turlar: İnternette buralara tur yapan birçok rehber var. Ayrıca bazı rehberler sadece şatolara veya saraylara değil aynı zamanda çevredeki doğal alanlara da yürüyüşler düzenliyor.

5. La La Land – Los Angeles, ABD

Benim için müziğiyle, renkleriyle ve enerjisiyle bambaşka bir filmdi La La Land. Özellikle Griffith Gözlemevi’ni ve o efsane dans sahnesinin geçtiği Sunset Bulvarı’nı görme fikri son derece ilham verici.

🚘 Turlar: Los Angeles’ta dizinin çekildiği gerçek lokasyonlara gidebileceğiniz turlar bulmanız mümkün.

6. Call Me By Your Name – Kuzey İtalya

Lombardiya’daki küçük kasabalar, sade taş evler, kayısı ağaçları arasında çekilen Call Me By Your Name filmi en popüler set-jetting turizmi rotalarından bir diğeri. İtalya‘ya gitme planınız varsa burayı da rotanıza dahil edebilirsiniz. Bir bisiklet kiralayın, rota çizmeyin, sadece sokaklarda bisiklet sürün. Bence bu bile fazlasıyla yeterli.

🍑 Mevsim Önerisi: Yaz başı ya da sonbahar başlangıcı en ideal dönemler.

7. The Hobbit – Hobbiton, Matamata, Yeni Zelanda

Yüzüklerin Efendisi’nin bir başka set-jetting rotası yine Yeni Zelanda’dan. Hobbiton köyü film için inşa edildi ama sonrasında kalıcı turistik bir alana dönüştü. Hobbit evleri, minik bahçeler ve o muazzam tepeler hâlâ orada.

📷 Rehberli turlar oldukça popüler, önceden yer ayırtmayı unutmayın.

Nasıl Plan Yapmalı? Set-Jetting Rotalarına Gitmek İçin İpuçları

Set-Jetting turizmi için birçok rehberli tur bulmanız mümkün ama bu rotalara gitmek için illa bir tur firmasına bağlı kalmak zorunda değilsiniz. Ancak bazı yerler (örneğin Hobbiton gibi) sadece rehberli turlarla gezilebiliyor. Uçuşlarınızı ve konaklamanızı önceden planlayarak rotaları kendi başınıza da kolayca gezebilirsiniz. Seyahatinizde yanınıza almanızı önerdiğim bazı şeyler:

• Hafif ama dayanıklı bir sırt çantası (çekim yapılan bölgelerin hepsi şehir içinde değil ve yürümek gerekebiliyor)
• Geniş açılı lensli bir kamera
• Film/dizi temalı gezi rehberleri ya da offline harita uygulamaları
• Hava durumuna göre katmanlı kıyafetler

BONUS HATIRLATMA: Set-jetting rotalarına gitmeden önce yanınızda filmin o coğrafyada geçtiği yerlerden bir ekran görüntüsü fotoğrafı, bir eşya veya kıyafet götürürseniz bu anları canlandırarak güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

Peki Sizin Filminiz Hangisi?

Benim bu listede kalbimi çalan rota kesinlikle Yüzüklerin Efendisi filminin Yeni Zelanda seti. İmkanım olduğunda ilk gideceğim yer orası olurdu. Sizinki ne? Hangi film ya da dizi sizi yollara düşürecek kadar kendine hayran bıraktı? Ya da hayalini kurduğunuz bir set-jetting rotası var mı? Yorumlarda buluşalım! Hangi sahnede olmak isterdiniz? Haydi paylaşın!