Eğer durduk yere nefesinizin daraldığını ve nefes alamadığınızı hissediyorsanız, elleriniz birden uyuşmaya başlıyor ve kalp krizi geçirmekten korkuyorsanız, her seferinde en yakın hastanenin acil servisinden tüm sonuçlarınız tertemiz ayrılmanıza rağmen bunların hepsini tekrar tekrar yaşıyorsanız aramıza hoş geldiniz. Uçakların size kapalı demir kutular gibi geldiğini, hareket eden bir trenin içindeyken kendinizi mahsur kalmış hissettiğinizi ve hatta otobüslerin her an kaza yapmaya açık araçlar olduğunu düşündüğünüzü ve kendinizi güvende hissetmediğinizi tahmin edebiliyorum. Tüm bu gerçeklerle hesaplaşırken panik atakla seyahat etmek, o demir kutulardan birinin içinde olmak, başınıza bir şey geldiğinde hastanelerden uzakta olmak kulağa çok korkunç geliyor, biliyorum. Peki bunlar seyahat etmeye gerçekten engel mi? Hepinizin “evet” dediğini de duyar gibiyim ama gelin gerçekçi olalım: Tabii ki hayır! Panik atakla seyahat etmek de mümkün. Bu yazıda size kendi yöntemlerimden bahsedeceğim.
Uçak korkumu nasıl yendiğimle ilgili yazımı okumak için: Uçak Korkusu Nasıl Yenilir? Ben Neler Yaptım?
Panik Atak Nedir?
Çok korktuğumuz panik atak için aslında kısaca vücudun kendini olmayan bir zarardan korumaya çalışmasıdır diyebiliriz. Nasıl ki karşılaştığımız korkutucu bir durumda vücudumuzun kaç ya da savaş sistemi devreye girer ve bunun sonucunda hızlı nefes alıp vermeye başlarız, kalp atışlarımız hızlanır, fazla kan pompalandıkça titreme hissedilir, kollarda uyuşma ve başka yan etkiler başlar, panik atak da bu şekilde oluşur. Ve aslında ortada herhangi bir sebep olmadığı için kişi paniklemeye (çoğunlukla kalp krizi geçirdiğini düşünmeye) başlar. Panik atak yaşandıktan sonra bu sefer “Ya tekrar olursa?” korkusu devreye girer ve panik bozukluk başlar. Kapalı alanda kalma korkusu, uçak korkusu veya benzeri korkular da bu nöbetleri tetikler.
Panik Atakla Seyahat Ederken Nasıl Başa Çıkılır?
Öncelikle belirtmem gereken en önemli şey şu: Ben ne doktorum ne de bir uzman. Sadece panik atak derdinden muzdarip olmuş ve bunu kendi içinde çözmek için uğraşan biriyim. Bu yazıda da tıbbi bir müdahale olmaksızın telkinle ve düşünce biçimimi değiştirmem sayesinde ataklarımı en aza indirmemde ve panik atakla seyahat etmemde bana yardımcı olan yöntemleri paylaşıyorum. Çünkü panik bozukluk yaşamanın ve çaresiz hissetmenin ne demek olduğunu biliyorum. Panik atakla başa çıkmak için onlarca yöntem var. Ben bu yazıda size seyahat eden biri olarak kendi uyguladığım yöntemlerden bahsedeceğim.
Yazıya başlamadan önce son bir ekleme daha yapmak istiyorum. Bu yazıyı okuyan birçok arkadaşım bana mail ya da mesaj yoluyla ulaşarak fikir danışmak istiyorlar. Öncelikle bu çözüm arayışını çok iyi anlıyorum fakat bu yazıda anlattıklarımdan başka bildiğim bir yöntem yok. Dolayısıyla size söyleyeceklerim burada yazdıklarımın tekrarı niteliğinde olacak. Eğer gerçekten yardıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız bir uzmanla görüşmenin bu süreci büyük ölçüde kolaylaştıracağını hatırlatmak isterim. Eğer bir uzmanla görüşme imkanınız yoksa da Youtube’daki videolardan ve bu alanda yazılmış kitaplardan faydalanmanızı tavsiye ederim.
Panik Atakla İlk Tanışmam Nasıl Oldu?
