Hayatımın son beş yılını kamp yaparak geçiriyorum. Birbirinden çok farklı yerlerde çok değişik kamp tecrübeleri edindim. Yalnız başıma veya küçüklü büyüklü gruplarla gerçekleştirdiğim kamp etkinlikleri oldu. İlk defa bir kamp düzenleme kararı aldım ve şunu iç rahatlığıyla söyleyebilirim ki hayatımda ilk defa böyle bir kamp deneyimi yaşadım! Tas Gölü Doğal Yaşam ve Kamp Alanı‘nda gerçekleştirdiğimiz güzel insanlar kampı tam anlamıyla müthiş bir deneyimdi!
Güzel insanlar kampı
Açıkçası kampı gerçekleştirmeye ilk karar verdiğimizde katılımın büyük ölçüde İstanbul ile sınırlı kalacağını düşünüyordum. Neticede gerçekleştireceğimiz ilk kamp olacaktı ve kamp yerini çok alışıldık olmayan bir bölgede seçmiştik. Ama ne kadar büyük yanıldığımı kampa kayıtlar gelmeye başladığında fark ettim. Ankara’dan, Bursa’dan, İzmir’den, İstanbul’dan, Ereğli’den, Bolu’dan ve Çanakkale’den katılanlar oldu. Bu insanlık için küçük ama bizim için büyük olan adım aslında çok şey ifade ediyor. İnsanların bu üç günlük kamp deneyimine dahil olabilmek için aştıkları kilometrelerin kıymeti büyük.
Kampa katılan arkadaşlarımızın arasında daha önce kamp yapanlar olduğu gibi hayatında ilk defa kamp yapacak olanlar da vardı. Bu da önemli olan bir diğer şeydi. Çünkü bir noktada hayatında ilk defa kamp yapacak olanların kamp yapmayı sevmesi bu etkinliğin başarısından geçiyordu. Ben de insanların doğayı sevdiğinden emin olmak istiyordum. Gerçekleşebilecek en ufak bir aksilik bu arkadaşlarımızın ilk kamp deneyimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasına sebep olabilirdi. Haliyle zaten ilk kampım olması dolayısıyla yaşadığım heyecan ikiye hatta belki de üçe katlandı.
Ama bu tatlı heyecan güzel insanlar kamp yerine ulaşmaya başladıkça ve herkes birbirini tanıdıkça yavaş yavaş azalmaya başladı. Aslında normalde tam tersinin olmasını beklerdim. Ama artık gelenlerin enerjisinden mi yoksa günün yorgunluğundan mı bilmiyorum endişelerimin tamamının yerini garip bir rahatlık aldı. Özellikle kampın ilk akşamı ateş başında yaptığımız tanışma sohbetinde kurduğumuz bağ hepimiz için oldukça anlamlıydı. Birbirimizi tanımanın yanında aslında bunca farklılığımızın arasında birbirimize ne kadar çok benzediğimizi görerek mutlu olduk. Şimdi düşününce bunun adı mutlu olmak mı emin olamıyorum. Bu duyguyu tam olarak nasıl tarif edebileceğimi bilmiyorum. Ama o sohbet esnasında havada insanın bir anda tüm kaygılarından kurtulup yalnızca ve yalnızca o anda yaşamasını sağlayan bir şeyler vardı; buna eminim.
Güzel insanlar kampı ‘nda neler yaptık?
