Eskiden uçmak benim için hiç sorun değildi; hatta uçak yolculuklarını severdim. Ancak bir gün aniden uçuş korkusu yaşamaya başladım ve uçağa binmeyi bıraktım. Bu yazıda sizinle uzun süredir yaşadığım ve sonunda üstesinden gelebildiğim uçak korkusu ile ilgili deneyimlerimi paylaşmak istiyorum. Uçak korkusu nasıl yenilir yazısından ziyade ben uçak korkumu yenmek için neler yaptım onu anlatıyorum.

“Uçuş korkusunu yenmek mümkün mü?” Kesinlikle evet! Bu korku ile başa çıkmak için birçok yol denedim. (Aşırı saçma yöntemler de dahil) Bunlardan bazıları işe yaradı, bazılarıysa hiçbir işe yaramadı. İşte size bu süreçte yaşadıklarımı anlatmak ve uçak korkusunu yenmenin yolları hakkında bir fikir verebilmek istiyorum.

Uçak Korkumu Nasıl Yendim?

Her şey nasıl başladı?

Başlangıçta her şey tamamen normaldi. Uçakla seyahat edebiliyordum ve hatta bundan keyif alıyordum. Tek başıma veya arkadaşlarımla birçok uçuş yaptım. Her şey bir gün pasaport kontrolüne giderken kendimi garip hissetmeye başladığımda değişti. Başım dönmeye ve mide bulantısı yaşamaya başladım ve kaygım arttıkça ellerim uyuşmaya başladı. O anda klasik bir panik atak geçirdiğimi fark etmedim. Belki sabah kahvaltı yapmadığım için tansiyonum düştü, belki uçakla ilgili bir şeyi rahatsız etti, ya da belki havaalanındaki kalabalık bu korkuyu tetikledi; hala bilmiyorum.

O günden sonra uçuşlardan kaçınmaya başladım ve kaçamadığımda, günler öncesinden yoğun bir korku yaşıyordum. Geceleri uyuyamıyordum, fazlasıyla stresli hissediyordum, ya aşırı yemek yiyor ya da hiç yemiyordum ve sindirim sistemim bozuluyordu. Kafamın içinde, uçağın düşmesi ve herkesin ölmesiyle ilgili sayısız senaryo dolaşıyordu. Uçakta olduğumda panik ataklar geçiriyordum; hiçbir şeye odaklanamıyordum. Bir şeyler okumam veya bir şey izlemem de mümkün olmuyordu. Uçuş boyunca tırnaklarım koltuğa neredeyse saplanmış halde kalıyordum.

Bu irrasyonel düşünceler sadece uçağa binmeye hazırlanırken olmuyordu. Bazen bir uçak biletini almaktan vazgeçiyordum ve o uçağın düştüğünü haberlerde izlediğim anı hayal ediyordum; arkadaşlarıma “o uçakta ben de olabilirdim” dediğim diyaloglar gözümün önünden geçiyordu. (Bindiğim ya da kaçındığım hiçbir uçak asla düşmedi :))

Tüm bunlar olup biterken yurt içinde 1-2 saati aşmayan birkaç zorunlu uçuş dışında uçağa binmemi gerektiren bir durum olmadı. Olduğundaysa uçağa binmekten olabildiğince kaçındım. Sırf bu yüzden hiçbir seyahat planı yapamadım. Yaptığım tüm seyahat planlarını da karadan olacak şekilde planlamaya çalıştım ve yollarda günlerimi harcadım.

Uçak Korkusu Nasıl Yenilir Araştırırken ilk Denemeler: Denize Düşen Yılana Sarılır

Uçak korkum ilk başladığında, çözüm arayışımda birçok farklı yöntemi denedim. Bu farklı yöntemler arasında gerçekten çok saçma olanlar da vardı. Biyoenerji gibi çeşitli enerji çalışmalarından ve bilinçaltına etki ettiği iddia edilen regresyon gibi bilimselliği tartışılan yöntemlerden tutun da falancanın uydurduğu UKKGÖHY (Uçak korkusunu kesin geçiren öz hakiki yöntem) gibi uydurma şeylerden de medet umdum. Hatta din, dil, ırk ayırt etmeden insanların şifalı olduğunu iddia ettiği dualar okutup üflettim, nazarlar çıkarttım, pirinçler yuttum.

Bu yöntemler bana elbette mantıklı gelmiyordu ama denize düşen yılana sarılır derler bilirsiniz; çaresizlik insanı her türlü yola başvurmaya itebiliyor. Biri bana sülük yapıştıracağız, uçak korkusu kalmayacak dese onu da yaptırırdım. (Çok şükür kimse öyle bir şey demedi.)

