Freelance çalışmak mı istiyorsunuz? Freelance çalışmanın şu an yapmakta olduğunuz iş her neyse ondan çok daha iyi olduğunu mu düşünüyorsunuz? İstediğiniz zaman uyanmak, kendi işinizin kendi patronu olmak, istediğiniz yerden çalışabilmek kulağa çok iyi geliyor öyle değil mi? Herkesin hayalindeki çalışma şekli olan freelance çalışmakla ilgili konuşalım istiyorum bugün.
Çünkü son günlerde aldığım mesajların çoğu bununla ilgili. “Ben de artık freelance çalışmak istiyorum çünkü hayatımı değiştirmem lazım.” Harika! Evet freelance çalışmanın bazı avantajları olduğu doğru ama ne için neyden vazgeçtiğinizin farkında mısınız? Eğer öyle olduğunuzu düşünüyorsanız önce bunları tekrar gözden geçirerek başlayalım.
Neden herkes freelance çalışmak istiyor?
Freelance çalışmak, çok kısa ve basit bir anlatımla serbest çalışmak demektir. Hatta aslında bu yazının başlığını da freelance yerine serbest çalışmak yapacaktım ama esnaflıktan bahsediyorum sanılmasın diye freelance yazmayı daha uygun gördüm.
Freelance çalışmak; bir yere ya da belli bir çalışma saatine bağlı olmadan; istenilen yerden istenilen şekilde çalışmayı mümkün kılan bir çalışma biçimi olduğu için birçok insanın da hayallerini süslemektedir. Çünkü freelance çalıştığınızda her sabah 7’de uyanmak zorunda kalmazsınız, işe gitmeniz gerekmez, işinizin yapısına göre gününüzün tamamını bir ofis ortamı yerine dilediğiniz bir kafede ya da parkta geçirebilirsiniz, dilediğiniz kadar iş alabilir, dilediğiniz kadar tatil yapabilirsiniz, hatta hem seyahat edip hem de çalışabilirsiniz.
Kısacası freelance çalışmak günlük mesai saatinize ve ofisinizin nerede olacağına sizin karar verdiğiniz bir çalışma şeklidir. Freelance yaşamda her sabah trafik çekme derdi yoktur, ofise geç kaldınız diye dır dır eden bir patron yoktur, size devamlı iş yığan bir çalışma arkadaşı yoktur. Sadece siz ve keyfiniz vardır. (Mı acaba?)
Ben freelance çalışmak istiyorum, nasıl yapıyoruz şimdi?
İyi harika, çok güzel. Gel yarın başla dememi bekliyorsan yok öyle bir şey. Önce freelance çalışmaya uygun bir yeteneğin ya da bilgin var mı ona bakalım. Yoksa sen bunu hiç düşünmemiş miydin? Hemen kendine uygun freelance bir iş bulacağını ve daha ilk aydan en az asgari ücret kadar para kazanmaya başlayacağını mı sandın? Uzun zamandır freelance çalışan herkes gülmeye başladı bile.
Bazen son derece masum düşüncelerle, madalyonun diğer yüzünden bihaber olarak yapmakta olduğu işi bırakıp freelance çalışmaya heves eden insanlar olduğunu görüyorum. Sanıyorlar ki bankadaki işlerini bıraktıkları gibi hemen freelance bir iş bulacaklar ve bu işlerden de en az maaşları kadar para yağacak. Böylece onlar da artık kurumsal hayatın tekdüzeliğinden ve kurallarından kurtulacaklar. Keşke böyle olsaydı ve ben bu yazıyı yazmak zorunda kalmasaydım ama işler bundan biraz daha farklı işliyor.
Şuradan bir freelance uzatır mısınız?
Herkesin değil elbette ama bazı insanların freelance çalışmakla ilgili bakış açıları gerçekten inanılmaz. Sanki freelance çalışmak işsiz ve yeteneksiz insanların yaptığı bir şeymiş gibi bir algı var, bilmiyorum siz ne dersiniz? İnsanların büyük bir çoğunluğu önüne gelen herkes freelance çalışabilirmiş; freelance çalışmak bir ön koşul gerektirmiyormuş gibi düşünüyor.
