Tahran ’da geçirdiğimiz 20’den fazla günün ardından görülecek yerlerin hemen hepsini görmüş olmanın haklı gururunu ve sevincini yaşıyoruz. Dolayısıyla bir Tahran gezi rehberi hazırlamayı kendimize bir görev bildik. Tahran’a ilk geldiğimizde biraz hayal kırıklığına uğramış oldığumuzu itiraf etmeliyiz. Burası bizim İstanbul’dan alışık olduğumuz gibi tarihi binaların bir arada toplandığı, hemen her bölgede gezilecek çarşıların olduğu bir şehir olmadığı için sudan çıkmış balığa dönmüştük. Bu süreçte bize yardımcı olacak bir kaynak bulmakta da güçlük çektik. Zamanla, insanlarla konuşarak ve özellikle bizi misafir eden arkadaşlarımızın yardımıyla şehre alışmaya başladık.
Aldığımız tavsiyeler bir de Hindistan vizesi almak için beklediğimiz onca zamanla birleşince her yeri teker teker gezme fırsatımız oldu. Fakat hemen baştan belirtelim eğer İran’da bizim kaldığımız gibi uzun süre kalamayacaksanız, kısa bir tatil için buradaysanız Tahran’a 1-2 günden fazla zamanınızı ayırmamanızı öneriyoruz. Mimari açıdan farklı ve görülmeye değer olan Gülistan Sarayı ve Sadabad Sarayı gibi yerleri görmek için 1-2 gününüzü ayırmanız yeterli olacaktır. Gezip, aışveriş yapmak ve kafelerde oturmak istiyorsanız da İnkilap Meydanı’nda (Tahran Üniversitesi’nin etrafı) vakit geçirebilirsiniz. Tatilinizin tamamını Tahran’da geçirmek vakit kaybı olacaktır.
Tahran Gezi Rehberi : Tahran Hakkında Her şey
TAHRAN’DA TOPLU TAŞIMA
Dediğimiz gibi Tahran biraz dağınık olduğu için gezmek ve hatta bazen gezilecek yerleri bulmak vakit alıyor. Ama buna rağmen geniş metro ağı sayesinde şehrin tamamını sadece metro kullanarak görmek mümkün. Zaten şehir içinde otobüsle seyahat etmek büyük şehir trafiği nedeniyle burada da pek akıl karı değil. BRT dedikleri metrobüs benzeri otobüsleri kullanabilirsiniz, hemen hemen her yere gidiyorlar ama metro çok daha işlevsel. Metro da diğer toplu taşıma araçları gibi çok ucuz. Gideceğiniz durak sayısına göre fiyatta indirim oluyor. En uzak mesafe ücreti ise 250-300 Tümen gibi bir fiyata denk geliyor. Yani gideceğiniz en uzak mesafeye yaklaşık 20-30 kuruş ödüyorsunuz. Bizim ülkemizdeki fiyatlarla kıyaslayınca şaka gibi geliyor.
Burada geçireceğiniz süre boyunca seyahat kartı edinmek çok mantıklı ve diğer yollara göre çok daha ucuz. Üstelik bu kartları hem metroda hem de diğer araçlarda kullanabilirsiniz. Her şehrin kartı farklı. Bizi Tahran’da ilk ağırlayan arkadaşımız Mikael bize iki tane seyahat kartı hediye etmişti. Seyahat kartlarının kötü tarafı iki kişi için tek bir kartın kullanılamıyor olması. Bir kart bir kere kullanıldıktan sonra ancak 15 dakika sonra tekrar kullanılabiliyor. Ha bir de bahsettiğimiz indirimden faydalanmak için çıkışlarda kartınızı turnikeden okutarak geçmeyi unutmayın.
