Otobüs yolculuklarının ayazıyla ünlü durağı Afyon, hiçbirimizin bilmediği muazzam bir tarihe sahip. Biz Afyon’u kaymaklı lokumdan ve termal otellerden ibaret sanıp gereken değeri vermemiş olsak da bu durum şehrin asırlar boyu birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı gerçeğini değiştirmiyor. Afyon’da gezilecek yerler denince aklınıza gelen birkaç yer mutlaka vardır. Bu yazıyı okuduktan sonra listenize daha önce hiç görmediğiniz birkaç yeri eklemeye hazır olun. Sizin için kısa bir liste yaptım. İşte Afyon’da gezilecek yerler. (Aslında liste çok kısa değil ama çaktırmayın)

Afyon’da Görülecek Yerler

Bugüne kadar birçoğumuz peri bacalarının sadece Kapadokya‘da olduğunu zannettik. Fakat hiçbirimiz Afyon’da peri bacası oluşumlarının yer aldığı muazzam bir vadi olduğunu duymadık. Frig Vadisi olarak anılan bu alan, bundan binlerce yıl önce Firgyalıların yaşadığı oldukça büyük bir medeniyet alanı. Beni çok etkileyen Frig Vadisi’nde yer alan yerleri listelemek istiyorum ilk başta. Ardından doğal alanları ve şehir merkezinde gezilecek yerleri de yazacağım.

Frig Vadisi Turu

Emre Gölü

Vadi üzerinde yer alan ve peri bacalarının arasında harika bir manzaraya sahip olan Emre Gölü’nde çok güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Gölün çevresinde kamp ve piknik yapabileceğiniz alanlar da mevcut. Frig vadisindeki güzelliklerle yakından tanışmak için gölde kano turu yapabilirsiniz. Anıt mezarlar ve sarnıçlar derken baya eski tarihlere yolculuk edeceksiniz.

Memeç Manastırı

Şehrin en eski yapılarından biri olan Memeç Manastırı, yüzyıllar içerisinde değişen toprakların en hoş halini gözlerinizin önüne seriyor. Yapımındaki el işçiliğini gördüğünüzde kendinizi “woouuwww bu da ne böyle?” demekten alamayacaksınız. (Tam olarak böyle demeseniz bile buna benzer sesler çıkaracağınız garanti) Manastırın çevresi birbirine yapışık kaya odalardan oluşuyor. Manastıra ulaşım oldukça rahat; yaya olarak gelmeniz mümkün.

Antik Yol

Gizemi hala çözülememiş izlerle dolu olan Antik yol, son dönemlerde arkeologların radarına takılan yerlerden biriymiş. Hatta zaman içerisinde yağmur ve rüzgarın etkisiyle farklı bir boyut kazanan bu yol hakkında sık sık haberler çıkıyormuş. Konumu, görünümü ve yapısı itibariyle epey ilginç gerçekten.

Hazır laf Antik Yol’dan açılmışken çok acayip bir anım ve size instagramda like kazandıracak bir önerimden de bahsetmek istiyorum. Bu çevreyi ufak bir instagram fenomeni grubuyla gezmiştim geçtiğimiz yıllarda. Antik Yol’a geldiğimizde ben tepede oturup “buradan demek ki hep böyle geçtiler de iz yaptılar bak allahın işine kim bilir kimler yürüdü burada alla alla” diye düşüncelere dalmışken önümde hasır şapkalı kırmızı elbiseli birinin dönmeye başladığını gördüm. Tövbest ne oluyor falan derken bizim gruptan bir fenomenin fotoğraf çekildiğini biraz geç fark ettim. Neyse ama sonra kızın paylaştığı fotoğraf çok like aldı.

Hizmette sınır tanımayarak buraya gelecekler için aşırı like alan fotoğraf sırrını da veriyorum; öncelikle kırmızı elbise ve hasır şapka bu işin olmazsa olmazı. (Tişörtünüz tercihen beyaz olabilir.) Siz yolun ortasına gelip bir elinizle şapkanızı diğer elinizle eteğinizi tutarak döndüğünüz sırada yanınızda fotoğrafçınız mı sevgiliniz mi olduğu çok da anlaşılmayan biri fotoğrafınızı çekiyor. İşte like yağmuru garantili fotoğrafınız hazır. Bu fotoğrafla en az 500 like alırsınız. Hadi yine iyisiniz. (Bu arada geyik olsun diye böyle anlattım isteyen istediği fotoğrafı çekebilir ve bu da bizi hiç ilgilendirmez.) (Bkz. dedikodu yapıp sonra ben yüzüne de söylerim diyen teyze kjdasakdas)