Elbette herkes freelance çalışabilir ama freelance çalışmak birden bire olan; herhangi bir yetkinliğe sahip olmadan yapılabilen bir şey değildir. Yani öyle hadi ben geldim freelance çalışayım dediğinizde kimse size al şu süpürgeyi şuradan süpürmeye başla demez. Tıpkı her işte olduğu gibi freelance çalışmak için de kullanabileceğiniz bir yeteneğiniz ya da aktarabileceğiniz bir bilginiz olması gerekir. Kısacası her önüne gelen freelance olamaz. Bunu sizi vazgeçirmek ya da freelance çalışmayı kötülemek için söylemiyorum. Bunu neden söylediğimi şu tweet tam olarak açıklıyor:
O yüzden mevcut işinizi bırakmadan önce freelance çalışmak için uygun bir yeteneğiniz ya da insanlara aktarabileceğiniz ve insanların da bunun karşılığında size bir hizmet bedeli ödemek isteyeceği bir yetkinliğiniz olup olmadığına iyice bakmanız gerekir. Bununla birlikte ilgi alanlarınızı gözden geçirebilir, bu alanlarda uzmanlaşmak istedikleriniz varsa ve belli bir müddet çalışmadan da yaşayabilecekseniz ilgi alanlarınızda uzmanlaşmayı da düşünebilirsiniz. Ama şu bir gerçek ki; her ne yapıyorsanız yapın bu işte insanların sizi tercih edeceği kadar iyi olmanız ve çevrenizin olması gerekir. Onları da az sonra anlatacağım.
Bu yazı da ilginizi çekebilir: Mekandan Bağımsız Çalışmak İsteyenlere Öneriler
Freelance yapabileceğiniz işler nelerdir?
Freelance çalışabileceğiniz alanlar fotoğrafçılıktan hukuk danışmanlığına; ressamlıktan pilates koçluğuna; astroloji danışmanlığından yoga eğitmenliğine kadar uzun bir liste halinde sıralanabilir. Ama burada daha çok internet üzerinden yapabileceğiniz, çalışma şartları diğerlerine nazaran biraz daha size bağlı olan bazı işlerden bahsetmek istiyorum. Örnek vermek gerekirse freelance çalışmaya uygun bazı işler şunlardır;
- Blog yazarlığı
- Köşe yazarlığı
- Metin yazarlığı
- Fotoğrafçılık
- Grafik tasarım
- Çevirmenlik
- Web tasarımı
- Çeşitli alanlarda danışmanlık
- Online eğitimler
- Influencerlık
- Youtuberlık
- Editörlük
- Stok içerik
- El yapımı ürünler
Yukarıda saydığım işler ilk aklıma gelen freelance olarak yapılabilecek işlerden bazıları. Birçoğu son derece kolay görünürken bazılarının yetenek ya da eğitim istediğini isimlerinden anlayabiliyoruz. Örneğin fotoğrafçılık, grafik tasarım, web tasarımı, eğitim, danışmanlık, çevirmenlik bunlar herkesin yapamayacağının adından da kolaylıkla anlaşıldığı işler.
Elbette bu alanlara ilginiz varsa eğitim aldıktan ve kendinizi geliştirdikten sonra hepsini paşa paşa yaparsınız, onda bir sorun yok. Ama şöyle bir baktığınızda blog yazarlığı, metin yazarlığı, influencerlık, youtuberlık kulağa çok basit geliyor değil mi? Herkes yapıyor siz neden yapamayasınız? Sonuçta bir yetenek gerektirmiyor öyle değil mi? Herkes okuma yazma biliyor, herkes konuşmayı biliyor. Ne kadar zor olabilir ki?