Otobüslerde kadınlar ve erkekler ayrı yerlerde oturuyorlar. Şehirden şehire ve otobüsten otobüse farklılık gösteriyor ama genelde kadınlar önde erkekler arkada olacak şekilde ayrılıyor. Metrolarda baştaki iki vagon ve sondaki iki vagon kadınlar için ayrılmış. Zaten metroya indiğinizde kocaman kocaman “Women Only” yazılarıyla karşılaşıyorsunuz. İsteyen kadınlar metronun diğer vagonlarında da seyahat edebiliyor. Kadınlar için ayrılan vagonlara erkeklerin girmesi yasak. Ama metro çok kalabalık olduğunda onların da kadınlar bölümünde seyahat ettiği oluyor. Kimse de bir şey demiyor.
TAHRAN’DA TAKSİ
Daha önce Tebriz yazımızda da bahsettiğimiz gibi, İran’da benzin ucuz olduğu için taksilerle de toplu taşıma kadar olmasa da uygun fiyatlara seyahat edilebiliyor. İstanbul’da 20 Liraya denk gelen bir yolculuğu kazıklanmadığınız sürece burada yaklaşık 10 Liraya çıkarabilirsiniz. Taksicilerin hepsini töhmet altında bırakmak istemiyoruz ama dikkatli olmanızı öneriyoruz. Taksiye binmeden önce gideceğiniz adresi mutlaka gösterin, anladıklarından emin olun ve pazarlık yapın. Çünkü bazen anladım deyip sizi alıyorlar sonra yarı yolda tüh yanlış anlamışım, orası daha pahalı bir yer deyip sizden daha fazla para koparmaya çalışıyorlar. Ne yazıktır ki Tebriz’de yaşamadık ama bu Tahran’da iki kez başımıza geldi. Üstelik adresi hem kağıttan hem de GPS’ten göstermiş olmamıza rağmen.Dediğimiz gibi taksilerde taksimetre olmaması turist olarak kazıklanmamızın önünü açıyor. Bunu önlemek için teknolojiden ufak bir destek alarak Snapp isimli uygulamayı kullanabilirsiniz. Biz son günlerimizde öğrendiğimiz için kullanma fırsatımız olmadı ama bu uygulama bizdeki Bitaksi benzeri bir uygulama. Bulunduğunuz yeri ve gideceğiniz yeri seçip fiyatı görebilir, bineceğiniz taksi hakkındaki yorumları okuyarak taksi çağırabilirsiniz. Uygulamanın farklı dil olanakları varmış.
Ayrıca burada ilginçtir ama motosikletli taksiler de var, onları hiç denemedik.
TAHRAN’DA HAYAT
Çoğu insan için ürkütücü gelen sosyal yapının Tahran’da biraz daha rahat olduğunu söyleyebiliriz. Tebriz’de geçirdiğimiz süre boyunca İranlı arkadaşlarımızın bazı konularda çekingen davrandığına dikkat etmiştik. Fakat Tahran’da el ele dolaşan sevgililer, parklarda samimi olmaktan çekinmeyen insanlar görmek mümkün. Buradaki kadınlar da daha cesur giyiniyorlar. Tabi cesur dediysek öyle çok enteresan bir görüntü canlanmasın gözünüzde. Pantolonun üzerine giydikleri uzun üst olması gerektiğinden daha kısa olabiliyor.
Tahran kalabalık ve yorucu bir şehir ne yazık ki. İnsanların oradan oraya koşturduğu, araçların birbirine ve yayalara saygı göstermeden seyrettiği ilginç bir atmosferi var. Özellikle kış aylarında yoğunluğa ve kalabalığa eklenen kirli havayla gezilesi bir yer olmaktan çıkıyor. Öyle ki, kirli hava dolayısıyla okulların tatil edilmesi çok normal bir durum burası için. O yüzden burayı baharda keşfetmek çok daha mantıklı. Ya da Mart ayında Nevruz zamanı gelip tatilde boşalan şehrin tadını çıkarabilirsiniz.
