Kendime alternatif bir yaşam kurmaya karar vermemin üzerinden çok da uzun olmayan bir zaman geçti. 2016 yılında avukatlık yaparken ve akademik kariyere başlamak üzereyken rotamı bambaşka bir yöne çevirdim. Hayatımı değiştirmek istediğimden bile bihaber yaşıyorken, işimden istifa edip bisikletime atlayıp Hindistan’a uzanan bir yolculuğa başlamıştım. Hayatını nasıl değiştirirsin sorusunun doğru cevabını buldum mu bilmiyorum ama 2016 yılında verdiğim bu karar, bugün bana çizilen standart yaşamı bir kenara bırakıp bambaşka bir noktaya gelmemi sağladı.

Hayatını değiştirmek söz konusu olduğunda insanların büyük bir çoğunluğu bunun imkansız olduğunu düşünüyor. Oysa hayatımızı verdiğimiz her kararla zaten devamlı değiştiriyoruz. Burada önemli olan soru şu: Bunun ne kadar farkındayız? Bu kararların ne kadarını bilinçli bir şekilde veriyoruz?

Elbette bu kararı vermenin kolay olması hızlı olduğu anlamına gelmiyor. Ben de hayatımı değiştirme kararını bir günde vermedim. Mezun olup çalışmaya başladıktan sonra, hayatımın ne derece hızlı monotonlaştığını görmek bu kararı vermemde en büyük etkendi. Belli sınırların içinde, otoritenin söylediklerine bağlı kalarak, nizami ve nispeten güvenli bir hayat yaşamak zorunda olma fikri beni rahatsız etmeye başlamıştı. Çizilen sınırların dışına çıkmak için yollar arıyor fakat bir türlü cesaret edemiyordum. Sonraları bu sınırların dışına çıkan insanlarla tanışıp onların hikayelerini dinledikçe korkum azalmaya başladı. Bu sürecin hikayesini okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz. (yeni sekmede açılır, endişe etmeyin.)

İşimden istifa ederek yaptığım bu radikal değişiklik dışarıdan bakınca çok havalı görünüyordu. Aslında yola çıktığım sabaha kadar koca bir orduya karşı tek başıma verdiğim psikolojik savaşı saymazsak oldukça havalıydı da. O zamanlar yakınımda olan birçok insan işten ayrılmamın, bisikletle gezmemin, ve genel olarak tüm planlarımın saçmalık olduğunu söylemişti ve beni vazgeçirmeye çalışmıştı. Yaşadığım kafa karışıklıklarını, yaptığım vicdan muhasebelerini, girdiğim tartışmaları burada özetlemem mümkün değil ama çok zor bir dönemden geçtim. Ve işin daha üzücü tarafı buna sebep olanlar en yakınımdaki insanlardı…

Onlar bir şeylerin “öyle olması gerektiğini” bana dayatırken ben neden işlerin bu şekilde yürümesi gerektiğine bir türlü anlam veremiyor ama bir yandan da senelerce içinde yaşadığım düzenin alışkanlıkları nedeniyle kendimi acımasızca yargılıyordum. Neyi nasıl yapacağımı ve işleri herkes için nasıl yoluna koyacağımı düşünerek müthiş stresli bir dönem geçirdim. Yaşadığım o stresli dönem ise bana hatrı sayılır bir tecrübe kazandırdı.

Istakozun büyüme hikayesi

Bu noktada ıstakozun büyüme hikayesinden bahsetmeden geçmek olmaz. Biliyorsunuz ıstakozun kabuğu son derece serttir ve doğal avcılarına karşı onu güvende tutan şey de bu kabuktur. Ancak ne tesadüftür ki, ıstakoz büyürken bu kabuk büyümez. İçeride büyüyen ıstakoz bir süre sonra ona küçük gelen bu kabuğun içinde sıkışmaya başlar. Sıkışma stres ve gerilim yaratır. Istakoz kabuğun içinde rahat edemez. Öte yandan kabuk yoksa, güvenlik de yoktur. Bu yüzden ıstakoz kendini güvende hissettiği kuytu bir köşeye çekilir ve kabuğundan kurtulmaya çalışır. Belki son derece acı verici olan bir sürenin sonunda ıstakoz kabuğundan kurtulur. Girdiği kuytu köşede bir süre daha kalır ve yeni kabuğunu üretir. Bu döngü ıstakoz yaşadıkça devam eder. Istakoz büyür ve rahat yaşamak için büyümeyen kabuğundan kurtulup yeni bir kabuk yapmaya devam eder. Tüm bu hikayede ıstakozun büyümesini sağlayan şey ise yaşadığı strestir.