Örneğin Enes Batur’u ele alalım. Kendisi bir günde Türkiye’nin en ünlü youtuberlarından biri olmadı öyle değil mi? Her gün video çekerek geldiği bu noktanın çok basit olduğunu düşünenleri bir gün video çekecek bir içerik bulmaya, videoyu çekmeye, editlemeye ve sonra da kanallarına yüklemeye davet ediyorum. Bunu 1 hafta boyunca her gün yapabiliyorsanız önünüz açık demektir.
Yanlış anlaşılmasın Enes Batur övmek değil amacım. Ama iyi yerlere gelen her işin emek istediğine vurgu yapmazsam olmaz. Enes Batur’un içeriklerini belki bugün hepimiz saçma buluyor olabiliriz ama toplumun saçma bulduğu içerikleri yayınlama cesaretini gösterebilmek bile başlı başına bir iştir bence. Kaldı ki biz her ne kadar yaptığı işleri saçma bulsak da bu Enes Batur’un nereden nereye geldiği gerçeğini değiştirmeyecektir. Kısacası yapılan iş herhangi bir yetenek gerektirmese bile mutlaka ama mutlaka emek ister.
Blog yazarlığı yapmakta ne var ya?
Şimdi biraz da yapması basit görünen bir diğer freelance iş olan blog yazarlığından bahsedelim. Bu sefer de beni ele alalım mesela. Ne güzel oturduğum yerden blog yazıyorum öyle değil mi? Ne var ki senin yazdığın yazılarda, herkes yazar diye düşünenler elbet vardır. Gerçekten yazabilir de, ama öncesinde buna ek olarak bazı başka şeyler daha yapması gerekir. Böyle düşünen arkadaşları önce bir blog açmaya, blog sürdürülebilirliğini öğrenmeye ve her gün yazı yazmaya davet ediyorum. Bunu 1 hafta boyunca düzgün bir şekilde yapabilirseniz gözünüz aydın, bu iş için uygun bir adaysınız demektir.
Tabii yazı yazmaya 13-14 yaşlarında başlamış olduğumdan, ilk blogumu 17 yaşımda açtığımdan, şu an yazmakta olduğum üç kitabım olduğundan ve son üç senedir sürekli bir şeyler araştırıp eğitimler aldığımdan, arkadaşlarımı bilmediklerimi öğrenmek için darladığımdan falan bahsetmiyorum bile. Yani gördüğünüz gibi burada da gökten zembille inen herhangi bir şey yok. Yine emek vermeyi gerektiren bir iş kolu var.
Blog yazarlığı yapmayı düşünenler için bu işin avantajlarını ve dezavantajlarını uzun uzun anlattığım “Blog Yazarak Para Kazanmak Hakkında” yazısını okuyabilirsiniz.
Kısacası şunu demek istiyorum; freelance çalışmak da tıpkı diğer işlerde olduğu gibi emek, yetenek ve bilgi ister. Bunlar olmadan, normal şartlar altında freelance çalışarak para kazanmanız mümkün değildir. Tabii sizin bildiğiniz anormal bir şart varsa orasını bilemiyorum. (Varsa bize de söyleyin)
Freelance çalışmanın da dezavantajları var!
Bugüne kadar freelance çalışanların dünyanın en şanslı çalışanları olduğunu düşündüyseniz bu fikrinizi değiştirmeye hazır olun. Freelance çalışanlar da işlerinin rahatlığının yanında birçok zorlukla başa çıkmak zorunda kalan insanlardır. Şimdi o zorlukların neler olduğunu freelance çalışan biri olarak biraz anlatmak istiyorum. Elbette bu zorluklar herkes için geçerli olacak diye bir kural yok ama eminim freelance çalışan birçok arkadaşım aşağıda anlattıklarıma katılacaktır.
Sabit gelir, sigorta ve emekliliğe güle güle dediniz mi?
Freelance çalışmanın en büyük dezavantajlarının başında sabit bir gelirinizin, sigortanızın ve emekliliğinizin olmaması geliyor. Sigorta ve emeklilik işini şirket kurarak halletmeniz kolay ama sabit gelirin olmaması özellikle maaşının her ay hesabına yatmasına alışmış olanlar için ilk başlarda son derece can sıkıcı olabilir. Sabit geliriniz olmadığı için taksite giremezsiniz, kredi kartınızla nasılsa öderim diye alışveriş yapamazsınız. Aslında bunlar bir açıdan avantaj bile sayılabilir, boşuna borçlanmaya ne gerek var sonuçta?