Tahran Gezi Rehberi
TAHRAN’DA GEZİLECEK TARİHİ YERLER
SADABAD SARAYI VE TAJRİSH ÇARŞISI
Metroda kırmızı hattın son durağı olan Tajrish durağında inerek gidebileceğiniz tarihi bir saray Sadabad Sarayı. Metrodan indikten sonra yaklaşık 15 dakikalık bir yürüme mesafesinde. Aynı zamanda o tarafa giden dolmuşlar, taksiler de var. Eğer yürümeyi tercih ederseniz azıcık bayır çıkacağınız konusunda sizi şimdiden uyaralım. Sadabad Sarayı aslında içerisinde birden fazla müzeyi barındıran geniş bahçeli bir kompleks. Sabah 08:00’de açılıyor ve akşam 16:00’da kapanıyor.
Müzelere giriş fiyatları biraz pahalı. Hani turistlere farklı fiyat tarifesi uygulandığını biliyorduk ama bu kadarına daha önce rastlamamıştık. İran vatandaşlarına 2,000 Tümen olan en ucuz müzeler turistler için 8,000 Tümen’den başlıyor. Diğerleri ise vatandaşlar için 2,500; turistler için 15,000 Tümen. Eğer kompleksin tamamı için bilet almak istiyorsanız 150,000 Tümen’i gözden çıkarmaya şimdiden kendinizi hazırlayın. Bu arada 150.000 Tümen yaklaşık 135 TL ediyor.
Gördüğümüz fiyatlardan sonra çok pahalı olduğu için bilet almadık. Bari bir iki fotoğraf çekelim diye bahçeye doğru yöneldiğimizde kimsenin bir şey demediğini, bilet sormadığını görünce hiç bozuntuya vermeden ilerledik. Böylece kompleksin sincaplara ve kargalara ev sahipliği yapan ağaçların da olduğu büyük bahçesini gezmiş olduk. Biz buraya çaktırmadan girdiğimizi sanıyorduk ama sonra bir arkadaşımızdan öğrendiğimize gore bahçeyi gezmek ücretsizmiş. Kendi kendimize durduk yere heyecan yapmışız.
Bu arada, Tajrish durağının olduğu bölge yine hareketli bir yer. Yemek yenebilecek güzel yerler, dükkanlar ve ufak bir tarihi pazarı var. Burası turistik bir pazar olmadığı için çok kalabalık değil. Zaten tamamını 15 dakikada gezebileceğiniz büyüklükte bir pazar. Yine de vitrinlerdeki iphoneların ve duvarlarda asılı peluş minionların arasından biraz da olsa görünen tarihi dokusu İran pazarları hakkında az çok fikir veriyor.
GÜLİSTAN SARAYI VE TAHRAN PAZARI
Gülistan Sarayı’na en yakın durak, metronun kırmızı hattı üzerindeki Emam Khomeini durağı. Bu durakta indikten sonra biraz yürümek gerekiyor. Metrodan indikten sonra ne tarafa gitmeniz gerektiğini sorarak bulabileceğiniz gibi kalabalığı takip etmeniz de yeterli. Bu bölgeyi İstanbul’da bir yere benzetmemiz gerekirse orası kesinlikle Sultanahmet olurdu. Bu bölge gün içinde binlerce yerli ve yabancı turistle doluyor.
Gülistan Sarayı’nı hem insanların anlattıkları yüzünden hem de Unesco Dünya Kültür Mirası Listesi’nde olduğu için çok merak ediyorduk. Fakat gittiğimizde fiyatların tıpkı Sadabad Sarayı’nda olduğu gibi inanılmaz şekilde pahalı olduğunu gördük. İçeride bulunan müzeleri gezmek İranlılar için 21.000 Tümen iken turistler için 94.000 Tümen yani yaklaşık 85 TL! Bizim için neredeyse bir haftalık masrafa denk gelen bu bütçeyi ayıramayacağımızı düşündüğümüz için de müzelere bilet almadık. Gişedeki görevliye bilet almadan yalnızca bahçeyi dolaşmak istediğimizi, bunun mümkün olup olmadığını sorduk. Buyrun girebilirsiniz dediğinde bizden mutlusu yoktu. Bahçe çok büyük olmamasına rağmen yaklaşık 3 saatimizi ayırdık. Bahçenin güzelliğini tarif edebilmemizin olanağı yok. Binaların mimarisi, duvarlarındaki işlemeler hepsi birbirinden güzel. İçeride bir de küçük bir kafe var. Müze 18:00’a kadar açık.