2019 yılında profesyonel yardım almaya karar verdim ve terapiye başladım. Ancak uçak korkusu için başladığım terapi seansları, başka alanlara kaydı ve konu uçak korkusuna neredeyse hiç gelmedi. Her ne kadar uçak korkusu için görünür bir çözüm sunmasa da terapiye uzun süre devam ettim. Çünkü bana çok şey kazandırdı.

Nasıl bir uçak korkusuna sahiptim?

Şimdi benim yaşadığım uçak korkusu ile ilgili önemli olduğunu düşündüğüm şu bilgiyi de eklemem gerekiyor: Ben uçakların ne kadar güvenli olduklarını zaten biliyorum. Kime uçuş korkusu yaşadığımı söylesem bana hemen “ama uçaklar arabalardan daha güvenli” diyordu ve açıkçası bunu söyleyenleri boğmak istiyordum. Çünkü zaten biliyorum! Sorun bu değil!

Zihnim uçakların ne kadar güvenli olduğunu biliyordu ama bilinçaltım buna bir türlü ikna olmuyordu. Hipnozu denemek istememin bir sebebi de buydu. Çünkü ben zaten biliyordum ki uçaklar çok güvenli, bir uçak kazası olması ihtimali milyonda birden daha az. Ama sorun şu ki; kimse beni o milyonda bir ihtimalin bindiğim uçağa denk gelmeyeceği konusunda ikna edemez, çünkü bunun garantisi yok. O yüzden zannediyordum ki uçak korkum asla geçmeyecek.

Uçak Korkusu için Hipnoz ile Tanışmam: Hipnoz Uçak Korkusu için İşe Yarar Mı?

Tam o sıralar korona salgını başladı ve dolayısıyla uzun süre uçağa binmemi gerektiren bir durum ortaya çıkmadı. Korona sonrası seyahat planları yaparken tahmin edeceğiniz üzere yine uçak korkusu yüzünden hep karadan planlar yapmaya çalışıyordum. Böylece uçak korkusu nasıl yenilir diye düşünmeme de gerek kalmıyordu.

Ama kaderin cilvesine bakın ki, bir gün bu planlarım suya düştü. Hollanda vizesi aldım ve tabii ki planım Avrupa’ya Yunanistan üzerinden girmekti. Tüm planlarımı karadan gitmek üzerine yaptım ve her şey hazırdı. Ancak daha sonra öğrendim ki vizemi Hollanda’dan aldığım için Hollanda’dan giriş yapmam son derece önemli; aksi halde bir sonraki vizeyi almam mümkün görünmüyor…

Uçağıma 15 gün kala “ne yapacağım ben” endişesiyle uçak korkusu nasıl yenilir konusunda araştırma yaparken hipnozun etkili olabileceğini öğrendim ve hipnoz terapisine başladım. Hipnoz tam olarak nasıl bir şey, ne işe yarıyor merak ederseniz Klinik Psikolog Burak Uçkun’un aşağıdaki videosunu izleyebilirsiniz:

Bu bir psikolog/yöntem tavsiyesi değildir. Bana iyi gelen, size iyi gelmeyebilir. Size en iyi gelen terapiyi, psikoloğu, sadece siz, kendi deneyiminizle bulabilirsiniz. En azından bu videonun, daha önce denemediyseniz hipnoz konusunda fikir vereceğine eminim.

Hipnoz ile neler değişti?

Şaşırtıcı biçimde hipnoz ve bilişsel davranışçı terapi ile korkumun üstesinden gelmeye başladım. Hipnoz sayesinde bilinçaltımda yerleşmiş olan korku yavaş yavaş azaldı, bilişsel davranışçı terapiyle tabiri cazise “akla ve mantığa” davet edildim. Bunların bir sonucu olarak da uçak fobim büyük ölçüde ortadan kalktı. Hala makul derecede bu korkuyu taşıyorum. Çünkü karada yaşamak için dizayn edilmiş bir canlı olarak uçmak hala çok kafama yatmıyor. Fakat bu korku, artık hayatımı yaşamamın önüne geçmiyor. Kafamda olumsuz düşünceler dolaşmıyor, dolaşanlara da mantıklı cevaplar verebiliyorum.

Milyonda bir ihtimalin bana denk gelmeyeceğinin bir garantisi hala yok. Ama bu ihtimalin her zaman her yerde geçerli olduğunu idrak ettim. Bindiğim uçak kaza yapabilir. Bunun olmayacağının garantisini kimse veremez. Ama bindiğim otobüs de kaza yapabilir. (Ve hatta ihtimal olarak daha yüksek bir ihtimal) Sokakta yürürken kafama bir tabela da düşebilir. Yani ya evden hiç çıkmamam gerekiyor ya da hayata karışıp, alabileceğim makul önlemleri alıp biraz kontrolü elden bırakmam gerekiyor.

Siz olsanız hangisini seçersiniz?

Uçaklar Ne Kadar Güvenli?