Ödeme düzensizliği sizi kapıda karşılıyor.
Sabit geliriniz olmadığı gibi bir de ödemeleriniz asla zamanında yapılmaz. Bakın asla diyorum. Bu sadece freelance çalışanların, bazı ev sahiplerinin, esnafların ve icra avukatlarının anlayabileceği bir şeydir. Bir ödemenizi almak için iş sahibini defalarca aramanız gerekebilir. Daha ne kadar arayacağım, herhalde artık anlamıştır dersiniz ama hayır, anlamamıştır. Siz paranızı alamadıkça sabit geliriniz olmamasına rağmen girdiğiniz taksitler, neyinize güvendiğinizi bilmeden yaptığınız kredi kartı harcamaları size uzaktan gülümseyiverir. Öyle bir an gelir ki saçınızı başınızı yolma noktasına geldikten sonra ödenen paraya da lanet edersiniz.
Birkaç ay iş alamayabilirsiniz. Bunu söylemiş miydim?
Evet doğru duydunuz. Freelance çalışmanın dezavantajlarından bir diğeri de sabit bir çalışma düzeni olmadığı ve müşteri bazlı çalışma hakim olduğu için müşteri bulamama ya da birkaç ay iş almama dolayısıyla para kazanmama ihtimalinizin de her zaman olmasıdır. Ama neyse ki çözümü basit. İş aldığınız aylarda ayağınızı yorganınıza göre uzatarak ve sonraki aylarda iş alamama ihtimaliniz olduğunu unutmadan davranarak bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz.
Bağlantılarınız ne kadar kuvvetli?
Mercimek çorbası için mercimek neyse freelance çalışma için de bağlantı odur. Bir mercimek çorbası yapmak istediğinizde içine ne koyarsanız koyun mercimek koymadığınız sürece çorbanız mercimek çorbası olmaz. Freelance çalışırken de bağlantınız yoksa koca bir hiçsiniz demektir. (Bu örneği bulmak için çok düşündüm sjdka) O yüzden doğru bağlantıları kazanmak için mesai harcamalısınız. Gerek markalara iş teklifleri sunarak gerekse markalarla iletişimi olan insanlarla iyi geçinerek networkünüzü genişletmelisiniz. (Networkünüzü. Böyle yazınca epey garip oldu.)
Sabit bir çalışma saati olmaması cazip gelmişti öyle değil mi?
Freelance çalışmanın insanlara en cazip gelen tarafı çalışma saatlerinin olmamasıdır. Ama belli bir çalışma saatinin olmaması sizi yanıltmasın. Genelde freelance çalışanlar sabah 8 akşam 5 çalışanlardan daha fazla çalışır. Çünkü belli bir çalışma saatinin olmaması demek her saatin çalışma saaati olabilmesi demektir. Özellikle zamanınızı iyi kullanma disiplininiz yoksa sabah 9’da başlayan çalışmalarınız gece 1’e kadar devam edebilir. Kısacası hayatınız kısa bir sürede şuna dönüşebilir:
Yatırım yapmak zorundasınız.
Normalde de kendinize ve yaptığınız işe devamlı yatırım yapmak gerekir ama freelance olduğunuzda bu bir zorunluluktur. Yaptığınız iş ne olursa olsun bu yatırım bir noktada mutlaka gerekecektir. En basitinden Youtube’da ya da farklı mecralarda videolar çekiyorsanız iyi bir kameraya ve mikrofona ihtiyacınız var demektir. Benim yaptığım gibi dijital içerikler üretiyorsanız kamera ekipmanlarınızın ve ışıklarınızın olması gerekir.