Bir de hazır bu tarafa gitmişken etrafı dolaşıp, yakınlardaki Park-e Shahr’a gitmeyi de ihmal etmeyin. Aşağıda ayrıntılı olarak bahsettiğimiz bu parka biz bayıldık.
Tahran’ın bir diğer görülmeye değer yeri olan Tahran Pazarı da yine burada. Bu pazarda her şeyi bulabilirsiniz! Tıpkı Tebriz’deki tarihi pazarda olduğu gibi bu pazar da turistik bir yerden çok yerli halkın alışveriş yaptığı bir pazar. O yüzden fiyatları uçuk değil. Söylemeye gerek var mı bilmiyoruz ama burası da çok kalabalık oluyor. Hatta öyle ki bazen yürümek bile son derece zor.
NİAVARAN SARAYI
Niavaran Sarayı merkezden oldukça uzak. Buraya gitmek için metro kullanılabilir ama bu halde de büyük ihtimalle aktarma yapmanız gerekecektir. Saray aslında metroda açık mavi hat üzerindeki Aghdasiyeh durağına çok yakın ama bu hat yeni yapıldığı için henüz duraklar tamamlanmamış ve bu yüzden metro her durakta durmuyor. Saraya gidebileceğiniz en yakın durak yine açık mavi hat üzerindeki Nobonyad durağı. Metrodan sonra yaklaşık 15 dakika yürüdüğünüzde sarayı göreceksiniz. Saray 16:00’da kapanıyor ama bahçesi akşam 22:00’ye kadar açık. Bahçesinde fiyatların biraz fahiş olduğu tatlı bir kafe&restaurantı var. Bahçeye girmek de ücretli ve sarayın müze bölümü kapanmadan önce veya kapandıktan sonra fark etmeksizin turistler için adam başı 15.000 Tümen istiyorlar.
Biz bu bölgeye başka bir işimiz olduğu için gitmiştik ve hazır gitmişken sarayı görmek istedik. Saat 18:30 civarıydı ve çoktan kapanmıştı. Bahçesinin diğerleri gibi ücretsiz olacağını düşünüp en azından bahçesini görelim diye gittik. Gişedeki adam 15.000 Tümen deyince haliyle vazgeçtik. Sonra o da bize acıdı mı artık ne olduysa bir kıyak geçti ve İran vatandaşları için geçerli tarife üzerinden 2,500 Tümen aldı. Yani işlek olmayan saatlerde giderseniz pazarlık şansınız var.
Ayrıca Niavaran Sarayı’nın yanında büyük başka bir park daha var. Burası da genelde insanların yürüyüş ve spor yaptığı güzel bir yer. Burada masa tenisi masaları da koymuşlar. Kendi raketini ve filesini getirenler istedikleri kadar oynayabiliyor.
AZADİ KULESİ
Azadi Kulesi, eski adıyla Shah Yad Kulesi. Shah Yad, şah anısına gibi bir anlama geliyor. Burası devrim zamanında çoğu eylemin yapıldığı, milyonlarca insanın toplandığı bir yer. Biraz da devrimin sembollerinden biri olma özelliği taşıması nedeniyle Tahranlılar için özel bir anlama sahip. Tahmin edileceği üzere ismi devrimden sonra özgürlük anlamına gelen Azadi olarak değiştirilmiş.
Azadi Kulesi, metronun sarı hat üzerindeki Meydan-e Azadi durağında yer alıyor. Küçük bir parkın ortasında yükselen kuleyi kolaylıkla görebilirsiniz. Azadi Kulesi güzel olmasına güzel ama özellikle bu bölgede 4 gün kaldığımız için iç rahatlığıyla söyleyebiliriz ki, burada görülmeye değer başka bir şey yok. Yine de metroya yakınlığından dolayı kolayca ziyaret edebilieceğiniz bir yer.