“Uçaktan korkmalı mıyım?” Evet, bence biraz korku doğal çünkü uçmak, doğuştan yapmaya uygun olduğumuz bir şey değil. Ama aynı zamanda, uçmaktan korkmamalısınız çünkü uçmak, yapabileceğiniz en güvenli aktivitelerden biri. Hatta bisiklet sürmekten, araba kullanmaktan, denizde yüzmekten ve hatta sokakta yürümekten daha güvenli. Düşündüğünüzde, yürümek aslında oldukça güvensiz bir eylem. Bir araba sizi çarpabilir, bir tabela kafanıza düşebilir veya tehlikeli bir insanla karşılaşabilirsiniz. Bu yüzden, karşılaştırıldığında, uçmak son derece güvenli çünkü uçakta tüm bu risklerden uzaksınız.

Hazır böyle bir yazı yazmışken uçakların ne kadar güvenli olduğunu bilmeyenler vardır belki aramızda diye bu bölümü de eklemek istedim. “Havacılık kuralları kanla yazılmıştır” sözünü mutlaka duymuşsunuzdur. Bu söz kulağa çok rahatlatıcı gelmese de her yaşanan sorun, benzer sorunların bir daha yaşanmaması için yeni kuralların ve iyileştirmelerin eklenmesini sağlar havacılıkta. Aslında uçuş güvenliği de buradan geliyor.

Bir uçak kazası geçirme olasılığınız, yaklaşık on bir milyonda bir. Bu istatistik, uçak yolculuklarının son derece güvenli olduğunu gösteriyor. İstatistiklere göre en çok kazanın kayda geçtiği 2018 yılında bile sadece 15 uçak kazası yaşanmış. 2018 yılında uçan toplam uçak sayısı ise 38.1 milyon. Yani 38.1 milyon uçuş arasında sadece 15 kaza yaşanmış. 2023 yılında ise 36.8 uçuş yapılmış; ve yolcu uçuşlarında hiçbir kaza yaşanmamış.

2018 yılında yaşanan 15 uçak kazasında 556 kişi hayatını kaybetmiş. Buna karşın daha güvenli olduğunu sandığımız yollarda her yıl dünya genelinde 1,35 milyon insan hayatını kaybediyor ve milyonlarcası da ciddi şekilde yaralanıyor.

Bu bilgiler, uçak yolculuklarının gerçekte ne kadar güvenli olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir. Öte yandan pilotlar da, yoğun ve sürekli eğitimlerden geçiyorlar. Bizim büyük ihtimalle aklımıza bile gelmeyen her türlü durum için simülasyonlardan geçerek olası zorlu koşullara hazırlanıyorlar.

Uçak Korkusu ile Seyahat Etmek için Öneriler

Uçak korkusu ile başa çıkmanın farklı yollarını araştırırken, “Uçak Korkusu ile Seyahat Etmek için Öneriler” başlıklı bir yazı hazırladım. Bu yazıda, uçak korkusu nasıl yenilir yolunda çalışmalarınıza başlamışken bazı pratik öneriler bulabilirsiniz.

Eğer uçak korkusu yaşıyorsanız, uçağa binmekten kaçınıyorsanız, sık sık uçak korkusu nasıl yenilir diye araştırıyorsanız ama tek başınızda bu soruna bir çözüm bulamadıysanız bir uzman yardımı almanızı tavsiye ederim. Uçak korkusu ile başa çıkmak zorlu bir süreç gibi görünebilir ama doğru yöntemler ve profesyonel yardımla bu korkunun üstesinden gelebilirsiniz. Hipnoz ve terapi benim için dönüm noktası oldu.

Uçak korkumu yenmemin ardından, bu deneyimden çıkardığım bir önemli ders daha oldu: Gerçekten istemediğimiz sürece, bir şeyi değiştirmemiz imkansız. Bazen korkularımızın kökleri, beklemediğimiz derinliklere uzanabilir. Bazı şeylere öylesine sıkı sıkıya sarılırız ki, onlar kişiliğimizin bir parçası haline gelirler ve onları hayatımızdan çıkarmak düşündüğümüz kadar kolay olmaz.

Korkunuzun gitmesini gerçekten istemiyorsanız ve ona bir şekilde bağlıysanız, ne yaparsanız yapın gitmeyecektir. Bu gerçeği kabul etmek ve ona rağmen ilerlemek, kendi içsel gelişimimiz için önemli bir adım. Bu deneyimi yaşamış olmak, bana bu tür zorlukları aşarken içsel direncin ve kabullenmenin gücünü de öğretti.

Umarım bu yazı bir nebze de olsa kendi yolunuzda size yardımcı olur. Buraya kadar okuduysanız ve blogumu desteklemek isterseniz yorumlarınızı aşağıda paylaşabilir; beni sosyal medya hesabımdan takip edebilirsiniz. Herkese kendi yolunda başarılar!