Trenle Avrupa’dan Türkiye’ye: 6 ülke 10 gün

Trenle Avrupa’dan Türkiye’ye: 6 ülke 10 gün

Trenleri çok seviyorum ve elimde olsa tüm dünyayı sadece trene binerek gezerim. Avrupa’da tren yolculuğu yapmak hem ekonomik hem de eğlenceli bir seçenek. Eğer Avrupa’yı trenle gezmek ve sonunda trenle Türkiye’ye ulaşmak istiyorsanız bu yazı sizin için faydalı olabilir. 

Bu yazıda, Amsterdam’dan başlayıp İstanbul’a uzanan tren yolculuğumuzu ve yaşadığımız deneyimleri paylaşıyorum. Ayrıca yazıya Avrupa’da ucuz tren bileti bulmak için birkaç ufak tüyoyu da ekledim.

Not: Bu blog yazısında sadece Avrupa’dan trenle Türkiye yolculuğunu anlatmak üzere oluşturdum. Gittiğimiz şehirlerde yaşadığımız deneyimleri, gezdiğimiz yerleri, yediğimiz harika yiyecekleri, konakladığımız uygun fiyatlı otel ve evleri ayrıca ele alacağım. Bu yazılara da menüdeki Seyahat, Ülkeler sekmesinden ilgili ülkeyi seçerek ulaşabilirsiniz.

Amsterdam Berlin treni. Masanın üzerinde gördüğünüz 1 klas peçete Amsterdam Central Station’da yer alan eski bir restorandan. Eğer burada tren bekleyecek olursanız bu restorana uğramanızı tavsiye ederim, yemekleri epey lezzetli. (Rezervasyon yaptırmak iyi olur.)

Avrupa’da ucuz tren bileti bulmak için bunları aklınızda bulundurun:

1. Avrupa’da tren yolculuğu yapmayı planlıyorsanız Omio, Trainline gibi toplu bilet satış platformlarını kullanmak bağlantıları ve seçenekleri görmek için çok iyi oluyor. Ama tavsiyem, biletlerinizi yerel tren firmalarının sitelerinden almanız. Örneğin, Hollanda için Nederlandse Spoorwegen (NS), Almanya Deutsche Bahn (DB), Ceske Drahy (CD) gibi. Her ülkenin kendi demiryolu şirketini Google araması yaparak kolayca bulabilirsiniz.

2. Flexi biletler yerine sabit tarihli biletler alın; bunlar genellikle daha ucuz oluyor.

3. Yer numarası olmayan, ikinci sınıf biletler daha uygun fiyatlı oluyor, bu yüzden bu tür biletleri alın. Zaten genelde vagonlarda rahatlıkla boş yer bulabiliyorsunuz.

4. Gece trenlerini tercih edin. Böylece hem konaklama hem de yol masrafını tek kalemde halletmiş olursunuz.

💡 Avrupa’da eSim ve Sınırsız İnternet

Tren yolculuğumuz boyunca birden fazla ülkede bulunacağım için, eSIM hizmeti olan Holafly’dan 10 günlük sınırsız Avrupa paketi aldım. Bu paket, ziyaret edeceğim tüm ülkeleri kapsıyordu, böylece yol boyunca internetim hep vardı. Tüm otel rezervasyonlarımı yaptım, tren biletlerimi kolayca satın aldım, tren yolculuklarında izlemek istediğim videoları rahatça izledim. (Her trende wifi yoktu; olanların bazıları da çalışmıyordu) Üstelik fiyatı da oldukça uygundu.

Eğer Avrupa’da birden fazla ülkeye seyahat edecekseniz Holafly’dan bir eSIM almayı düşünebilirsiniz. Aktive etmesi de gayet kolay. Her şeyi uygulama üzerinden yapabiliyorsunuz. Bu kişisel Holafly linkim ile %5 indirim kazanabilirsiniz. (Lütfen telefonunuzun eSIM hizmetini desteklediğinden emin olun).

Avrupa’yı Trenle Gezmek: Amsterdam’dan Trenle İstanbul’a

Amsterdam Berlin Treni (6 Saat)

Rotamızın ilk tren yolculuğu için Amsterdam’dan Berlin’e yola çıktık. Bu tren bileti en pahalı biletimizdi ama aynı zamanda en rahat trenimiz olma özelliğini de taşıyordu. Tahmin edebileceğiniz gibi doğuya gittikçe hizmet kalitesi de bilet fiyatları da bir hayli düşüyor.