MİLAT KULESİ
Milat Kulesi 432 metre uzunluğunda, şehrin hemen her yerinden görünebilen, yüksek olması dışında herhangi bir özelliği olmayan, aynı amaç için dikilmiş diğer kulelerden farksız ince bir çubuğun üzerinde duran topa benzer bir kule. Tepesinde bir seyir terası ve restaurant var. Restaurantın çok pahalı olduğunu söylüyorlar. Teras’a çıkmak da bir o kadar pahalıymış. Biz buraya gitmedik çünkü bu iki işlevi dışında hiçbir özelliği yok. Ama yazmak istedik zira şehrin hemen hemen her yerinden görüp merak edilecek yerlerden biri.
TAHRAN ÜNİVERSİTESİ’NİN ÇEVRESİ
Tahran Üniversitesi’ne sarı metro hattındaki Meydan-e Engilab-e İslam durağında inerek gidiliyor. Daha çok öğrencilerin olduğu bu bölge gün içinde oldukça hareketli. Ayrıca herhangi bir kırtasiye ve hediyelik eşya ihtiyacınız olursa doğru adres yine burası.
Üniversiteye buradan bir sonraki durak olan Vali Asr durağında inerek de yürüyebilirsiniz. Üniversiteye biraz uzak kalıyor ama metrodan bu durakta indikten sonra yaklaşık 15 dakika yürüme mesafesinde onlarca outdoor mağazası var. Aradığınız her şeyi bulabilirsiniz ama bu mağazalarda satılan giyim ürünlerinin çoğunun sahte olduğunu hatırlatmakta fayda var. Yine de iyi kısmı sorduğunuzda ürünün gerçek olup olmadığını söylüyorlar.
CUMA PAZARI
Cuma Pazarı veya bir diğer ismiyle Jomeh Pazarı. Türkiye’den İran’a okutman olarak gelen Asiye sayesinde tanıdık bu pazarı. Türk Konsolosluğu’nun hemen yanındaki Pervane otoparkının 4 katında kurulan pazar, bizde hemen her bölgede belli günlerde yapılan mahalle pazarlarının biraz daha gelişmiş olanı diyebiliriz. Burası İran’a, Türkmenistan’a ve Hindistan’a ait kıyafetler, el yapımı çanta ve cüzdanlar, aksesuarlar, birbirinden renkli takılar, halılar ve bit pazarı olarak adlandırabileceğimiz antikaların satıldığı renkli bir yer. Aynı zamanda içeride yemek yiyecek, çay içecek bazı standlar da var. Fiyatlar ortalama diyebiliriz. Ama turist olduğunuz anlaşılınca ne olur garantisi yok tabi.
DARBAND DAĞI
Burası trekking için herkes tarafından önerilen bir yer. Biz birkaç kez gitmeye niyetlendiysek de hava muhalefetleri nedeniyle gidemedik ama nerede olduğunu iyice öğrendik. Metrodan kırmızı hattın sonundaki Tajrish durağında indikten sonra Tajrish Meydanı’ndan taksi ile gidebilirsiniz. Meydandan dağın trekking parkurunun başladığı bölge 2-3 kilometre uzaklıkta ve burada da alışveriş yapabileceğiniz mağazalar, restaurantlar var.
TAHRAN’DA RESTAURANT VE KAFELER
Tebriz yazımızda da bahsettiğimiz gibi İran vejetaryen dostu bir ülke sayılmaz. Fakat yine de özellikle Tahran’da her köşe başında yiyecek falafel bulabiliyorsunuz. Üstelik bizdeki sandviç ekmeklerinin yaklaşık 2 katı olan bol malzemeli falafel sandviçlerin fiyatları 3,500-5,000 Tümen arasında değişiyor. Tabi bir yerden sonra yediğiniz yere de bağlı olarak midede ufak kıpırtılar, tatlı yanmalar başlıyor. Bir de sokaklarda, vitamin barlarda ve pastanelerde sık sık karşınıza çıkacak bohça gibi üçgen, börek benzeri bir yiyecekleri var. Buna “Sambuse” diyorlar ve içinde patates var. Tadı da son derece güzel. Bize birçok kahvaltımızda eşlik etti. Vejetaryen değilseniz bile mutlaka denemelisiniz. Yalnız bir iki yerde sosislisi olduğunu da gördük. Çok sık yok ama yine de almadan önce sormakta fayda var.