Dijital içerik üretmenin de ötesinde fotoğraf ya da video çekimleri alanında uzmanlaşmak ve özel hizmetler vermek isterseniz bu durumda son derece pahalı olabilen profesyonel ekipmanlara ihtiyacınız var demektir. Blog yazmak istiyorsanız bile bir blog açmak için yine belli bir bütçeye ihtiyaç duyarsınız.
Tabii iş sadece ekipmanlarla bitmez. Her zaman daha iyi hizmet vermek, diğerlerinden farklı işler yapmak ve kendinizi geliştirmek için vakit ve nakit harcamanız; sürekli araştırmanız ve gerekirse ücretli eğitimler almanız gerekir.
Piyasayı düşürenler yüzünden yaşayacağınız sinir strese hazırlıklı mısınız?
Freelance çalışanların en büyük korkulu rüyasıdır piyasayı düşüren iş bilmezler. Sırf müşteri çekmek ya da sürümden kazanmak için verdikleri fiyatları görseniz inanamazsınız. Sizin 100 lira istediğiniz ve piyasası o kadar olan bir işe 10 lira teklif verip akıllara zarar hareketler yaparlar.
Siz gerçekten emek harcayarak, saatlerce araştırma yaparak bir yazı hazırlarsınız ve buna harcadığınız zamana göre bir bedel biçersiniz ama o da ne? Bazı insanlar Google’dan kesip parçaladıkları yazılarla sizinkinin 10’da biri fiyatlar isteyerek piyasayı çoktan düşürmüşler bile! Sonra biri iş için sizden fiyat istediğinde aç gözlü olmakla itham edilen siz olursunuz; işi onlar kaparlar. Eğer iş yaptıran kişi bu işten anlayan biri değilse aradaki uçurum farkı asla göremez ve bir bakmışsınız piyasa düşmüş, kalitesiz işler havada uçuşmaya başlamış. Sonrası bildiğiniz gibi işte; sinir stres…
Son olarak: Kendi işinizin patronu sayılmazsınız.
Freelance çalışmaya başlayınca kendinizin patronu olacağınız hayali sizi çok mutlu ediyor öyle değil mi? Sizi bu rüyadan uyandırmak istemem ama pek öyle olmuyor. Evet, freelance çalışma hayatında sabahları neden işe geç kaldığınızın hesabını soran kimse yoktur ama piyasa alt tarafı çizeceğiniz iki çizginin nerede kaldığını soran insanlarla doludur. Aynı insanların iki yazı yazdın bu kadar para mı istenir, aman iki çizik çektin bunu ben de yapardım deme ihtimali ise oldukça fazladır.
Sonuç olarak freelance çalışalım mı çalışmayalım mı?
Evet yukarıda da uzun uzun anlattığım gibi, freelance çalışmanın avantajlarının yanında birçok dezavantajı da var. Bu yazıyı özellikle freelance çalışmayı dünyanın en kolay ve güzel işi zannedenler için bir ampül yakma amacıyla hazırladığım için dezavantajlarına biraz fazla yüklenmiş olabilirim.
Size freelance çalışın ya da çalışmayın diyecek kişi ben değilim ama karar vermeden önce şunların üzerinde durmanızı tavsiye ediyorum: Freelance çalışmak eğer özel bir alanda çalışmıyorsanız ya da özel bir yeteneğiniz, bilginiz ya da çevreniz yoksa ne yazık ki para kazanmak için kolay ve hızlı bir yöntem değildir. Benim aktif olarak çalıştığım bu alanda birçok bağlantım olmasına rağmen dişe dokunur geri dönüşler alabilmem için senelerim geçti. Ve bu süreçte yaşadığım bazı olumsuzluklar nedeniyle bana illallah dedirten insanlar yüzünden özellikle dijital içerik üreticiliği alanında artık sadece yabancı markalarla çalışıyorum.
Yani bu çalışma alanı bazen birlikte iş yaptığınız ve işinize değer vermeyen insanlar yüzünden gerçekten sinir ve stres sebebi olabiliyor. O insanları listenizden çıkardığınızda da para kazanmak daha zor bir hal alıyor. Ve bir noktada akıl sağlığınızla para kazanmak arasında bir seçim yaparken buluyorsunuz kendinizi.