Sabahları ağaçların arasındaki kamp yerimizden çimlerin arasında yaptığımız yogaya uzanan günümüz, sıcak havada Tas Gölü’nün buz gibi suyunda serinleyerek devam etti. Adını duyunca hiçbir şey anlaşılmayan Yürüyüş Meditasyonu Atölyesi ile bedenlerimizi ve hayatlarımızı bambaşka bir boyutuyla gördük. Gün içinde oynadığımız oyunların ve bir türlü beceremediğimiz ama ısrarla yapmaya çalıştığımız ip yürüyüşlerinin kamp boyunca kahkahalarla gülmemizde hatrı sayılır derecede büyük bir yeri oldu. Oldukça aktif geçen günlerin yorgunluğunu akşamları ateş başında dinlediğimiz müziklerle ve öğrendiğimiz yeni dans figürleriyle üzerimizden attık. Dans ederek insan yorgunluğu nasıl üzerinden atar diyor olabilirsiniz. Ama bunu Lindy Hop denilen o mükemmel dansı denemeden söylemeyin. Dans etmeyi bilmeseniz bile sadece müziğini duymak ve dans edenleri izlemek bile insanın içine anlamsız bir mutluluk dolmasına sebep oluyor. Öyle ki bedeniniz yorulurken siz tarifi olmayan bir mutluluk bulutunun içinde hoplayarak dans ediyorsunuz. Bir nevi meditasyon olduğunu söylersem abartmış olmam sanırım. Deneyenler bana hak verecektir!
Kamp yerinin güzelliği de bu kampı kıymetli kılan şeylerden bir diğeriydi. Açık çim alanı, ağaçlık arazisi, orman alanı ve gölü ile tam anlamıyla tadını çıkardık. Kimimiz gölde serinlerken kimimiz hamakta uyumayı tercih etti. Hatta koşuya gidenler, yanında bisikletini getirip bisiklet gezisine çıkanlar da oldu. Bunlarla birlikte çalışanların ilgisi ve yemeklerin lezzeti de diğer bir ayrıntı olarak kayıtlara geçti. Özellikle bu gibi etkinliklerde güzel yemek yemeye hasret bir vejetaryen olarak parmaklarımı yiyerek vejetaryenlikten yamyamlığa hızlı bir geçiş yapmanın eşeğinden döndüğümü itiraf etmeliyim.
Kampın özeti
Tüm duyguların bir arada yaşandığı, insanların birbirine sadece kendileri oldukları için saygı duyduğu, birlikte olmanın bağının son derece kuvvetle hissedildiği, kendimizin ve bedenlerimizin ötesine geçebildiğimiz ender bulunan deneyimler sunan bir kamptı. Hatta öyle ki bu kamp bir film için kurgulanmış olsa bundan daha iyi olamazdı.
Herkes mi bu kadar güzel olur? Oluyormuş kendi gözlerimizle gördük!
Güzel insanların doğaya saygısı
Katılımcıların her birinin doğa ve dünya konusundaki duyarlılığı sanırım beni en çok etkileyen şeylerden biriydi. Herkes o kadar özverili davrandı ki, kullandığımız alanlar her zaman tertemizdi. Sigara izmaritini bile yere atmama inceliğini gösteren güzel insanlar olmasa ne yapardık bilmiyorum. Kampın sonunda da arkamızda tek bir çöp bile bırakmadan alandan ayrıldık. O yüzden bir kez daha tüm güzel insanlara kalpten teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız ve evet dünyayı siz kurtaracaksınız!
Sadece insanlar değil kamp boyunca lavabolarda kullandığımız deterjan ve sabunlar da çok güzeldi. Sabun ve deterjanlarımız doğa dostu, bitkisel içeriklerden elde edilen, insana ve doğaya zararlı kimyasallar içermeyen U Green Clean ürünleriydi. Bu sayede hiçbir canlıya zarar vermediğimizi bilerek içimiz rahat bir şekilde eşsiz güzellikteki doğanın tadını çıkardık. Kampın sonunda bu ürünlerden katılımcılara da dağıtarak belki de günlük alışkanlıklarını değiştirmeleri adına güzel bir adım atmış olduk.
Güzel insanlar kampı katılımcıları adına 10 ağaç diktik!
Güzel insanlar kampı ile TEMA Vakfı aracılığıyla kampa katılan güzel insanlar adına 10 adet fidan dikerek tadına doyamadığımız doğanın büyümesi için bir adım atmış olduk.