Biz tıpkı Tebriz’de olduğu gibi Tahran’da da misafir olduğumuz evde Saeid ve Nazi sayesinde birbirinden güzel vejetaryen yemekler yeme fırsatı bulduk. O yüzden dışarıda yemek yenecek bir yerler keşfetme derdine pek düşmedik ama gittiğimiz ve çok sevdiğimiz bir iki yer var.
Bize çok komik gelen bir diğer şey de, yabancı markaların ülkeye girmemesi nedeniyle burada geçireceğiniz vakit boyunca birbirinden ilginç markalar göreceğinize emin olabilirsiniz. Burger King’in logosundan esinlenerek kendi markasını oluşturan Jim Burger bunlardan sadece biri.
DR COFFEE CAFÉ
Tahran’da ilk günlerimizde karşımıza çıkan, çok güzel, sıcacık bir kafe burası. Bu kafeyi Warmshowers’tan kendimize kalacak bir yer ararken bulduk. Kafenin sahibi Elale ve Hamid de eski bisikletli gezginlerden. Eski diyoruz çünkü artık seyahatlerine tatlı karavanlarıyla devam ediyorlar. Kafe gün içinde çok kalabalık olduğu için Elale’nin sohbetinden mahrum kalmayın diye akşam saatlerinde gitmenizi öneriyoruz. Türkiye’ye yaptıkları bisiklet gezileri hakkında anlatacak çok şeyleri var. Bize nereyi gezmemiz gerektiği konusunda da oldukça yardım ettiler. Bir de sürprizi bozmak gibi olmasın ama Warmshowers üyelerine ilk ziyaretlerindeki içecekleri şirketten. Açık mavi metro hattındaki Meydan-e Jahad istasyonunda inip 5 dakika yürüyerek gidebilirsiniz.
Hemen şunu da belirtelim, İran’da dışarıda yeme içme kültürü çok olmadığı için kafelerde ve kahve dükkanlarında fiyatlar biraz pahalı. Ayrıca çoğu restaurant ve kafede sigara içilebiliyor.
TAHRAN’DAKİ PARKLAR
Tahran’da Avrupa’daki şehirler gibi adım başı olmasa da bir sürü park var. Üstelik bu parkların çoğu eski olduğu için devasa ağaçlar ve birbirinden güzel çiçeklerle dolu. Bazı parklar –ne yazık ki- aynı zamanda kuş bahçesi olma özelliği taşıyor.
Park-e Shahr
İsmi “şehir parkı” anlamına gelen Park-e Shahr, çevresindeki kalabalıktan sıkılanların koşarak kaçabileceği kadar yakında yer alıyor. Bu park çok büyük olmasa da içinde bulunduğunuz kalabalıktan sıyrılıp, biraz kafa dinlemenize yardımcı olabilir. Ayrıca parkta, –ne yazık ki- birbirinden farklı kuş türlerinin bulunduğu ufak bir hayvanat bahçesi de var. Özgürce uçabilmek için tasarlanmış kanatlara sahip bu güzelim hayvanların küçük kafeslere hapsedilmesine üzülmüyorsanız parkta geçireceğiniz vakitten oldukça keyif alabilirsiniz.
Telegani Parkı ve Su & Ateş Parkı
Bu iki park aralarından geçen otobanın üzerine inşa edilmiş bir köprüyle birbirlerine bağlanmış. Ve bu yüzden özellikle akşamları köprünün ışıklarıyla oluşturduğu manzarayı görmek için gelen binlerce insanı ağırlıyor.