İlk panik atağımı Romanya’ya giderken havaalanında yaşamıştım. Birden bire pasaport sırasındayken nefesim daraldı, kollarım uyuşmaya başladı, kalp krizi geçirdiğimi zannederek panikledim. İlk defa başıma gelen bu şeyin ne olduğunu bilmediğim için yaklaşık iki saat boyunca havaalanında kıvranmıştım. Daha sonralarda bu yaşadığımı sabah kahvaltı yapmadığım için kan şekerimin düşmesine bağlamıştım. Romanya’ya indikten iki gün sonra her şey eski haline dönmüştü.
Aylar sonra bir akşam evde arkadaşımla otururken durduk yere nefesim daraldı, kalbim hızla çarpmaya başladı ve yine kalp krizi geçirdiğimi düşündüm. Yanımdaki arkadaşıma evimizin adresini bir kağıda yazıp bir şey olursa ambulans çağırmasını tembihlediğimi hatırlıyorum. Sonra 2-3 saat içinde güç bela uyumuştum. Ertesi gece aynısı tekrarladığında ise soluğu acilde aldım. Acile gittiğimde bayılmak üzereydim. Hemşirenin “Vücudunuzda %99 oranında oksijen var, nefes alabiliyorsunuz, iyisiniz.” demesine rağmen çok kötü olduğumu, nefes alamadığımı açıklamaya çalışıyordum. Bir arkadaşımın doktor olmasının avantajıyla kan tahlili, akciğer filmi, ekg ne varsa ortaya karışık bir sürü şey yaptılar. Sonuçların hepsi iyiydi, hiçbir sorunum yoktu. İçim rahatlamıştı ama artık bir sonraki adıma da geçmiştim. “Ya tekrar olursa?” diye endişelenmeye başlamıştım.
Merhaba televole
Acildeki doktor yaşadığımın panik atak olabileceğini bir uzmandan yardım almamı söyledi. İşte panik atak diye bir şey olduğundan ve bunun benim de başıma gelebileceğinden ilk defa böyle haberdar oldum. Ne yazık ki randevu aldığım hastanesindeki psikiyatr anlattıklarımı çok da dinlemeden ilaç yazmaya kalktı. Başka bir ihtimal yok mu diye sorduğumda terapi dedi. Şahsen hiçbir zaman başka bir alternatif varken ilaç kullanma taraftarı olmadığım için ilaç kullanmadım. Fakat yola çıkmama çok az zaman kaldığı için profesyonel yardım da alamadım.
Benim için en büyük sorunlardan bir diğeri uçak korkusuydu. Uçak korkusu için de aşağıdakilere benzer yöntemler kullandım. Onları da buradan okuyabilirsiniz. Gelelim bu çok da nazik olmayan arkadaşla nasıl başa çıktığıma. Bu yöntemlerin bazılarını kendimi dinleyerek ben uydurdum, bir kısmını yaptığım araştırmalar sonucunda buldum. Bu yöntemler panik atakla savaşmanızda faydalı olacaktır ama ilk fırsatta profesyonel yardım almak oldukça önemli.
Panik Atakla Seyahat Ederken İşinize Yarayacak Yöntemler
1.Neden panik atak yaşadığınızı anlamaya çalışın.
Günümüz koşullarında artık panik atak yaşamamak neredeyse mümkün değil. Gerek yaşadığımız stres gerek uğraştığımız onca sorumluluk hepsi üst üste binip beynimizi öyle ya da böyle meşgul ediyor. Panik atak öyle birden ortaya çıkmayıp son derece sinsice hiç beklenmeyen bir anda da ortaya çıkabilir. Yani aslında 6 ay önce ya da 3 sene önce yaşadığımız bir durumun birikip bu zamana kadar gelmesi yüzünden de oluyor olabilir. Neden panik atak yaşıyor olabileceğinizi bulmak şu yüzden önemli, sebebi bulup, korkuyu temelde çözerseniz daha hızlı ilerleyebilirsiniz. Yine de her şeyin beyaz ve siyah olmadığını da unutmayın.
2.Vücudunuzda yaşananların sebeplerini öğrenin.
Birçok insan için birden ellerinin uyuşması, kalp atışlarının hızlanması, vücudunda meydana gelen ani değişiklikler panik yapmak için fazlasıyla yeterlidir. Ancak vücudumuzdaki bu değişikliklerin neden gerçekleştiğini biliyorsak korkumuz da o derecede azalacaktır. Örneğin kalbiniz çok hızlı atmaya başladığında vücudunuzdaki adrenalin seviyesi arttığı ve kaslarınıza baskı yaptığı için ellerinizin uyuştuğunu biliyor muydunuz? Bunu öğrendikten sonra “Ellerim uyuşuyor, kalp krizi geçiriyorum” ihtimalinden önce “Ellerim uyuşuyor, ama her şey yolunda, adrenalin seviyem arttığı için bu gerçekleşiyor” diyebileceksiniz.