Göynüş Vadisi

Frig Vadisi öyle geniş bir alana yayılmış ki; içerisinde pek çok tarihi nokta var. Yani gittiğiniz zaman şöyle 3-5 gün ayırır, gittiğiniz yerlerde kamp yaparsanız falan anca doya doya gezersiniz. Göynüş Vadisi son zamanlarda yerel basında da oldukça dikkat çeken bir yer. Meraklı kesim bölgeyi keşfe doğru sık sık yola koyuluyor. Hatta ne yazık ki define avcıları da burayı mesken edinmiş. Bence siz vakit kaybetmeden kendinizi vadinin kollarına bırakın da millet dinamitle her şeyi yok etmeden önce buraları bir görün.

Aslankaya Anıtı

Aslankaya Anıtı Friglere ait en önemli kaya anıtı ve açık hava tapınağı olma özelliği taşıyor. Anıtın yan yüzeyinde büyük boy aslan kabartması bulunuyor. Ancak tarihinin milattan önce 8. yüzyıla uzandığı tahmin edilen bu kabartma bölgede define arayan insanlar tarafından tahribata uğramış ve bu önemli eserin büyük bir bölümü dinamitler nedeniyle hasar almış.

Yılantaş ve Aslantaş Kaya Mezarları

Heybetli iki aslanın kabartmasının bulunduğu kaya mezarları da define avcılarının gazabına uğramış ne yazık ki. Yine de birer tane yavru aslan ve bunları içine alan hayat ağacı kabartması fazlasıyla etkileyici. (Yani en azından kalan kısmları)

Aslanbaşı kalesine oldukça yakın bir mesafede yer alan Yılantaş Kaya Mezarları, anıtın üzerinde bulunan yılan kabartmasından dolayı bu adı almış (adının yılan olması sizi ürkütmesin, aslında çok hoş bir yer). Mezarın tam kapısında birbirine sarılmış halde duran iki tane yılan kabartması var.

Bu ayrıntıları görmek gerçekten insana çok acayip geliyor. Düşünsenize bundan binlerce yıl önce insanlar kayaları oyup oraya aslan çizmiş. Wow.

Ayazini Kilisesi

Kayalar içerisinde oyularak yapılmış ve tarihi yapısıyla göz dolduran kilisenin enerjisi gerçekten çok enteresan. Zaten kiliseyi gördüğünüz an kendinizi böyle tarihi bir filmin setinde gibi hissediyorsunuz. Tabii milletçe genel sorunumuz tarihimize çok fazla sahip çıkmamak olduğu için kilisenin içine girince tüm o hayaller suya düşüyor. Kilisenin duvarında gördüğünüz manzara yukarıdaki oluyor çünkü… (Ayrıca sevgilinin adını yazarsın, kendi adını yazarsın, ananın babanın adını yazarsın anlarım da neden Afyon’daki Ayazini Kilisesi’nin duvarına TEXAS yazarsın o da apayrı bir konu)

Avdalos Kalesi

Afyon’da gezilecek yerler listenize mutlaka eklemeniz gereken yerlerden bir tanesi kesinlikle Avdalos Kalesi. Kale, adeta şehrin sembolü haline gelmiş durumda. Hem çok katlı hem de çok odalı yapısıyla merak uyandıran kalenin her bir detayı ayrı güzel. Hem kalenin odacıklı yapısı ve ilginç şekillerdeki pencereleri hem de manzarası gerçekten müthiş. Pencerelerde oturup ya da kalenin tepesine çıkıp en az iki üç saat boyunca olabildiğine uzanan boş arazileri ve kaya yapılarını hiç sıkılmadan izleyebilirsiniz.

Afyon’daki Antik Kentler

Afyon Frig Vadisi’nin yanı sıra ev sahipliği yaptığı antik kentler açısından da sizi şaşırtabilir. Yani Ege‘nin hemen her köşesinde bir antik kentle karşılaşmaya çok alışkınız ama bu antik kentlerin Afyon’da karşımıza çıkması başımıza çok sık gelmiyor. Bu bölgelerin tanıtımı neden iyi yapılmadı bilmiyorum ama Afyon’da gezilecek yerler listenize bu antik kentleri de mutlaka eklemenizi tavsiye ederim.