Benim verdiğim o psikolojik savaş da hiç bitmedi. Avukatlık yapmak yerine alternatif bir iş oluşturmaya çalıştığımda da, farklı bir fikrimi söylediğimde de, karavanla gezmek istediğimde de devam etti. Fakat ben şunu anladım: O savaşın benimle hiçbir ilgisi yok. Savaş aslında o insanlar ve kendi korkuları arasında. Ben sadece elçiyim.

Alışılmadık bir şey yapmaya kalktığınızda sizi tanıyan tanımayan herkes fikir beyan etme konusunda oldukça cömert davranıyor. İnsanların fikirlerini dinlemek güzel bir şey ama çoğu zaman “fikrimi söylüyorum” diyerek aslında kendi korkularını ve kişisel olumsuzluklarını üzerinize atıyorlar. Bu noktada kulaklarınızı tıkamak dışında yapılacak pek bir şey yok. O korkuların sizinle hiçbir ilgisi yok çünkü. Bu keşif hayatıma kattığım en harika şeylerden biri oldu. Artık hem kulaklarımı ne zaman tıkamam gerektiğini biliyorum hem de başkalarının kararlarına etki edebileceğini düşündüğüm yerlerde kendi fikrimi söyleme konusunda epey cimri davranıyorum.

Bir şey yapmak istediğinizde şunu hatırlamanızı çok isterim: Size bir şeyi yapamayacağınızı söyleyenler, çoğu zaman onu hiç denememiş olanlardır. Ve gerçekten, onlar yapamayacağınızı nereden biliyor olabilirler ki?

Hiçbir şey birden bire değişmez

Eğer hayatınızı değiştirmek için bir işaret bekliyorsanız bu yazı sizin işaretiniz olsun. Bir şeyleri istiyor olabilirsiniz ama istediğiniz şeyler durduk yere birden bire gerçekleşmez; onlar için çabalamanız gerekir. Hayalini kurduğunuz şeyleri gerçekleştirmek ve hayatınızı değiştirmek için bir adım atmanız kaçınılmazdır. Atacağınız bir adım çok küçük görünebilir ama tıpkı Lao-Tzu’nun söylediği gibi; binlerce kilometrelik bir yolculuk tek bir adımla başlar.

Size stres veren şeyi bulun ve ne yapmak istediğinizi kendinize sorun. Sonra istediğiniz şeyi gerçekleştirmek için tıpkı ıstakozun kendine bulduğu gibi bir köşeye geçip neler yapabileceğinize bakın. Hayatını nasıl değiştirirsin? Ne yapmak, nasıl yaşamak istiyorsun? Bu hayatı nasıl sürdürebilirsin?

Değişim bir günde gerçekleşmeyebilir, maddi ve manevi olarak sıkıntı verici olabilir, psikolojik bir savaş vermek zorunda kalabilirsiniz. Ama eğer karşınıza çıkabilecek şeylerle yüzleşmeye hazırsanız ve yürümeye devam etmeye niyetliyseniz hiçbir şey önünüzde duramaz.

Hayatını değiştiren insanların hikayeleri

Hayatını değiştiren insanların hikayelerini dinlemek bu süreçte belki faydalı olur diye sizinle geçenlerde yaptığım bir canlı yayını da paylaşıyorum. Bu yayında hem ben kendi hayatımı nasıl değiştirdiğimi anlattım hem de kendine alternatif yaşamlar kuran bazı arkadaşlarımdan hikayelerini anlatmalarını rica ettim. Umarım bu hikayeler hayatını nasıl değiştirirsin sorusunun cevabını bulmanızda size de yardımcı olur.

Son olarak, kendime alternatif bir iş kurarken neler yaşadım, nasıl süreçlerden geçtim, neler yaptım gibi konuları anlattığım yazılarıma da buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Eğer yazdığım yazılardan haftalık olarak haberdar olmak isterseniz yukarıdaki görsele tıklayarak haftalık bültene abone olabilirsiniz. Spam mail göndermem, size bir şey satmaya çalışmam, herhangi bir ücret ödemeniz gerekmez. Basitçe o hafta blogda yazılan yazılar otomatik olarak mail adresinize gönderilir. Mailler bazen spam klasörünüze düşebilir, bu durumda spam klasörünüze bakmanız gerekir. Abone olanları öpüyor, haftalık bültenlerde görüşmek üzere diyorum.

Hayatını nasıl değiştirirsin