3.Kaçmayın, görmezden gelmeyin, yokmuş gibi davranmayın.
Varolan bir soruna yokmuş gibi davranmak hayatın hiçbir alanında etkin bir çözüm yöntemi olmamıştır. Benim de en başlarda yaptığım en büyük hata yaşadığım panik atağı görmezden gelmek olmuştu. Belirtileri yaşamaya başladığımda “İyiyim, panik atak yaşamıyorum, bir şeyim yok” şeklinde kendimi telkin etmeye çalışıyordum. Daha sonra bunun işe yaramadığını fark ettim ve farklı yöntemleri denemeye başladım. Önemli olan şeyin kabul etmek olduğunu kısa zamanda anladım.“Şu an panik atak yaşıyorum, başıma kötü bir şey gelmeyeceğini biliyorum.” tarzı düşünme çok daha başarılı oluyor. Panik atakla seyahat edeceğiniz gerçeğine de alışın. Bir de en başlarda belirtileri hissettiğim anda uyumaya çalışıyordum. Daha sonra uyanık kalıp belirtilerle yüzleşmeye ve elimden geldiğince günlük hayatıma devam etmeye çalıştım. Hatrı sayılır bir ilerleme elde ettim.
4.Profesyonel yardım alın.
İtiraf etmem gerekir ki eskiden kişinin kendi doktoru olduğuna inanan bir yarım akıllıydım. Bunun aslında ne büyük bir burnu havadalık olduğunu zaman içinde çok şükür ki anladım. Elbette kendimiz için neyin iyi olduğunu herkesten önce biz biliriz ama yabancı olduğumuz konularda bizden daha bilgili olan birinin yardımına başvurmak kadar değerli bir şey de yok. O yüzden sizi dinleyen, dakika bir gol bir ilaç yazmaya kalkmayan, sorununuzu anlamaya çalışan, bu konuda çalışmalar yürüten psikiyatr ve psikologlar bulun ve onlarla görüşün. Gerçekten güvenebileceğiniz birini bulduğunuzda da ona sımsıkı sarılın. 🙂
5.Nefes tekniklerini kullanmayı deneyin.
Kalbinizin hızlı attığı bir anda sakinleşmek için nefes tekniklerini uygulayabilirsiniz. İnternette, kitaplarda bununla ilgili çok güzel teknikler var. Görüştüğünüz uzmanlardan da bununla ilgili bilgi alabilirsiniz. Eğer böyle zamanlarda sakin kalmayı başarabilirseniz sorunun büyük bir kısmını çözmüşsünüz demektir.
6.Aç kalmamaya özen gösterin.
Acıktığınızda vücudunuzda çeşitli değişiklikler olur. Kendinizi halsiz hissedersiniz, kan şekeriniz düşer, başınız döner, hafif bir sersemlik oluşur. Bunlar da panik atakla mücadele eden biri için panik yapmaya müsait durumlardır. Bu durumları ortadan kaldırmak için aç kalmamaya özen gösterin.
7.Müzik ve telkin dileyin.
Panik atakla seyahat ederken benim için en önemli adımlardan biri müzik ve telkin dinlemekti. Sakin enstrümantel müzikler, doğa sesleri bende çok işe yaradı. Aynı zamanda panik atakla ilgili telkinleri dinlemek de epey faydalı oldu. Youtube ve Spotify’da panik atakla ilgili kolaylıkla bulabileceğiniz bir sürü müzik ve telkin var. (Özellikle takip ettiğim bir sayfa olmadığı için paylaşamıyorum.)
8.Korkularınızın üstüne gidin.