Amorium Antik Kent

Hititler’den Osmanlı dönemine kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Amorium Antik Kenti’nin çok küçük bir kısmı günümüze kadar ulaşabilmiş. O taşlarda topraklarda kim bilir neler yatıyor da haberimiz yok. Kentin etrafı sur duvarlarıyla çevrili. Uzun yıllardır kentte arkeolojik çalışmalar devam ediyormuş. Bakalım daha ne gizemler gün yüzüne çıkacak?

Apameia Antik Kenti

İpek yolu ve Kral yolunun kesiştiği noktada yer alan antik kentin ne kadar önemli olduğunu daha ilk dakikadan anlamış olmalısınız. Kent şehir halkı dışındakiler tarafından çok bilinmiyor. Ama hala devam eden kazı çalışmaları sonucunda tarihe ışıl tutacak olan bölge, kısa sürede keşfedilir bence. (Hadi inş) Kentin stadyum ve tiyatro kısmı en fazla korunabilmiş yapıları. Kazılardan elde edilen eserler şehirde müzede sunuluyor. Dilerseniz oraya da uğrayabilirsiniz.

Dokimaia Antik Kenti

Çok eski dönemlerden günümüze gelen Dokimaia antik kenti, şehrin kuytularında keşfedilmek için gün sayıyor. Makedonyalılar tarafından inşa edildiği bilinen kent göz kamaştırıcı yapısıyla her geçen gün bölge halkı tarafından daha çok ilgiyle karşılanıyor.

Afyon’un Doğal Güzellikleri

Akdağ Tabiat Parkı

Yeşil mi yeşil ormanları, berrak mı berrak suları hele bir de farklı türde yabani hayvan çeşitliliğiyle doğa harikası bir yer Akdağ Tabiat Parkı. (Paragrafa torununu öven teyze gibi başlamasam iyiydi) Şöyle huzur bulup kendinizi doğaya emanet edeceğiniz türden bir yerden bahsediyorum.

Günübirlik ya da birkaç günlüğüne ziyaret edebileceğiniz Akdağ Tabiat Parkında bungalovlarda konaklayabilir, piknik yapabilir, yürüyüş turlarına çıkabilirsiniz. Burası çocuklar için de oldukça eğlenceli bir mekan. Ufak gölcükler ve kanyon içerisinden akan Akçay, trekking severler için güzel imkanlar sunuyor. Bölgede yabani hayvanları izleyebilir, bisiklet sürebilir ya da yürüyüş yapabilirsiniz.

Afyon Merkezde Gezilecek Yerler

Afyon’a ne sebeple gelmiş olursanız olun her yol bir şekilde lokum almak için Afyon merkeze çıkıyor. Merkezde gezebileceğiniz birkaç yer var ama kendinizi direkt o yerlere atmadan önce Afyon’un sokaklarında da biraz turlamanızı tavsiye ederim. Gerçekten çok renkli sokakları var ve bu sokaklarda birbirinden güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

Afyon Kalesi

Şehri kuşbakışı görebileceğiniz bir noktada yer alan Afyon Kalesi, aşağıdan bakıldığında Yüzüklerin Efendisi üçlemesinden fırlamış gibi görünüyor. Edindiğim bilgilere göre kale, Hitit kralı tarafından yaptırılmış. Eğer adımlarınıza güveniyorsanız kalenin tepesine çıkmayı deneyebilir; Afyon’u bir de oradan görebilirsiniz. Gözünüz korkmasın ama 625 basamak kadar çıkmanız gerek. Şahsen benim gözüm korktu ve çıkmadım. (Keyfine düşkün bir seyahat yazarıyım kabul ediyorum kdjas)

Sultan Divanı Mevlevihanesi

Kuruluş zamanı 13. yüzyıl dönemlerine dayanan bu yapı, Anadolu’da bilinen ilk mevlevihane olma özelliği taşıyor. Bahçe kısmında dervişlere ait odalar var. Fakat mevlevihanede yıllar önce büyük bir yangın çıkmış. Sonrasında da belediye burayı müze haline getirmeye karar vermiş. Herhangi bir ücret ödemeden girebileceğiniz müze otantik yapısıyla sizi büyüleyecek. Müzeye yürüyerek ya da toplu taşıma araçlarıyla rahatlıkla ulaşım sağlayabilirsiniz.