Bu bileti Almanya’nın demiryolları şirketi olan DB’den aldık. İkinci sınıf bir bilet almıştık. Numaramız da olmadığı için vagonda istediğimiz yere oturabiliyorduk. Ortasında masa olan karşılıklı dörtlü masalara oturmak bizce en iyisi. Böylece yol boyunca masada çalışabiliyoruz. Tabii bu şekilde seyahat etmek, masa arkadaşlarınız hiç tanımadığınız üç kişi olunca o kadar da keyifli sayılmaz. Biz iki kişi olduğumuz için epey rahat ediyoruz bu masalı koltuklarda.

Bu trende restoran vagonu olmadığı için yanımıza bir şeyler alıp gelmiştik. Trenin tuvaletleri oldukça temizdi. Hatta oturma yerini temizleyebileceğiniz dezenfektanlar da bulunuyor tuvaletlerde. Hollanda’da bu sistem zaten hemen hemen her umumi tuvalette var ama açıkçası trende görmeyi hiç beklemiyordum.

İkinci fotoğrafın sağındaki kutuda dezenfektan var. Peçeyete bu dezenfektandan sıkıp oturma kısmını temizleyebiliyorsunuz.

Yolculuk boyunca bilet kontrolü QR kod ile yapıldı. O yüzden ya biletinizi telefonunuzda ya da elinizde QR kodu okunacak şekilde bulundurmanız önemli. Trene saat 16:00 gibi binmiştik; Berlin’e vardığımızda saat 22:00 civarındaydı. Berlin’de bir gece kaldık ve ertesi gün sabah erkenden eşyalarımızı tren istasyonundaki dolaplara bırakarak şehri gezdik. Ardından akşamüstü Prag’a doğru yola çıktık. 

Dolapları kiralamak için demir para gerekiyor. Kiralama kısmına bir de ilk fotoğrafta gördüğünüz para bozdurma makinelerinden yapmışlar. Kağıt paranızı burada bozdurup demir para alabiliyorsunuz. İki kabin boy valiz ve bir yiyecek çantası tek bir dolaba sığdı. Hatta daha fazla çantamız olsa onlar da sığardı. Bu dolaba 24 saat kullanım için 6 euro verdik. 2 sat için dolap fiyatları 2-4€ arasında değişiyordu.

💡 Uluslararası Trenleri Bulmak İçin

Uluslararası trenler, toplu bilet satış platformlarında her zaman listelenmeyebilir. Bu trenleri bulmak için seyahat edeceğiniz ülkelerin resmi demiryolu web sitelerini ziyaret edin ve “uluslararası trenler” sekmesini kontrol edin. Böylece doğrudan en güncel tarifelere ve bilet fiyatlarına ulaşabilirsiniz.

Berlin Prag Treni (4 Saat)

Berlin’den Prag’a giden trenimiz güzel bir trendi. Bu tren biletini CD’den aldık. Yine karşılıklı oturmak için trene önden hızlıca binip kendimize güzel bir yer ayarladık. Tren nispeten boştu o yüzden yer bulmak hiç sorun olmadı. Prag’a vardığımızda, her yere toplu taşımayla ya da yürüyerek gidebilmek için merkeze yakın uygun fiyatlı bir otel bulduk. 

Prag’a ayak basar basmaz bizi Orta Çağ’dan fırlamış gibi duran sokaklar karşıladı. 24, 48 ve 72 saatlik toplu taşıma biletleri bir hayli ucuz olduğu için bunlardan edindik. Şehrin neredeyse her yerini yürüyerek ve toplu taşıma kullanarak gezdik.

Burada neler yaptığımızı ve nerede kaldığımızı ayrıca anlatacağım için ayrıntıya girmiyorum ama bir uygulamada şans eseri çok uygun fiyatlı bir fırsat yakalayarak nehir gezisine katıldık. Eğer giderseniz nehir gezisi yapmanızı öneririm. Bu güzel şehirde iki gün geçirdik ve bizce şehri görmek için yeterliydi. (Yoksa deneyimler için değil iki gün, üç ay bile yeterli olmuyor.)

Prag Budapeşte Treni (7 Saat)

Prag Budapeşte treni biletini Regio Jet’in kendi sitesinden aldık. Bu tren nispeten ucuz olunca bir çılgınlık yapalım ve numaralı koltuk alalım dedik. Burada birkaç seçeneğimiz vardı, 4 kişilik kapalı kompartmanlarda business gidebilirdik ya da açık vagonda benzer hizmetler alarak gidebilirdik. O kadar da çılgın olmadığımız için 20 euro ekstra ödeyerek açık vagonda numaları koltuk aldık.