Ne kadar saçma bir tavsiye öyle değil mi? Zaten korkuyorum neden üstüne gideyim? Çok haklısınız. Zaten ben de hemen koşa koşa gidin demiyorum. Korktuğunuz bir şeyin üzerine koşa koşa giderseniz daha çok korkma ihtimaliniz kuvvetle muhtemeldir. Ama özellikle rahatlamaya başladıkça, bu konuda kendinize güvendiğinizi hissettikçe, yavaş yavaş, alıştıra alıştıra gidin. Örneğin otobüsten mi korkuyorsunuz, otobüse binin. Metrodan mı korkuyorsunuz? Metroya binin. Küçükten başlayarak daha büyük korkularınıza doğru ilerleyin. Tabii bunun için kendinizi zorlamayın. Kendinizi hazır hissettiğinizde başlayın.
9.Hareket edin.
Hareket etmenin panik atak rahatsızlıklarında faydalı olduğu söyleniyor. Ağır ve yorucu hareketler değil ama sakin ve yavaş hareket düzenlerini takip edebileceğiniz sporlar ya da uygulamalar yapmayı düşünebilirsiniz. Ben düzenli olarak yoga yapmaya çalışıyorum. Hem yoganın hem de meditasyonun şimdiye kadar çok faydasını gördüm.
10.Birikte gezdiğiniz biri varsa her ikiniz de ilk yardım eğitimi alın.
Bu madde bu yazıya özel değil; her yazımda bir yerlere ilk yardım eğitimi alın maddesini mutlaka iliştiriyorum. Çünkü bir insanın hayatını kurtarmakta ne kadar önemli bir rol oynadığını biliyorum. Panik ataktan müzdaripseniz ve yanınızda biriyle seyahat ediyorsanız her ikiniz de ilk yardım eğitimi veren profesyonel kuruluşlardan bu eğitimi alın. Panik atakla başa çıkmak için başınıza bir şey gelmesi ihtimalinde dahi yanınızdaki insanın size yardım edebileceğini bilmek büyük bir rahatlık sağlayacaktır.
11.Pes etmeyin.
Panik atak gökten zembille inmiyor. Belli bir zaman içinde, kendini fark ettirmeden yavaş yavaş ilerliyor ve en sonunda belirtileri birden göstermeye başlıyor. O yüzden ondan bir sihirli değnekle kurtulmak ne yazık ki mümkün değil. Nasıl ki zaman içinde hayatınıza giriyor, yine zaman içinde yavaş yavaş ortadan kalkacak. Pes etmeyin. Bir yöntem denediniz ve olmadı mı? Başka bir yöntem deneyin. Falanca bir senede kurtuldu ama siz üç senedir mi yaşıyorsunuz? Olabilir, herkesin yaşadıkları birbirinden farklı. Bir gün, doğru zaman geldiğinde aşaracağınızın garantisini size şu an ben burada veriyorum.
12.Her şeyin bir sebebi olduğunu unutmayın.
Kaderci biri değilim ama her şeyin bir sebebi olduğuna inanıyorum. Bugün panik atak yaşıyorsanız, büyük ihtimalle geçmişte siz farkında olmadan (ya da olarak) yaşadığınız sizi çok sıkan bir durum olmuştur. Panik atağı bir düşman olarak görmek yerine size iyi hissettirmeyen şeylerin farkına varıp hayatınızı değiştirmek için bir araç olarak görmeyi deneyin.
13.Panik atak yaşamıyorken de kendinizi telkin edin.
Panik nöbetleri esnasında yapılacaklar dışında, nöbet yaşamıyorken de kendinizi telkin edin. Panik atakla seyahat ederken en çok işinize yarayacak şeylerden biri de bu. Günlük hayatınızda gün içinde “Panik atak nöbeti geçirebilirim. Panik nöbeti geçirmemde herhangi bir sakınca yok. Çünkü onunla nasıl başa çıkabileceğimi biliyorum.” şeklinde telkinlerle bilinçaltınızı rahatlatın.
14.Sevdiklerinize durumunuz hakkında bilgi verin.
Birçok insan panik atak geçiren birinin ne yaşadığını anlayamaz. O nedenle panik atak sırasında kesinlikle kişinin işine yaramayacak şeyler söyler ve yaparlar. O yüzden sevdiklerinize yaşadığınız durumla ilgili bilgi verin ve böyle zamanlarda size yardımcı olmalarını isteyin. En azından ne yapmamalarını istediğinizi söyleseniz bile yeter. Aşağıdaki bölüm bunun için size yardımcı olabilir.
Panik Atağı olan Birine Nasıl Davranılma(ma)lı?