Afyon’da Konaklama

Afyon’da gezilecek yerler bitti, şimdi nerede kalacağız diye sorarsanız bölgenin bir termal cenneti olduğunu hatırlatmak isterim. Ben Afyon ziyaretim boyunca NG Afyon Wellness & Convention’da konakladım. Tesis gerçekten çok kapsamlı ve güzeldi. Yalnız eğer burada konaklamayı düşünürseniz gitmeden önce birkaç kilo almayı göze alıp öyle gidin. Çünkü yemekler hakikatten çok güzel ve açık büfede vegan seçenekler bulmak çok kolay.

Afyon’da konaklayabileceğiniz bazı özel yerleri de aşağıdaki linkte görebilirsiniz. Bölgede çok sayıda ve her bütçede konaklama seçeneği mevcut.

Afyon’daki tüm kiralık evleri, odaları, bungalovları ve butik otelleri görmek için buraya tıklayabilirsiniz. Airbnb’de ev kiralamak, özellikle kalabalık ziyaretler için çok uygun fiyatlar sunar. Airbnb evleri ayrıca özel bir ortamın tadını çıkarmak isteyenler için de son derece uygundur. Airbnb dostu olarak bu bağlantı aracılığıyla rezervasyon yaptığınızda bana da ufak bir katkınız olmuş olacak. Umarım harika bir konaklama deneyimi olur!

Gizemli Frigya’dan Kısa Bir Hikaye

Afyon’da gezilecek yerler arasında özel bir seçim yapmam gerekse herhalde Frig Vadisi’ni seçerdim. Çünkü burası birbirinden ilginç hikayeleri de içinde barındırıyor. Hazır yazının sonuna gelmişken Afyon’da gezerken bize eşlik eden ve bölgeyi tanıtan arkadaşımız Murat’ın (Sosyal medyada Frgiya Yolcusu ismiyle kendisini takip edebilirsiniz) anlattığı hikayelerden birini sizinle de paylaşmak istiyorum.

Şarap tanrısı Dionysos ve alayı geceleri keyifle vadilerde dolaşırlarmış. Yine bir gün Frigya vadilerinde dolaşırlarken, alaydaki yaşlı Silenos yorgun düşmüş ve kral Midas’ın bahçesinde uyuyakalmış. Silenos’u bulanlar onu hemen Midas’a getirmişler. Midas Silenos’un bilge bir ihtiyar olduğunu anlamış ve ondan bir hikaye anlatmasını istemiş. Silenos da ona Atlantis’i anlatmış. Midas bu hikayeden çok etkilenerek Silenos’u günlerce misafir etmiş. Yedirmiş, içirmiş ve sonunda Dionysos’a götürmüş. Dionysos Midas’ın bu davranışından çok memnun kalmış. “Dile benden ne dilersen” diyerek minnetini belli etmek istemiş. Midas’ın da açgözlü bir anına gelmiş olacak ki; “Her tuttuğum altın olsun” diye bir dilekte bulunmuş.

O günden sonra Midas’ın her tuttuğu gerçekten de altın olmaya başlamış. Kral ilk başlarda epey mutluymuş ama akşam olup yemek vakti geldiğinde her tuttuğu altın olduğu için yemeğini yiyemez hale gelmiş. Aradan birkaç gün geçmiş. Çok sevdiği kızına sarılmak istediğinde dokunduğu anda kızı da altına dönüşmüş. Kral pişman olmuş. Tanrıdan, dileğini geri almasını istemiş. Tanrı ona Paktolos (Gediz) Irmağı’nda yıkanmasını söylemiş. Midas, Paktolos Irmağı’nda yıkanmış ve böylece dileği sona ermiş. Midas’tan dökülen altınlar ise ırmağın kumlarına karışmış.

Lidyalıların bu ırmaktaki altınlar sayesinde zengin olup parayı buldukları söylenir. Parayı buldukları derken, gerçek anlamda parayı buldukları. Şaşırdınız değil mi? Şaşırırsınız tabii. Memleketi iyi tanıyın.

Eğer yazdığım yazılardan haftalık olarak haberdar olmak isterseniz yukarıdaki görsele tıklayarak haftalık bültene abone olabilirsiniz. Spam mail göndermem, size bir şey satmaya çalışmam, herhangi bir ücret ödemeniz gerekmez. Basitçe o hafta blogda yazılan yazılar otomatik olarak mail adresinize gönderilir. Mailler bazen spam klasörünüze düşebilir, bu durumda spam klasörünüze bakmanız gerekir. Abone olanları öpüyor, haftalık bültenlerde görüşmek üzere diyorum.