Prag tren garında çok anlamlı bir heykel…
Prag tren istasyonu bir hayli kalabalıktı. İstasyonun üst katına oldukça tarihi bir görünüm hakimken alt katı tamamen modern bir görünüme sahipti.

Buradan bilet almanın bir dezavantajı var ve bunu sonradan fark ettim. Burası numaralı olduğu için kesin doluyor. Ama diğer numarasız vagonlarda daha az yolcu olabiliyor. Nitekim bizim vagonumuz da tamamen doluydu. Arkamızdaki dörtlü masalı koltukta iki çocuklu bir aile oturuyordu ve bu yüzden yolculuğumuzun bazı kısımlarına çocuk ağlamaları da eşlik etti. Çocuklu aileler işleri garanti olsun diye bu vagondan bilet alıyor olabilir; göz önünde bulundurulması gereken bir ihtimal.

Solda bizim seyahat ettiğimiz açık vagondaki numaralı koltuklar var. Sağda da kapalı vagondaki numaralı koltukları görüyorsunuz. Biletimizin bir üstünü (business) almış olsaydık burada seyahat edecektik.

Bu sayede ikinci sınıf vagonlarda olmayan hostes hizmetinden faydalandık. Hostes arada bir gezerek su ve sıcak içecek ikramında bulundu. 7 saatlik bir yolculuk için iyi bir tercih oldu. Ayrıca bu trendeki yemekler de bir hayli ucuzdu. Bunu bilmediğimiz için yanımızda yiyecek getirmiştik ama yol çok uzun olduğu için buradan da yemek aldık.

Bu fiyatlar restoran fiyatlarına kıyasla çok daha uygundu.

Budapeşte’ye vardığımızda akşam saatleriydi. Genelde tren istasyonlarının yanında veya altında toplu taşımaya direkt ulaşım oluyor. İstasyondaki makinelerden toplu taşıma bileti alıp tuttuğumuz daireye gittik ve sonra bir şeyler yemek için dışarı çıktık. 

Budapeşte’de iki gece kaldık. İki gece üç gün her yeri gezmek için yeterli sayılırdı. Ancak birçok yer dağ tepe olduğu için yürüyerek gezmeye kalkarsanız bir hayli yorulabilirsiniz. Bir sonraki trenimiz daha uzun bir tren olacağı için dinlenmeyi trene bıraktık.

💡 Avrupa’da tren yolculuğu yapacaksanız bineceğiniz trenin yemek vagonu olup olmadığını kontrol edin. Eğer yemek vagonu veya hizmeti varsa menüleri demiryolu şirketinin web sitesinde görebilirsiniz. Bazen gerçekten son derece uygun fiyatlar oluyor. Böylece yanınızda fazladan yemek taşımanıza gerek kalmaz.

Budapeşte Bükreş Treni (Gece Treni 15 Saat)

Budapeşte Bükreş treni bu rotanın en uzun yolculuğuydu. Üstelik eski ama nostaljik bir trenle yapıldı. 15 saat süren yolculuğumuzun büyük bir kısmı, gece treni olduğu için uyuyarak geçti. Akşam 7’de trene bindik ve sabah 11’de indik. 

Biletimizi 2 kişilik bir sleeper’dan almıştık. Sadece ikimiz vardık. İçeride ranzalı yatak, bir masa, lavabo, dolap vardı. Sadece bir tane priz bulunuyordu. Çarşaflarımız ve yastıklarımız biz geldiğimizde hazırlanmıştı. Bir de içinde diş fırçası, sabun, havlu, ıslak mendil olan bir paket hazırlanmıştı.

Daha önce Doğu Ekspresi ile sleeper vagonda seyahat etmiştim. Bizim trenin çok daha konforlu olduğunu söyleyebilirim. Ama tabii bindiğimiz bu tren oldukça eskiydi.

Odamızın bulunduğu vagonda duş ve tuvalet vardı. Kimse buradan bilet almadığı için hepsi genelde boştu. Bu rota genelde mi boş yoksa mevsim nedeniyle mi bilmiyorum. Trende bir yemek vagonu vardı. İki kez kahve almak için gittim. Nasıl desem, pek havalı sayılmazdı. Ve tren eski olduğu için vagonlar arasında dolaşmak da bir hayli zordu. (Kapıların çoğu otomatik değildi)

Vagonların arasında geçiş yaparken zemini görebiliyorsunuz. Böyle bir trende seyahat etmeyeli çok uzun zaman olmuştu.