Kamp programını ve etkinlikleri görmek için buraya göz atabilirsiniz.
Güzel insanlar kampı fotoğraf galerisi
Güncel paylaşımlardan, seyahatlerden ve etkinliklerden anında haberdar olmak için beni Instagramdan takip etmeyi unutmayın! https://instagram.com/melkeontheroad
4 Yorum
Tugce
16 Ağustos 2018, 14:59Bensiz neler ettiniz öyle
CEVAPLAMelke@Tugce
16 Ağustos 2018, 15:48Sen de Yunan’a gideceğim dedin dedin kampa gelmedin. Bak ne oldu şimdi?
CEVAPLAŞeyda
16 Ağustos 2018, 18:08Nefes aldığım sürece unutmayacağım muhteşem üç gün geçirdim kızımla beraber. Sizi ve gelen tüm güzel insanları tanımış olmak çok kıymetli benim için… hepinizi kalbinizden öperim.
Şeyda
CEVAPLABurak Tonbul
16 Ağustos 2018, 21:32Ben çok güzel bir şey yaptım. Hayatımda ağız dolusuyla “iyi ki yaptım” diyebileceğim bir şey hemde. Önce bir etkinlikti–benim içinse kaçış- inceledikçe şekillendi formu değişti, ikna olmam çokda uzun sürmedi ve geliyorum dedim.Hiç gitmediğim bir yere bulunmadığım etkinliklere tanımadığım insanların yanına geliyorum dedim. Türkiyenin çeşitli illerinden gelen birbirinden güzelinsanlar vardı. Kalpleri ve ruhları doğaya ve dostluğa ait bissürü insan! Gece ateş başı sohbetlerinde buldu herkes birbirini, kendine benzer yüreklerin uzakta olmadığını gördü. Ben doğaya ait hiçbirşeyden korkmadım. @selcukorgen öyle güzel bir soru sordu ki konuşmamak imkansızdı. Hayata dair kendime söylemeye korktuğum nice şeyler söyledim.En uzun hikayaler, en doğru cevaplar bir yabancıda gizliymiş. Kampın adı #guzelinsanlarkampi idi, bu isim kampdan sonra konulacak olsaydı yine aynı ismi hakede hakede taşırdı. Bizleri orada toplayan @melkeontheroad ve @selcukorgen vardı, sadece gezip tozmaya değil birşeyler katmak için davet ettikleri en başından belliydi. Organizatör değil doğa tutkunu arkadaşlardı sadece. Temiz çevre dediler temiz zihin dediler sağlıklı beden dediler dediklerini de öyle güzel aktardılar ki bizlere, kocaman bir şükran borçluyum. Sonra bir de @hareketamiri vard ki anlatmaya kalksam kelimelerim yetersiz kalacak ve mahçup olacağım diye korkuyorum. İlk gecenin ertesi günü sabahın 7 sinde matlarımızın üstünde bulduk kendimizi, Sebep? Yoga! Uykusuzluk çadırda geçirilen ilk gece umrumuzda değildi. O matın üzerinde bedenimizi gökyüzüne kadar yükseltti, hem bedenimizin ne kadar ağır olabileceğini hem de ne kadar hafif olabileceğini gösterdi.Sonra bir de yürümenin sadece fiziki bir eylem olmadığına inandırdı. Durduğum yerde yürüdüm,hareketsizdim kıpırtısızdım ama yürüyordum. Eğer istersen zaman mekan kavramından sıyrılıp,çok istediğin şeye yürüyerek erişebileceğini gösterdi ve nice farkındalıklar. Yola çıkmamdaki itici güç olan sloganı aklımın bir köşesin yerleştiren gokhan abide bizimleydi. Neydi slogan @tekbasinadaolur !Ben güzel bir şey yaptım. #guzelinsanlarkampi na katildim, oradaydim!
CEVAPLABurak