Kurumsal hayattakinin aksine burada seçimi yapacak olan sizsiniz ama işin ucunda yine bir para kaybı olduğu için ne kadar özgür olduğunuz tartışılır. Yani kısacası ekilenin geç biçildiği ve tamamen sizin kişisel tecrübelerinize, bilginize, yeteneğinize, bağlantılarınıza bağlı olarak ilerleyecek veya ilerlemeyecek, stres barındırabilen bir alandan bahsediyoruz.
Bu yazı da ilginizi çekebilir: Remote Çalışmak İsteyenlere Öneriler
Freelance çalışmanın avantajları da var.
Tabii tüm bunların yanında freelance çalışmanın büyük avantajları da var. Gerçekten gün içinde istediğiniz saatte uyanıp işlerinizi istediğiniz sıraya göre yapma özgürlüğü tamamen sizin elinizdedir. Sinir bozucu olduğunu düşündüğünüz insanlarla iş yapmama lüksünüz paraya sıkışmadığınız müddetçe her zaman vardır.
Freelance çalışmanın en büyük avantajı ise seyahat etmek için son derece uygun olmasıdır. Yapacağınız freelance işlerin birçoğu internetinizin olduğu her yerden çalışmaya uygundur. Eğer işinizi iyi yaparsanız ve çevre edinirseniz birkaç sene içinde devamlı müşterileriniz olacağı için gelirinizi düşünmek zorunda kalmazsınız.
Bana kişisel fikrimi sorarsanız ben 3 senemi bir temel atmakla geçirdim ama bu 3 seneye değdi diyebilirim. Freelance çalışmanın en büyük avantajını özellikle seyahat ederken görüyorum. Bu sayede karavanda yaşarken hem çalışabileceğim hem de istediğim yere gidebileceğim.
Benim için bu çalışma şeklinin dezavantajları şimdilik katlanılabilir durumda. Fakat birçok açıdan şartlarımız aynı olmayabilir. O yüzden bu çalışma biçimine hazır olup olmadığınıza ince eleyip sık dokuyarak karar vermenizde fayda var. işinden istifa etmeyi düşünenler içinse şunu önerebilirim; hemen işinizden istifa ederek freelance denizine balıklama atlamak yerine çalışmaya devam ederken yapacağınız işe ufak ufak başlayıp hem deneyim kazanmayı düşünebilirsiniz. Böylece ne için neyden vazgeçtiğiniz konusunda bir fikriniz olmuş olur.
Evet, anlatacaklarım bu kadardı. Umarım bazı şeyler kafanızda yerlerine oturmuştur. Freelance çalışmakla ilgili düşünceleriniz değişti mi çok merak ediyorum. Diğer yazılarda görüşmek üzere!
5 Yorum
ozcan
20 Nisan 2020, 10:44Umarım her istediğine ulaşırsın istediğin zaman ve şekilde , emeklerini okuyor, takip ediyoruz, kitlenin en kısa zamanda çok daha katlanarak büyümesini temenni ederim, içeriklerin ve emeklerin için teşekkürler.
CEVAPLAMelke@ozcan
20 Nisan 2020, 11:26Çok teşekkür ederim, umarım emek veren herkes emeğinin karşılığını alır.
CEVAPLAfreelancer
25 Nisan 2020, 12:34Negatif yönlerinden çok avantajlarına odaklanmayı tercih ediyorum. Her şeye rağmen boş durmaktansa freelance ek gelir elde edebilirim.
CEVAPLAseyfi
5 Haziran 2020, 15:41İş bulamadığım dönemde boş durmaktansa kovalamayı tercih edip, şimdi geriye dönüp baktığımda o dönemde yaptığım çalışmalar önüme çıkmış. 🙂 Teşekkürler yazı için.
CEVAPLAMelke@seyfi
5 Haziran 2020, 16:27Ne güzel 🙂
CEVAPLA