Ben Romanya’da daha önce otostopla gezmiştim ve Selçuk daha önce gelmediği için Sofya yerine buraya gelmeye karar verdik. Aslında Bükreş’te pek yapılacak bir şey yok. O yüzdem Bükreş’e gittikten sonra araba kiralayıp Braşov’a gitmeyi hayal ediyordum. Meğer bu tren de Braşov’da duruyormuş. (Rotasına bakmamıştım nedense) Yani direkt Braşov’da inip Bükreş’e daha sonra da geçebilirmişiz. Gitmek isteyenlerin aklında olsun.

💡 İpucu: Yolculuğun bir kısmında geceyi trende geçiriyorsunuz, bu yüzden rahat kıyafetler ve küçük bir atıştırmalık çantası hazırlamak iyi bir fikir olabilir. Ayrıca eğer mümkünse yanınızda terlik bulundurmak da çok konforlu hissetmenizi sağlayacak. Trende sadece bir tane priz olduğunu da unutmayın.

Bükreş İstanbul: Türkiye’ye Trenle Nasıl Gidilir?

Sofya Bükreş İstanbul Treni: Bu güzergâh, Sofya’da başlayıp Bükreş’e ve oradan tekrar Bulgaristan’a geçerek İstanbul’a ulaşıyor. Yolculuk yaklaşık 19 saat sürüyor. Bu bilet şu an sadece Sofya’da tren istasyonundan alınabiliyor. 

Bükreş İstanbul Treni: Yaz aylarında çalışan bu tren, doğrudan İstanbul Halkalı’ya ulaşıyor ve yaklaşık 16 saat sürüyor. Trende birkaç yerde yaklaşık bir saatlik bekleme süreleri var. (Bunlar da süreye dahil.)

Tren biletlerini Romanian Railways (CFR) veya Bulgarian Railways (BDZ) üzerinden kontrol edebilirsiniz.

Bükreş İstanbul Otobüs Yolculuğu (11 saat)

Biz de Bükreş’ten İstanbul’a gitmek için direkt giden Bükreş İstanbul trenini kullanmak istemiştik ama bu tren sadece yazın çalışıyormuş. O yüzden yolculuğumuzun son ayağında ulaşımı otobüsle yaptık. Bunun için birçok otobüs firmasını incelememiz gerekti. (Çoğunun yorumları gerçekten kötüydü.) Ama sonunda diğerlerine kıyasla daha iyi olduğunu düşündüğümüz bir firma olan Lilian’ı bulduk ve onlarla geldik.

Bu yolculuğumuz da yaklaşık 11 saat sürdü. Akşam 7’de otobüse bindik. Gece saatlerinde Bulgaristan Türkiye sınırına ulaştık. Burada pasaport kontrolleri yapıldı. Sabah 6 civarında da Esenler Otogarına vardık.

Alternatif olarak, FlixBus gibi otobüs seçenekleri de var. Ama bence bu denli uzun bir yolculuğu daha güvende hissettiğiniz bir firmayla yapmak çok daha önemli. Arada müthiş bir fiyat farkı olacağını da sanmıyorum.

💡 Avrupa’da trenle seyahat için ipucu: Avrupa’yı tren ile gezmek istiyorsanız ve rotanız belliyse, Interrail biletleri almayı düşünebilirsiniz. Bu biletler belli zaman sınırları içinde dilediğiniz kadar trene binmenize imkan tanıyor. 


Avrupa’yı trenle gezmek, birçok sürpriz ve macerayı beraberinde getiriyor. Yol boyunca harika yemekler yedik, farklı kültürler deneyimledik ve Türkiye’den Avrupa’ya tren ile gitmek isteyenler için fikir verecek bu yazıyı hazırlamış olduk. Eğer siz de bu rotayı denemek isterseniz, ya da Avrupa’da tren bileti almak için sorularınız varsa bunları yorumlarda paylaşabilirsiniz.


Bu yazıdaki bazı linkler işbirliği linkleridir, yani bu linkler üzerinden bir satın alma yaptığınızda, sizin için ek bir maliyet olmadan ben de küçük bir komisyon kazanabilirim. Desteğiniz için teşekkür ederim.

İlgini Çekebilir

Yorum Bırak

E-posta adresiniz kimseyle paylaşılmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlidir.

Yeni Yazılar

Kategoriler