Telegani Parkı, 45 yıl kadar önce, bir köyken, devrime 1-2 yıl kala Şah tarafından satın alınıp Tahran’da yeşil alanların arttırılması adına park haline getirilmeye başlanmış. 5 yıl süren yapım çalışmalarının ardından devrimden sonra bitirilip kullanılmaya başlanmış. 33 hektarlık bir alana yayılması nedeniyle Tahran’ın en büyük parklarından biri olma özelliği taşıyor. Ayrıca parkın içinde insanların piknik yapabilmesi için onlarca çardak kurulmuş.
Su & Ateş Parkı ise bir sahnesi, ortasında fıskiyelerden gelen suyu ve etrafındaki büyük ateş kuleleriyle yazın eğlenceli buluşmalara ev sahipliği yapan güzel bir yer. Yazın insanlar eğlence için bu fıskiyelerde ıslanıp sonra da yakılan ateş kulelerinde kuruyorlarmış. Bu parkta bir de farklı tasarımcılar tarafından yapılan onlarca farklı bank bulunuyor.
İki parkı birbirine bağlayan Tabiat Köprüsü ise sadece turistlerin değil İranlıların da uğrak noktası. Tabi ki parkı görmek için burayı gün içinde ziyaret etmek çok önemli ama köprünün güzelliğini anlamak için akşam saatlerini beklemek gerekiyor. O yüzden hava kararmaya yakınken gitmek en güzeli. Böylece her ikisini de görme fırsatı edinebilirsiniz.
TAHRAN METRO HARİTASI
Hangi durakta ne var?
Tahran gezi rehberi yazısının en can alısı yerine geldik. Bu metro haritasını mutlaka saklayın. Tahran’a geldiğimiz ilk günlerde ne yapacağımızı ve nereye gideceğimizi bilmediğimiz için epey sıkıntı yaşamıştık. Aynı sıkıntıları kimse yaşamasın diye şöyle bir durak listesi yaptık. Umuyoruz işinize yarar. Bu arada pembe hat ve mor hat bizim ziyaretimiz sırasında yapım aşamasındaydı.
Ayrıca bir metro haritası isterseniz herhangi bir metro durağında görevlilere derdinizi anlatmaya çalışın, mutlaka anlayıp size harita getiren biri çıkacaktır.
Tahran Gezi Rehberi Tahran Metro Durakları
- Gülistan Sarayı: Kırmızı Hat, Emam Khomeini
- Tahran Pazarı: Kırmızı Hat, Emam Khomeini
- Park-e Shahr: Kırmızı Hat, Emam Khomeini
- Türk Konsolosluğu: Kırmızı Hat, Sa’adi
- Cuma Pazarı: Kırmızı Hat, Sa’adi
- Sadabad Sarayı: Kırmızı Hat, Tajrish
- Tajrish Pazarı: Kırmızı Hat, Tajrish
- Telegani Parkı: Kırmızı Hat, Shahid Haghani
- Su & Ateş Parkı: Kırmızı Hat, Shahid Haghani
- Tahran Üniversitesi: Sarı Hat, Meydan-e Englab-e İslam
- Outdoor Mağazalar: Sarı Hat, Vali Asr
- Azadi Kulesi: Sarı Hat, Meydan-e Azadi
- Dr Coffee Café: Açık Mavi Hat, Meydan-e Jahad
- Chitgar Park: Yeşil Hat, Chitgar
- Sorkheh Hesar Park: Lacivert Hat, Shahid Baqeri
Güncel paylaşımlardan, seyahatlerden ve etkinliklerden anında haberdar olmak için beni Instagramdan takip etmeyi unutmayın! https://instagram.com/melkeontheroad
1 Yorum
İran'a Giderken Dikkat Edilecekler Neler? | İran Gezisi Maliyeti
16 Ağustos 2023, 20:31[…] Tahran hakkındaki yazıma ulaşmak için tıklayın. […]
CEVAPLA