Panik atak geçiren birinin davranışları önemli olduğu kadar yanındaki kişilerin davranışları da çok önemlidir. Bilinçsiz olarak yaptıklarınız panik atak yaşayan kişinin panik halini derinleştirebilir ya da sadece can sıkıcı olabilir. O yüzden bazı konulara dikkat etmek gerekiyor.
- Öncelikle panik atak yaşayan kişinin bunu uydurmadığını, gerçekten kendi içinde zor bir durumla karşı karşıya olduğunu anlamaya çalışın.
- Panik atak geçiren kişi daha fazla panik yaptıracak davranışlardan kaçının. Örneğin “Ay napıcaz şimdi, burada ambulans nerden bulacağız, dağın tepesindeyiz” gibi evhamlı ve çaresiz cümleler kurmayın.
- Panik atak yaşayan kişiye “Bir şeyin yok, iyisin, turp gibisin” gibi telkinlerde bulunmaya çalışmayın. Bu telkinler hiçbir işe yaramıyor. Zaten panik atak yaşayan bir kişi az çok bilinçliyse çoğu zaman herhangi bir sorun olmadığını biliyor, fakat vücudunun verdiği tepkileri geçiremediği için rahatlayamıyor. O yüzden siz de bu gerekesiz telkinler yerine “Seni anlıyorum, ben yanındayım, bir şeye ihtiyacın olduğunda burada olacağım ve sana yardım edeceğim, senin için ne yapabileceğimi lütfen söyle yardımcı olmak istiyorum” gibi güven verici şeyler söyleyebilirsiniz.
- Panik atak yaşayan kişiyi neyin rahatlatacağını anlamaya çalışın, gerekirse sorun. Böylece atak geçiren kişiye yardımcı olabilirsiniz. Örneğin benim için saçımla oynanması, ellerime masaj yapılması son derece rahatlatıcı oluyor ve yanımdaki insanlar bunu yaptığında daha hızlı rahatlıyorum.
Yıllar sonra gelen ekleme
Bu yazıyı yazdığımda henüz profesyonel yardım almamıştım. Yazıyı 11 aylık uzun seyahatim boyunca neler yaptığımı, aynı dertten muzdarip başka arkadaşlarla paylaşmak için hazırlamıştım. Seyahatten geri döndükten sonra bir psikolog ile görüşmeye başladım ve bu seanslarda gördüm ki bu gibi rahatsızlıkların altında bambaşka sebepler yatabiliyor. Küçükken başınıza gelen bir olay, genel bir tükenmişlik, ölüm korkusu, aileyle ilgili travmalar, kısacası aklınıza gelebilecek her şey panik bozukluğa kapı aralayabiliyormuş.
Yaptığımız seanslar sayesinde değişen bakış açım olaylara da çok farklı açılardan yaklaşmamı sağladı ve evet, panik ataklar hayatımdan çıktı. Bu bölümü okuyanların “Ne kadar zamanda halloldu?” diye soracağını biliyorum ama bir zaman vermeyeceğim çünkü her birimizin yaşadıkları birbirinden çok farklı. Benim için 1 sene olan zaman dilimi sizin için 3 ay ya da 5 sene olabilir. Kendimize zaman tanıdığımızda sadece bu sorunu değil tüm sorunlarımızı çözebileceğimize inanıyorum. O yüzden kendi zamanımı paylaşmıyorum ki son derece kişisel olan bu zamanla kendi zamanımızı kıyaslamayalım.
Umarım bu yazı bir nebze de olsa işinize yarar ve arayışlarınızda size fayda sağlar.
Güncel paylaşımlardan, seyahatlerden ve etkinliklerden anında haberdar olmak için beni Instagramdan takip etmeyi unutmayın! https://instagram.com/melkeontheroad
3 Yorum
Kemal
17 Temmuz 2021, 12:36Bu konuları arastiriyordum zaten bende Seyehat korkusu var işime yarayacak tiyolari aldım emeğine sağlık gerçekten durumu çok güzel anlamışsınız
CEVAPLAMelke@Kemal
17 Temmuz 2021, 17:44Faydalı olmasına sevindim. Kolaylıklar diliyorum 🙂
CEVAPLARomanya'da sokakta uyumak nasıl bir şey bahsetmiş miydim? |
3 Eylül 2024, 22:15[…] önce aklımı kaybetmeme sebep olan, en başta kalp krizi geçirdiğimi sandığım ama daha sonra panik atak olduğunu öğrendiğim rahatsızlık bile keyfimi […]
CEVAPLA